MHP’NİN AKP-HDP KIRIŞTIRMASINA KIYDIĞI NİKAH!

Malumunuz olduğu üzere Nikah, bütün gayrı-meşru ilişkileri aklayan, paklayan ve meşrulaştıran bir meşruiyete, güç, kuvvet ve tılsıma sahiptir. Bu tanımlamadan hareketle MHP’nin Akp ve HDP işveleşmesine yaptığı katkının anlam ve mahiyetine böyle bakmak gerekmektedir.

Burada üzerinde durmamız gereken iki ana başlık bulunmktadır.

1: MHP’nin yaptığı nikah kıyımının MHP ve Akp seçmeni tarafından ne kadar sahiplenileceği ve pahası ne olursa olsun ne kadar satın alınacağı ( zira bu nikah her anlamda batıldır ve dolayısıyla inandığını iddia eden herkesin elini yakacaktır ) süreç içerisinde kendisini çek edecektir.

2: yakşalık 7 yıllık MHP-Akp birlikteliği ve bu birliktelikten neşet den biri diğerinden ucube siyaset nüveleri dolayısıyla kendi tabanının çok büyük bir kesimince dışlanmış ve farklı siyasi hareketlere teveccüh göstermiş ve dolayısıyla eli hepten zayıf ve acizleşen MHP’nin, Akp savunuculuğu dışında bir başka seçeneğinin kalmadığı gerçeğidir.

Halihazırda iktidar ortağı olmanın verdiği imkan ve olanakların dışında elinde hiçbir kozu kalmayan, inanç ve güven skalasından yana ciddi çizik kayıtları bulunan bir siyasi hareket, eldekini koruma ve oradan maksimum faydalanma siyaseti dışında ikinci bir çıkış yoluda bulunmamaktaydı.

Bir evvel ki yazımızda da söylediğimiz gibi geniş kesimlerin ilgi, alaka, inanç, güven ve desteğini kaybetmiş bir MHP’nin Akp’yi de karşısına almış olmasının kaçınılmaz karşılığı olarak Meclis dışında kalmışlığı ve bir sonra ki evrenin de Bahçeli ve tüm kadrosunun siyasi raf ömürlerinin biteceği gerçekliğini dayatmış olmasıdır.

Bir başka ifadeyle hiçbir seçeneği olmayan MHP, klasikleştirdiği üzere ucube eylemlerine, tasdik ve onaylarına ara vermeksizin devam etmektedir. Düğmenin ilk iliği yanlış atılmış ise gerisinin düzeltilme şansının zayıflığı ve ciddi bir maliyet gerektirdiğini hesaba katarsak bu, Devlet Bahçeli’nin garantici yapısıyla çelişen bir durumdur.

İdeallerin, ilkelerin ve realitenin çıkarlara kurban verildiği, kazanmak için haram ile helal, hak ile batıl, dava ile hamaset, ahlak ile madde arasında hiçbir nitelik farkının olmadığını adeta tüm Türkiye’nin gözleri önüne sokan MHP ve Akp, telafi ve tedavisi uzunca yıllar alacak akut problemlerin kaynağı konumundadırlar.

Gelecek tarihin bugün ki yaşananları hangi sıfatlar, tını ve tonlarda kaleme alacağı ve yıllar sonra okuyanların bugüne ve aktörlerine ağız dolusu beddua edişlerini kestirmek için biraz Kuran bilgisi yeter de artar bile diye düşünüyorum.

SON DERECE DOĞAL VE DOĞRU BİR ADIMDIR!

Bu cümlenin bir evveli aynen şöyle başlamaktadır ‘’ Mecliste gurubu bulunan ‘’ yani Devlet Bahçeli ‘’ Son derece doğru ve doğal ‘’ türünden alabildiğine rijit bir cümleyi  ‘’ Mecliste gurubu bulunan ‘’ vurgu cümlesi ile yıkıyor, aklıyor ve paklayarak yaptığı doğru ve doğal tanımlamasına da boy abdesti aldırıyor..!

Boy abdesti (!) aldırılmış bu paklama girişimi sonrası veryansın ediyor CHP ve Millet İttifakına. Aklanmış ve paklanmış HDP, mis  gibi de monte edilmiştir Cumhur İttifakına…

Kendi prensiplerimden hareketle bir açıklama yapmayı da elzem bulmakta ve gerekli görüyor olmam dolayısıyla Akp ve MHP koalisyonunun HDP ile görüşmüş olması, siyasi bir ortaklık girişimi içerisinde bulunmuş olmasını ilkesel bağlamda asla yadırgamadığımın altını çizmekteyim.

Hatta bütün siyasi parti ve ittifakların HDP ile görüşmesi, istişarelerde bulunması ve hukuk zeminin de yapılacak bütün ortaklıklarında helal olduğu kanısındayım. Buradan hareketle uzunca zamandır Millet ittifakına yaptığım ‘’ HDP ile mutlaka görüşülmeli ‘’ çağrımı bir kez daha yineliyor ve geçmişe oranla sesleniş volümüme de alabildiğine takla attırıyorum.

Burada iğnelenmesi ve iğdiş edilmesi gereken tek ve belki de ana çıkıntı, Akp ve MHP’nin kendilerinin yaptığı bütün girişimleri ve üstelik bütün amorf ve ekşimsiliklerine rağmen helal ama karşı taraf için tırşik ve haram olarak nitelendirmiş olması belki de olayın en bariz HARAM durumudur.

Artık Türkiye sosyolojisi, siyaseti, teoloji ve psikolojisi, HDP’nin varlığını iliklerine kadar kanıksamış ve olması gereken rutine geçmiştir.

TEK KELİMEYLE HAYIRLI BULUYOR VE HAYIRLI OLSUN DİYORUM…