ALİ BABACAN’DAN SERT UYARI! ERDOĞAN’IN POLİTİK TARZI BÜYÜK ZARAR VERİYOR!

DEVA partisi Genel Başkanı Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iç ve dış politikada kutuplaşma yarattığını söyleyerek söz konusu kutuplaşmanın terörle mücadelede olumsuz etkileri olduğunu söyledi. Babacan, "Erdoğan'ın düşman panosuna ihtiyacı var. Çünkü ülkede sorunlar büyüyünce tabanına 'bu düşmana karşı ben varım' diyor. Korku üzerinden, düşmanlık üzerinden siyaset üretiyor" ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı. Babacan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kutuplaşma yarattığını ve bunun terörle mücadeleyi olumsuz etki ettiğini söyleyerek " Erdoğan'ın zihninde ya onun yanındasınız ya da onun karşısındasınız. Ülkelerdeki ilişkilerde de öyle önce düşman oluyor sonra kayıp çok olunca barışıyor. Bu yönetimin değişmesi gerek. Erdoğan'ın düşman panosu var. Erdoğan'ın bu panoya ihtiyacı var. Çünkü ülkede sorunlar büyüyünce tabanına 'bu düşmana karşı ben varım' diyor. Umut veremediği için korkuyla tabanını tutmaya çalışıyor." ifadelerini kaydetti.

Soylu'nun 'ABD'nin taziyesini kabul etmiyoruz' söylemine ilişkin de Babacan, " Siz dış politikanızı düzeltin, sürekli düşman yaratmayın. Terörle beraber mücadele edelim deyin. Yok ona saldır buna saldır. Sen iç güvenlik için ne yaptın?" dedi.

Babacan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

TERÖRDE İHMAL MUAMMASI

Terör artık uluslararası bir sorun. Terörün kaynağı dışarıda. Siz bu kaynağı kurutmadan Türkiye'nin içindeki sorunları çözemezsiniz. Dışarıdaki kaynağı kurutmak için dış politikanızın düzgün olması lazım. Uluslararası ilişkilerinizin düzgün olması, dostlarınızın olması lazım. Siz her gün kendinize yeni bir düşman bellerseniz ve dünyada yalnızlaşırsanız o zaman terörle mücadelede başarılı olamazsınız. Terör örgütleriyle mücadelede en önemli yöntem örgütleri yalnızlaştırmaktır. İlgili ülkeler ile dayanışma içinde olmak... Terörün etkileyebileceği ülkeler ile dost olmak, beraber çalışmak ve birlikte mücadele etmek. Terörle mücadelede yalnız kalırsanız terörü önleyemezsiniz. Ondan sonra sağa sola saldırmaya başlarsınız.

Al birini vur ötekine. İçişleri Bakanı iç güvenlikten sorumlu. 'Biz şurada hata yaptık' demiyor suçu hemen başkalarına yansıtıyor. Siz dış politikanızı düzeltin, sürekli kendinize düşman aramayın, dünya ile iyi geçinin 'Bu terör dünyanın başına beladır gelin beraber çalışalım' diyeceksiniz. Bu yok. Sürekli ona saldır, buna saldır. Sen iç güvenlikle ilgili ne yaptın ondan bahset.

Dün İçişleri Bakanı bir şey söylüyor bakıyoruz uluslararası bir ajansa üst düzey yetkili başka bir şey söylüyor. Biz hangisine inanacağız? Enflasyon konusunda yalan söyleyen bir hükümetin doğru söylediğinden emin değiliz. Kendi şahsi siyasi amaçlarının bütün işine gücüne hakim olduğu siyasi karakterlerden bahsediyorsak iyice düşünmek lazım. Sıfır güven. Bir an önce bu yönetim anlayışının değişmesi lazım.

Enflasyon konusunda yalan söyleyen bir hükümetin bu konu da doğru söylediğini bilemeyiz..

Hükümetin elinde internet akış hızını yavaştan, normalleştiren ya da belli sosyal medya sitelerine erişimi engelleyen olanaklar var. Bunları zamanı geldiği zaman ya da işlerine geldiği zaman tamamen sıkıp boğabiliyorlar. İnsanların haber alma özgürlüğü var siz güvenilir bir devlet olun ki insanlar sizin söylediğine güvensin. Resmi açıklamalara güven sıfır, bu sefer internetteki dedikodulara insanlar daha çok güveniyor. Bunlar sosyal medyayı, interneti kısıp izlemesinler, bizi izlesinler diyor.