MUTLAK KAYBEDEN AKP DE !

MUTLAK KAYBEDEN AKP DE !

KAZANAN BAŞTÜRK MÜ ?

SADIKOĞLU MU ?

Vallahi kabak tadı verdi artık. Hoş, hiç birisine taraf olmayışım dolayısıyla ne tadı verdiğide haylile ilgi alanımda değil. Ama bildiğim bir şey var ki her iki tarafta kendilerini siyasi bir duruş ve tavır içerisinde olmadıklarına dair özenli vurgulamalar içindeler.

AKP TUKAKA!

Özellikle de Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’nun ‘’ Bir kesimin değil her kesimin ‘’ vurgusu, insanın aklına hemen şu soruyu getiriyor. O bir kesim hangi kesim Sayın Sadıkoğlu!?

Sayın Sadıkoğlu’nun  ‘’ O bir kesim ‘’ vurgusuna özenle dikkat çektiği reklam afişelerini okuyan her kesim ‘’ Bir kesim ‘’ den kastın  ve vurgunun AKP’ye dair bir gönderme olduğunu iliklerine kadar hissediyor, biliyor ve son derece de farkındalar.

O halde ikinci ve daha bir can yakan soru devreye giriveriyor. ‘’ O bir kesim ‘’ nasıl bir kesim ki böylesine özenle uzak durma, ilinti kurmama ve kurulmuş ilintilerinde sizinle alakasının olmadığına dair hassasiyet gösterirken, sizi böyle bir hassasiyete iten nasıl bir korku, utanç ve ekşimsilik var ki bu duruma dair özenli vurgular yapıyor, bilboard reklamlarına kadar bu hassasiyeti taşıyorsunuz..!?

Aynı korku, hassasiyet ve özen Akif Baştürk içinde geçerli. AKP’li olmadığına ve AKP’nin adayı olmadığına dair özenli bir arınmışlık, uzaklık ve ilintisizlik hassasiyeti içerisinde kıvranıp duruyor garibim…

EVEEEETTTT GELELİM İŞİN AKP BOYUTUNA!

Malatya ile birlikte tüm Türkiye için cari bir gerçek var ki AKP can çekişiyor, AKP bitmiştir ve geliyor gelmekte olan…

Öyle ki AKP’nin yıllardır içerisinde olanlar ve adeta AKP ile var olanların bile sıtkının sıyrıldığını, uzaklaşmak ve kaçmak için özel bir hassasiyet gösterdiğini, o bir AKP’li hissiyat ve kanaatinin üzerine sinmişliğinden bıkmış, uşanmış ve bunu da bir utanç vesikası olarak görüp uzaklaşma hassasiyeti, bahsini yaptığımız tükenmişlik ve bitmişliğin en bariz vesikası olarak ortada durmaktadır.

Kimilerinin yargılanmak ve kimilerinin utanç ve kimilerinin de bambaşka gerekçelerle ilinti kurulmasından özenle çekindiği, uzaklaştığı ve hatta irrite olunan bir parti olarak lanse edilmiş olması, seçim sonrasın da daha da nelere tanıklık edeceğimizin en belirgin işaret fişseklerindendir.

MALATYA, AKP’NİN KALESİ MALATYA!

Hakikaten durum aynen böyleydi ve Malatya AKP için kurtarılmış bölgeler kategorisinin en tepesinde bulunan illerin başında yer almaktaydı! AKP’nin ne olduğunu ve sonun başlangıcını en çarpıcı şekilde ortaya koyan MTSO başkanlık seçimi, gerek adayların ve gerekse Malatya halkının duygu ve inanç bağlamında AKPye karşın nasıl da irrite bir forma evrildiğini gösteren ve yürek soğutan bir parametredir.

Gelin bir beş yıl evveline gidelim. Mevcut adayların kendilerini AKP’li göstermemek gibi bir niyet, çaba ve hassasiyet içerisine girebileceklerini, bırakın eyleme geçmek, düşünmelerine, akıllarının ucundan bile geçirebilme ihtimali %1 ihtimal verek tek kişi çıkabilir miydi!?

Hadi bir tane aklıevvelin ortaya çıktığını ve böyle bir niyet ve girişim içerisinde bulunduğunu varsaysak bile, bu defada Maalatya halkı ve esnafından böyle bir kişi ve niyetin geçer not olabilme ihtimali %5’in üzerine çıkabilir miydi!?

HÜLASA BİTMİŞ AKP!

Gerek adaylar ve gerekse halk nezdinde AKP’den uzaklaşmanın bırakın bir beis oluşturması, tam aksine özellikle dikkat edilen bir durum olması haseiyle sonun başlangıcı ve AKP’nin bitişinin de anlamlı bir göstergesidir.

Adaylardan hangisi kazanırsa kazansın değişmez tek gerçek ve realist bir gösterge olan AKP’li olmama hassasiyet ve özeni ve bu özenin de tüm Malatya halkı tarafından benimsenmiş olmasıdır.

Gidiyor gitmekte olan ve geliyor gelmekte olan…