FARKINDALIK VE TEPKİSİZLİK
Siyah ile beyaz gibidirler hak ile batıl gibi. Doğru ile yanlış, aydınlık ile karanlık, gerçek ile yalan, hakikat ile ilizyon gibidirler. Gece ile gündüz, dürüst ile sahtekar ve Tevhid ile Şirk gibidirler, biri var ise diğerinin olması imkansız olanlardan..
Ama enteresandır birisi varlık, önem, değer ve hakikat boyutunu yekdiğerinden almaktadır. Yani bir başka deyişle birisi yok ise diğerinin varlığı hepten anlamsız olanlardan…
Müthiş bir motto, harika bir döngü, aziz birer öğreticidirler aynı zamanda. Menfi olarakta baksanız böyle müspet olarak baksanız da durum aynen geçerlidir. Tepkisizlik, menfi bir durum olmasına karşın iğreti bir hissiyat veriyor olması dolayısıyla farkındalık sahiplerince ciddi dersler çıkarılan bir öğreticidir.
Tepkisizlik, bir bakıma ruhun ve yaşamsal bütün formların ölmüşlüğüdür. Tepkisizlik, çoğu zaman duygusal bütün araçların işlevselliğini yitirmiş ölgün bir durumdur. Tepkisizlik bir uyuşma, uyuşturulma ve iptal edilme durumudur.
Hayata karşın bir sorumluluk ve risk almama, nemelazımcılık, banane/cilik, dokunmayan yılan ile kurulmuş ahmakça bir ilişkinin ahlaksız bir tezahürüdür bir bakıma tepkisizlik. Bazen korkuya, bazen uyuşma/uyuşturulma, bazen aldatılma ve bazen de çıkarların sebep olduğu ahlaksız bir duygu durum bozukluğudur tepkisizlik.
Mesela tembeller tepkisizdir,
Mesela kendisini geliştirememiş, edilgen herkes tepkisizdir,
Mesela aklını kullanamayan ve kiraya veren herkes tepkisizdir,
Mesela uyuşuk, uyuşturulmuş herkes tepkisizdir,
Mesela uçuk din ve değerler(!) ile aldatılmış, kandırılmış herkes tepkisizdir,
Mesela korkaklar ve ürkekler tepkisizdirler,
Mesela kimlik, kişilik ve omurga diye bir derdi olmayan herkes tepkisizdirler,
Mesela ilkesi, yörüngesi, yüreği ve ahlakı olmayanların tamamı tepkisizdirler.
Dedik ya, birbiri ile müthiş bir illiyet bağı kurmuştur tepkisizlik ile farkındalık. Tam bu tespit sonrası bakalım mı farkındalığa!?
Bir yüktür, hem de ciddi bir yüktür farkındalık. Bir baş ağrısı, bir karın ağrısı, ciddi bir sorun, taşınması ağır bir vebal ve ince bir sızıdır farkındalık.
Büyük bir bedel gerektirir. Rahatsızdır, sorunludur, tepkilidir, isyan ve itiraz doludur farkındalık ile özdeş olanlar. Geçmişten başlar günü, yarını ve bütün bunlar arasında ki fecaat bağlantısı hissetmek, öngörü de bulunmak ve sonra avazı çıktığınca ‘’ Kral çıplaaaaakkkk, kral çıplaaaakkkk ‘’ diye feryad etmektir farkındalık.
Başa bela almak demektir yani. Uzatılmış nice rüşvetlere, takdim edilmiş nice makamlara, hayâsız ama bütün cezbediciliğine rağmen bütün debdebeleri elinin tersiyle itmek ama hemen akabinde ödenecek bedellerin farkındalığından hareketle farkına varılmış bir başkaldırıdır farkındalık…
Beş duyu organı diye yutturulmuş yalanları ve sınırları tarumar eden, irfan, basiret, feraset ve hakikat erdemleri ile illiyet bağını kurmuş; neden sonuç esası üzerinden ve elbette ahlak ile taçlandırılmış bir anlamlı varoluşun ön koşuludur farkındalık.
Hayatı ve varoluşu anlamlı kılan, sürüden ayıran, aydın, mütefekkir, münevver ya da entelektüel gibi bir diğerinden değerli vasıfların vücuda geldiği bir eylemdir farkındalık. Bir izzet, şeref ve namus işçiliğidir farkındalık…
Ben değil biz diyebilmek, bana değil, hiç kimseye dokunmamalıdır yılan/lar deyip el ve kol bir kenara, koca bir gövdeyi taşın altına koymak ve başı giyotine uzatmaktır farkındalık. Peşin peşin her türlü bedeli göğüslemek ve İslam ile insan olmanın nirvanasıdır farkındalık.
Farkındalıktır kişiyi sürüden farklı kılan. Farkındalıktır iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, gerçek ile uyuşturucuyu tefrik edebilir bir güç, kuvvet ve aydınlık sahibi kılan. Ayırt edemeyen, tefrik edemeyen kişi ile sıradanlık hep bir içiçedir.
Koca bir insan bedenini birçok parçaya ayırmak; Ortopedi, göz, kulak burun boğaz, kadın doğum, pediatri… Bir farkındalığın, yani bir başka deyişle haddi bilmenin ama aynı zaman da nasıl bir güç, kuvvet, kudret ve takat sahibi olunduğunu kavramaktır farkındalık.
Farkındalık: tepkisizliğin, hissizliğin, uyuşukluğun, isyan ve itiraz etmeyişin nasıl bir maliyet doğuracağını, İslam ve insan olmanın ve kalmanın ön ve tek koşul olduğunu mutlak bağlamda içselleştirmiş olmanın adıdır farkındalık.
Haysiyet sahibi olmaktır farkındalık,
Yürek sahibi olmaktır farkındalık,
Kimlik, kişilik, şeref, haysiyet ve omurga sahibi olmaktır farkındalık,
İslam ve insan olmaktır farkındalık,
Cüret, yürek, duruş ve tavır sahibi olmaktır farkındalık.
Teneke ile altın kadar farklı olmaktır farkındalık.
Yaşanılabilir bir ülke ve dünya kurmanın, kurabilmenin tek koşuludur farkındalık…