DİN YANİ İSLAM NEDİR?

Din yani İslam nedir mi ?!

Evvela ve mutlaka dürüst olmaktır dürüst! Asla ve kat’a aldatmamak ama hele hele de kandırılamamak, aldatılamamak, istismar edilememek demektir ki bu sebeple dipdiri bir bilinç, haktan, hukuktan ve adaletten yana taraf olmak demektir…!

Din yanı İslam, sadece asma sadece Allah ve onun ilkelerinden yana olmak ve dolayısıyla zalim ile mazlum, hırsız ile mustazaf, istismarcı ile mustarip arasında ki hayâsız zulmü gören ve görmekle birlikte mazlumdan yana olmaktan zerre kadar imtina etmemektir…

Din yani İslam, sadece ama sadece Allah’tan korkmak, sadece ama sadece onu sevmek, sadece ama sadece onu birlemek ve ondan ötede otorite tanımamak ve hiç ama hiç kimseyi ona denk tutmamaktır…

Din yani İslam, sadece Allah’a yaslanmak, güç ve kudreti ondan almak, ona sığınmak, hakikat ile hırsızlık arasında mutlaka adalete ve mazluma taraf olmak, hakkı çalınanın hakkının mazluma iadesi sağlanıncaya kadar Müslim bir tavrın sahibi olmaktır…

İslam, yani din ve yani Müslüman demek kararlarında keskinlik gösteren ve dolayısıyla arsızlık, hırsızlık, sahtekârlık ve istismar ehline karşın dirençle karşı duran bir tavrı omuzlayabilen, Allah, adalet, mazlum ve hırsız arasında ki tarafgirliğini endişelere bırakmayacak kadar İslam ve İman şuurunda olmak demektir.

Din yani İslam, mazluma ve mustazafa olan sağlam duruşuyla zafer kazanmış, hakikat, hukuk ve adalet emirlerinde ki hakkaniyet ve dirayet dolayısıyla seçilmiş, sevilmiş ve dolayısıyla olması gereken yere yükselmiştir.

Din yani İslam, kendisini, özellikle ama özellikle ADALET, HAKKANİYET, HUKUK VE İLKE esasları üzerinden bina etmiş olması hasebiyle ALDATANLAR, KANDIRANLAR, İSTİSMAR EDENLER, SAHTEKARLAR, HIRSIZLAR, YANDAŞLIK ADI ALTINDA HAKKI VE HUKUKU AYAKLAR ALTINA alanlar ile ilişkisini İTİKAT boyunda keser ve tüm gücünü bunlarla savaş halinde geçiren bir DİNDİR…!

Din yani İslam, salt telaffuza tekabül eden yallah, Bismillah, Elhamdülillah demek değildir! İslam, telaffuzdan öte makama, paraya, halk ile ilişkiye, ticari ahlaka, verilmiş sözlere, toplumsal ilişkiye, Beytülmal karşısında takınılan çelikten tavra bakar ve bu tavra halel getirmemiş olan kişiler ile İslam ve Müslüman ilişkisi kuran bir Dindir…

Din yani İslam, sağ ve soluna kibirli ve üsttenci bir bakış atan, kendisinden sonrasının tufan olduğunu ve dolayısıyla alternatifsizlik iddiasında bulunan kişiyi müşrik ve içerisinde bulunduğu eyleme şirk diyen ve bütün müşrikleri de NECİS, YANİ PİSLİK olarak tanımlayan ve tasnif eden bir dindir!

İslam: hakikati, hukuku, adalet ve ilkeyi şartlar ne olursa olsun ve bedeli ödeyecek olanın annelerimiz ve babalarımız olsa bile korkusuz, kuşkusuz ve endişesiz hakka ve hukuka taraf olmamızı, adaleti tutup ayağa kaldırmamızı tavsiye noktasında en küçük taviz bile vermeyen ve gevşeklik gösterenler ile ilişkisini anında kesen bir dindir…

İslam: yeryüzünden bulunan zerreden kürreye tüm varlığın bir hak sahibi olduğunu ve her hakkında hak sahibine tevdi edilmesi üzerinden kendisini inşa eden; Adalet ve hukukun kaybolduğu anda her şeyi fitnenin teslim alacağını ve fitnenin ise adam öldürmekten çok daha vahim bir iş olduğunun haykıran bir dindir…

Bütün bu hayati ilkelere sıkı sıkıya sahip, omurgalı, haysiyetli, namuslu, dürüst, cesaretli tavrıun ve duruşun sahibi, basit ve ucuz zevkler ile Allah arasında taraftar olma noktasında kararlı kişiler ile ilişkinin adıdır İSLAM VE MÜSLÜMAN

Müslüman, Allah ile aldatanları, kimi İslam’i kavramları sadece dilleri ile terennüm eden ama yaşamları ile Allah ve dinine savaş açmış olanları keskin şekilde gören ve bir Müslüman bilinciyle hakka taraf olarak hakkı hak sahibine teslim eden, edebilen kişidir.

Müslüman, kimi İslam kılıklı dernekler, vakıflar, tarikat ya da siyasi teşekküller ile aldatılabilir, kandırılabilir kişi değildir ve asla olmamalıdırlar. Kuran, binlerce kez aklı kullanmaktan, özgür ve özgün iradeden, hürriyet ve hüviyet bahsederek bu ilkelere sırtını dönenlerin hayatlarının pislik içinde geçeceğinden defaatle dem vurmaktadır.

Ey Müslüman !

Dönüp bir bakmak gerekmez mi kendisini İslam ve Müslüman olarak takdim eden coğrafyalara!!?? Bir tekinde bile göz ve gönlümüzü okşayacak ve kardeş olmamız hasebiyle göğsümüzü kabartacak dini, siyasi, ekonomik, eğitim, dış ve iç politik bağlamında ve dolayısıyla Dünya arenasında söz sahibi bir tek ülke var mıdır !?

Ve yine bütün bunların ana sebebinin hakkı, hukuku, adalet ve ilkeyi tesis etmemiş olmak ve bütün bu layüsel tavır sergileyen yönetim şekilleri ve yöneticileri ile İSLAM VE MÜSLÜMAN ilişkisinde ki anlam ve önemi kaybetmiş olmak değil midir!?

SEVGİLİ MÜSLÜMAN KARDEŞİM İSLAM ZİKİR ADI ALTINDA KAFAYI SAĞA SOLA VURMAK DEĞİLDİR !!

SEVGİLİ MÜSLÜMAN KARDEŞİM İSLAM, YÜZ MİLYONLARCA DOLAR MALİYETLE ÇEŞİTLİ CAMİLER YAPMAK VE İÇERİKSİZ, MANADAN BAĞIMSIZ BU İSRAF YAPILAR ÜZERİNDEN DUYAR KASMAK DEĞİLDİR!!

SEVGİLİ MÜSLÜMAN KARDEŞİM İSLAM, TAVAN İLE TABAN ARASINDA DAĞLAR KADAR UÇUK MESAFELER AÇMAK DEĞİLDİR!

SEVGİLİ MÜSLÜMAN KARDEŞİM, BİR KEZ DAHA VE ALLAH RIZASI İÇİN SAMİMİ DÜŞÜNMEK GEREK. İSLAM’IN, KELAM DEĞİL !! HAL İLMİ OLDUĞUNA VE DOLAYISIYLA DİL İLE ALDATILMIŞ OLDUĞUMUZUN BİR AN EVVEL FARKINA VARMAK; BİZLERİ ALDATANLARIN NASIL BİR ŞÖHRET, ŞEHVET VE SERVET ÜZERİNDE TEPİNDİKLERİNİ GÖRME VAKTİDİR…

SEVGİLİ MÜSLÜMAN KARDEŞİM UNUTMA !

ALDATANLAR BİZDEN YANİ İSLAM VE MÜSLÜMAN DEĞİLDİR…!