BAHÇELİ’DEN ÇARPICI ESAD YORUMU!

Son dakika haberi...Grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüşmesini değerlendirdi. Temasların devam ettirilmesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, "Bununla kalınmamalı Beşşar Esad ile de görüşme masası açılmalıdır" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında konuşuyor:

Bahçeli'nin konuşmalarından öne çıkanlar şöyle;

Masalarda değil, meydanlardayız. MHP'ye yargısız infaza heves edenlere demokrasinin ve sandığın kaç bucak olduğunu göstermenin azmindeyiz. MHP algı oyunlarını bozarak geliyor. MHP anket şirketlerini bozguna uğratarak geliyor.

Geleceğin süper gücü Türkiye Cumhuriyeti'dir. 2023 yılında adayımız belli kararımız nettir. 2023 yılı cumhurun demokrasi zaferiyle taçlanacaktır. Zillet partilerinin liderleri havlu atmakla kalmayacak, yaşamlarının devamını hüsranla sürdüreceklerdir. 2023'te travmatik çalkantı yaşayacaklar.

Öğretmen demek dünya demektir. Öğretmen gönülleri buluşturan, geleceğimizin hamurunu yoğuran ön yüzümüzdür. Öğretmen, gerçekte ona yakın olanları ve öğrencilerini doyuran, ileriye dönük dağınık ve başı boş hareketlerine çeki düzen veren, seven, sevdiren, güzeli gösteren, akıl ve ahlak uyumunu teyit eden yüksek misyonun unvanıdır. Öğretmenlerimizin öğrencilerine yakın ilgi ve alakası, bana kalırsa Allah'ın müstesna bir hediyesidir. Öğretmeni sevmek, insanın kendisini sevmesidir.

Mutlu ve huzurlu, kaygı ve korkudan sıyrılmış, geçim derdini yenmiş bir öğretmen milletimizin en kudretli gücüdür. Bu güç, geleceğin koordinatlarını çizecek, gelecek nesilleri yetiştirecektir. Öğretmenin hayatı, ailesi ve öğrencileri arasında olmak suretiyle en az iki akış halindedir. Bu akışta görülen sorunlar, yarınlarımızı riski atacaktır. Bizim gelecekten tasarruf etmeye ne hakkımız ne haddimiz ne de yetkimiz vardır. O halde öğretmenlerimize ne yapsak, hangi haklara versek bin defa helal olsun diyorum. Üzerimize ne düşerse yapmanın sözünü veriyorum. Atanamayan hiçbir öğretmen bırakmayacağız. Hepsi kadroya geçirilmelidir. Kanaatimiz ve kararlılığımız budur.

Öğretmenlerin haklı talepleri olduğunu biliyor, bunun için elimizi taşın altına koyacağımızı bilmenizi istiyorum. Biz bardağın dolu tarafına bakıyor ve Cumhur ittifakı olarak bunu gerçekleştireceğimizi düşünüyorum.

Kuran'da 247 yerde geçen 'hak' kelimesi ayetlerin çoğunda batılın zıttı olarak anlam ve yer bulmuştur. Hak haklınındır. Bunun ismi de merhum hocamız Prof. Dr. Erol Güngör'e göre, adalettir. İhanet bir hak değildir. Kötülük bir hak değildir. Bunların hepsi hukukun direkt konusudur.

Hak ve hürriyetler ekseninde mangalda kül bırakmayan çevrelerin asıl varmak istedikleri yer neresidir? Sözde büyük Kürdistan'ın kurulması, bu çürümüşlere göre bir hak mıdır? Emperyalizmin maşası olmak, küresel cinayetlere sessiz kalmak bir hak mıdır? Yoksa hayasızlık mıdır?i

Mesela Enes Kanter isimli tescilli teröristin, oraya katılması bu çerçevede Cumhurbaşkanımızın iftiralara maruz kalması bir hak mıdır? Yoksa düşmanca bir kampanya mıdır?

LGBTİ'yi desteklemek bir hak mıdır? Yoksa bir sapkınlık mıdır? İstiklal Caddesi'nde bombayla bebek arabası devirmek, altı insanımızı katletmek bir hakkın konusu mudur? TV'lerde sabitleşmiş sözde yorumculara, aydınım diye ortalıklarda gezinen şarlatanlara bilmediğimiz hak ve hukuk zemininde katlanmak mümkün ve muteberdir?

Terör ve terörizmle mücadele kesintisiz mücadele hakkımızdır. Tek bir teröristin yaşamasına artık tahammülümüz yok.

HDP, TBMM'ye sızmış düşman bakiyesidir. Böylesi parti görünümlü bir örgütün siyaset hayatımızda bulunması haksızlıktır. Bu bölücü kapatılmasın da Hazine'den aldığı paraları terör örgütüne akıtmaya devam mı etsin? AYM'nin hala neyi beklediğini sormayalım mı? HDP zaman ayarlı bombadır.

2023 yılında artık bölücü siyasete son verilmeli. İlle de siyaset yapalım diyorlarsa toplansınlar, büyük kongrelerini iltihak ve iltica etsinler tek yumurta ikizleri CHP'ye.

Sorarım sizlere, bu iki partinin HDP'den ne farkı vardır? Bir CHP'li çıkıp teröristin PKK üyeliği muamma diyebiliyor. Bir İP'li çıkıp "Ne delil var?" diye sorabiliyor. Bir başka ucube, İstiklal saldırısını hükümetin düzenlediğini iddia edebiliyor. Zillet İttifakı'nın teröristlere avukatlık yapması utanç verici bir alçalmadır.

İçişleri Bakanımıza 'alçak' diyen, haksız suçlamalarda bulunan, surda gedik açmak için çırpınan, kale duvarlarını yıkmak için dinamit görevi yapan PKK -YPG adına saldıran terörist sevicilerin topu alçağın da alçağıdır. Namerttir. TSK'ya iftira atanların alayı birden paralı askerliğe talip olmuş müptezellerdir.

Buradan terör örgütlerine açık açık sesleniyorum, "Ölünüzü dirinizi, her gün birinizi, bir gün hepinizi, müstehak olduğunuz sonuçlarla yüzleştireceğiz.

Taviz yok, geri dönmek yok, geriye bakmak yok.

Pençe kılıç harekatı terör örgütüne balyoz gibi inmiştir. Evleri başına yıkılmıştır. Tespit edilen 89 hedefe kılıç darbeleriyle müdahale edilmiştir. Terörle mücadelemiz küresel güçlerle mücadelemizdir. Türkiye'nin iç politikası ABD'nin dış politikasıdır.

PKK-YPG'yi kara gücü olarak isimlendiren, bütçesinden kaynak ayıran ABD, Türkiye'ye açık cephe almıştır. Bu cepheyi görüyoruz. Reste rest diyecek yürekliliği gösteriyoruz.

Karkamış'ta düzenlenen saldırının hesabı da sorulacaktır. Havadan başlatılan operasyonların kara gücümüz dahil edilerek tamamlanmasını da ümit ediyorum.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Sisi ile kurduğu temas doğrudur. Devam ettirilmelidir. Bununla da kalmamalı Beşşar Esad ile de görüşme masası açılmalıdır.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Borsası’na yönelik suç oluşturan açıklamalarını kabul etmemiz, olağan görmemiz düşünülemeyecektir. Yatırımcıları korkutan, İstanbul Borsası’nın cazibesine ve saygınlığına gölge düşürmeye tevessül eden Kılıçdaroğlu sorumsuzdur, şuursuzdur. İstanbul Borsası’nın yükselişi devam edecek, önü de ardına kadar açık olacaktır. Borsa’ya bizim güvenimiz tamdır. İstanbul Borsası yerli ve yabancı yatırımcılar için en güvenli limandır.

Zincir marketlerde gün aşırı yapılan zamların toplumsal ve ekonomik huzurumuza tahammülsüzlük olduğu kanaatindeyiz. Ticaret Bakanlığımızın fırsatçıların üzerine kararlılıkla gideceğinden, keyfi ve hatta sinsi bir plan dahilinde fiyat etiketlerini şişirenlerden adli ve idari manada hesap soracağından kuşku duymuyoruz.

Vatandaşlarımızın kesesine dokunan kim olursa olsun karşısındayız. Sürekli zam yapan zincir marketlerin FETÖ’yle irtibat ve ilişkisinin titizlikle araştırılması gerektiğine de inanıyoruz. Milletimizin sırtına zam kamburu yerleştirmek isteyenler her yerde bizi karşılarında bulacaktır. Bu açgözlülere müsamaha gösterilmemelidir. Ekmeğimizden çalan, sofralarımızın tadını kaçıran, mutfaklarımıza karabasan gibi çöken kim varsa iki yakasından tutmak devletin asli vazifesidir.