BABACAN: YASAĞI KALDIRDIM DİYOR SANSÜR YASASI GETİRİYOR!!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele, verdiğimiz mücadele sayesinde artık kalmamıştır" sözüne atıf yapan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Türkiye'de başörtüsü yasayla yasaklanmadı. Olan biten keyfi bir zulüm ve dayatmaydı. Keyfi bir dayatmayla serbestleşmedi. Başörtüsü üzerindeki baskıyı kaldıran iktidar başka yaşam tarzlarını ötekileştirdi. Aynı gün başörtüsü yasağını biz kaldırdık diyor ama sansür yasasını Meclis'e sunuyor" şeklinde konuştu.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan Haftalık Değerlendirme Toplantısı yaptı. 

Son yaptıkları Trabzon mitingini değerlendiren Babacan, "Afişlerimizi indirdiler, duyurularımıza mani oldular. İnanılır gibi değil. Siz kime mani olabileceğinizi sanıyorsunuz bizi engellemeyi anca rüyanızda görürsünüz. Deva Partisi artık tarih yazıyor. Hakkın, hukukun tarihi hep birlikte yazıyoruz" diye konuştu. 

"TÜRKİYE BİR DAHA ASLA İSTİKRARSIZLIĞIN YAŞANDIĞI DÖNEME GİRMEYECEK"

"Hedefimiz belirleyeceğimiz ortak cumhurbaşkanı adayının katkılarıyla milletimizin karşısına tek beyanname ile çıkmak" diyen Babacan şunları belirtti: Farklı siyasi partiler olsak da ülkemizin yarınları için aynı hedefe doğru beraberce yürüme iradesini ortaya koyduk. Daha yola çıktığımız ilk gün Türkiye birden büyüktür dedim. 85 milyon kişiyi tek bir kişinin insafına bırakmayacağız. Seçimden sonra da söz verdiğimiz politikaları uygulayacağız. Ortak sözlerimizi hayata geçirmenin mücadelesini vereceğiz. Türkiye bir daha asla istikrarsızlığın yaşandığı döneme girmeyecek. Buna geçiş sürecinin yol haritası diyoruz. Açık ara farkla seçilmesinin hedeflediğimiz 13. Cumhurbaşkanının sistem değişene kadar ülkeyi nasıl yöneteceğini beraberce çalışıp karara bağlayacağız özü bu. 6'lı masanın başarılı olması için Deva Partisi elinden geleni yapıyor. 

Rusya yönetiminin yaptığı tavrı kınıyor ve reddediyoruz. Ülkemizin de itibarlı bir politika yürütmesini savunuyoruz. İtibarlı dış politika ancak güçlü bir ekonomi ile olur. Güçlü bir ekonomi de sapasağlam demokrasi ile yürür. Sağlam demokrasi de gerçek bir hukuk devleti ile olur. Hukuk sağlanmadan demokrasi sıhhatli işlemez. Hukuk olmadan seçim sonuçlarına saygı da kalmaz. Sağlam bir hukuk, demokrasi temelinde yükselen bir ekonomi. Bizim modelimiz bu.