CHP YÜKSEK DİSİPLİN KURULU BAŞKANINDAN GENEL BAŞKANINA GALİZ KÜFÜR!

Kemal Kılıçdaroğlu’na adeta darbe yapılarak genel başkanlık değiştiğinden beridir sansasyonların biri bitip diğeri başlayan bir partiye dönüştü. CHP eski Milletvekili Eren Erdem’den zehir zemberek açıklamalar ve ardından istifa etmesi, mevcut CHP’nin kimler tarafından ne hale getirildiği sorusu acilen cevap bulmalıdır.

CHP eski Milletvekili Eren Erdem’den sarsıcıyı açıklama, iddia ve suçlamalar!

CHP adeta bir cadı kazanı. Gün geçmiyor ki aklı, ahlakı ve siyasi sınırları tepetaklak eden bir gelişme olmasın.

En son Eski Milletvekili Eren Erdem’in parti yönetimine yaptığı sertb eleştiriler ve suçlamalar nedeniyle 'kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildiği' açıklandı. .

Disiplik kuruluna sevk edildiği iddia edilen Eren Erdem, yaptığı çok sert ve çok ciddi açıklamalarına Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Turan Taşkın Özer'i hedefe koyarak çok yüksekten açtı çıtayı.

Erdem: Özer'in eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na WhatsApp grubunda ettiği küfrün ekran görüntüsünü paylaşarak "Ben, Genel Başkanına küfreden bir Yüksek Disiplin Kurulu başkanına asla savunma yapmam! Bana soruşturma açmak haddi değildir, önce küfrün hesabını versin" türü sarsıcı açıklama ve suçlama sonrası istifa ettiğini açıkladı.

EREN ERDEM’İN İSTİFA EDİYORUM AÇIKLAMASI

CHP eski Milletvekili ve eski Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, yaşananların ardından bugün yaptığı paylaşımla, partisinden istifa ettiğini açıkladı.

Eren Erdem istifasına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

1-) Geçmişte, 5’li çetelerle ilişkili olduğu yönünde iddialar olan kişilerin “CHP Belediye Başkanı adayı” yapılmaması yönündeki çağrım, ve bu çağrım akabinde; herkesçe malum bir kişi olan MURAT ONGUN’un “ücret karşılığı istihdam edilmiş anonim hesaplarla” şahsımı hedef alması üzerine gösterdiğim tepki sebebiyle, partim tarafından DİSİPLİNE SEVK EDİLMİŞ bulunuyorum!

2-) -Ben, partimin önüne Atatürk’ün koltuğunu fırlatmadım!

-Önceki ve mevcut Genel Başkanlara küfür etmedim!

-İş takipçiliği yapmadım!

-Eş, dost ve akrabamı CHP’li belediyelerde işe sokmadım!

-Siyasete “ev kirası ödeyen biri olarak girdim, halen aynı şekilde yaşıyorum!”

-Seçim zamanı el altından başka partilere destek atmadım!

-Parti seçim sathındayken, işi gücü bırakıp “partiyi dizayn toplantıları” yapmadım!

3-) Ben, hiçbir şahsi menfaat elde etmeksizin, siyasetten kuruş beklemeden; gözümün nuru evladımı 2 yıla yakın babasız bırakmayı dahi göze aldım. Şahsiyetim, kumpas yargısının önüne atıldı! Tek kelime etmedim! Sonunda beraat ettim, ama anneme, aileme, evladıma yapılanları; partim için ödenmiş bir bedel saydım!

4-) Geldiğimiz noktada, bir belediyemizin maaşlı personeli ve personelin parti içerisindeki ilişkileri üzerinden; “5’li çetelere yönelik tepkim ve bu tepkime yönelik troll saldırılarına karşı çıkışım” sebebiyle, HADİSE HERKESİN MALUMU OLDUĞU, ilgili trollerin “şikayetçi MURAT ONGUN tarafından beslendiği” herkesçe malum olduğu halde; partim beni İHRAÇ İSTEMİYLE disipline sevk etmiştir!

5-) Parti yönetimini uyarıyorum!

Bu şahsın “maaşlı anonim hesapları,” Ali Mahir Başarır’ı “Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini ifade ettiği” konuşma sebebiyle linç edip nedamet getirtmedi mi?

Partiye ayar vermek, had bildirmek, partinin 5’li çetelerle ilgili tutumunu belirleyecek kişi “bir belediye personeli (MURAT ONGUN)” ise, ona bu imtiyazlar verilmişse, parti “maaşlı anonim hesaplarla” dizayn edilecekse ve buna göz yumuyorsanız, emin olun yarın bu durum en çok sizin canınızı acıtacaktır!

6-) Koskoca 100 yıllık çınarı, iletişim hileleri ve algı operasyonları ile “belediye başkanlarının” oyuncağı yapar, onların maaşlı memurlarına “parti evlatlarını tasfiye ettirirseniz,” yarın bu cürret en çok sizi hedef alır. Ve siyaset yapamazsınız…

7-) Kongre psikolojisinden hala çıkamamış, her gördüğü partiliye “kongredeki tutumunu hatırlatan,” ilkeli bir iktidar mücadelesi yerine, “iktidar olalımda nasıl olursa olsun; icabında mevcut düzenle uzlaşarak olsun” duygusuyla, iktidar olmak ile muktedir olmak arasındaki farkı kavrayamadığını düşündüren, kindar ve tasfiyeci bir anlayışla; kongrede karşısında olmuş isimleri bahaneler üreterek tasfiyeyi amaçlayan bir anlayışla çok sağlıklı bir yol sürülmeyeceği açıktır!

BU BAĞLAMDA, henüz ilçe başkanı iken Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na küfür ettiği için, bir belediye başkanı tarafından ödüllendirilip “YDK Başkanı” yapılan bir şahsa irademi teslim edemem!

Bu sebeple, mensubiyetinden onur duyduğum partimden istifa ediyorum.

Bugüne kadar olduğu gibi; irademi, onurumu parti örgütlerime emanet ederim.