AYDINLIĞIN ZAFERİ

Mustafa Kemal’in kızları,neler yaptınız bir anda Dünya’yı ayağa kaldırdınız.

Eda kaptan hepinizi topladı, sahaya çıkıp tüm rakiplerinizi birer birer yenip şampiyon oldunuz. Sadece rakiplerinizi değil, geçmişte kurtuluş savaşı için “ keşke Yunan kazansaydı” diyenlerle,finalde Sırbistan kazansın diyen,vatan sevgisinden uzak, kişiliğini,aklını ve ruhunu yitirmiş yobazları da smaçlarınızla pestile çevirdiniz.

Size dil uzatan,akılları iki bacakları arasında olan gerici tayfasına aldırmayın. Onlara tek cevap,mensup oldukları tarikat ve cemaat yurtlarındaki yaşanan iğrençliklere bakmalarıdır.

Bu şampiyonlukta başta kızlarımız, teknik ekip ,Voleybol Federasyon Başkanı sayın M.Akif Üstündağ başkanlığında ve tüm yönetim kurul üyelerine şükranlarımı sunuyorum.

Serap Yeşiltuna diyor ki,

"YANLIŞ YAPTINIZ FİLENİN
SULTANLARI !

Evet büyük hata!

Güçlü kadınları sevmeyen erkeklerin ülkesinde; gülerek, koşarak, atlayarak, sıçrayarak, parmaklarınızın ucuyla sarstınız o küçük dünyalarını birilerinin!

Türk bayrağından hoşlanmayan, milli olan her şeye düşman bir kesimin canını sıktınız her yanda Türk bayrağını dalgalandırarak!

Çocuk doğurma eylemine “soğuk” tavır alan feministleri de, çocuk doğurtup kadınları eve tıkmayı hedefleyen bağnazları da huzursuz ettiniz yeni doğmuş bebeklerinizle sahaya çıkarak!

Çocuklarıyla işlerini ayrı tutmayı öğütleyen, çocukları fanusta büyütme taraftarı pedagogları, çocuğu olduğu için kendini her şeyden soyutlayan, hayatını çocuğuna göre şekillendiren anneleri de kızdırdınız bence biraz!
Sporun futbolla, onun da erkeklerle sınırlı olduğunu düşünenleri tedirgin ettiniz!

Her maçtan sonra olduğu gibi dünya basınına en rahat haliyle İngilizce röportaj veren Eda Kaptan, tercümansız sokağa çıkamayan devlet büyüklerini ve pek çok erkek sporcuyu da rahatsız etti sanki!
Ama onlara bakmayın biz sizi çok sevdik, çok da onurlandık.

Giydiğiniz şort ve atletten rahatsız olmayan milyonlarca erkek ve kadın, bacaklarınızı değil yüreklerinizi seyretti dün akşam.

Ve gurur duydu.

Gözlerinizdeki ışığı, yüzünüzdeki gülümsemeyi, kollarınızdaki gücü iliklerimize kadar hissettik, eşlik ettik sevincinize.

Sporda dünya çapında bir başarı kazanıyoruz ve bunu kadınlarımızla yapıyoruz. Pek de sevinilesi değil kimileri için. Yok saymaya çalışmaları normal. Kadın dövülendir, öldürülendir en iyi ihtimalle görmezden gelinen, “sınırları aşmadığı sürece” sevilen ve beğenilendir.

Ama siz sınırı da aştınız be kızlar!

Sıradan ailelerin sıradan çocukları olarak, arkasında nüfuzlu birilerinin varlığı ile değil bilek gücüyle yükselen kadınlar olarak sınırı aştınız!

Beşik çağındaki bebeğiyle Gözde'yi de alıp geldiğiniz için sınırı aştınız!
Dün gece de bu gün de gurur duyduk……

SON SÖZ; “Bir elinizle beşiği, diğer elinizle dünyayı salladınız”.
UYGUR ATASÖZÜ