ÖZGÜR ÖZEL ” ERKEN SEÇİM OLSUN ”
CHP koltuğuna oturmuş bir ergen. Bir dediği ile diğeri tamamen tutarsız. İnanç ve güven bağlamında sıfır bir tip. AKP mutfağının bir ürünü teorisini her an daha bir güçlendiren enteresan bir kişiliğin CHP genel başkanlık koltuğunda oturuyor oluşu Türkiye’nin nasıl bir kıskaç altında tutulduğunu gösteren ibret vesikası..
CHP Lideri(!) Özgür Özel, Ankara'da gazetecilerin sorduğu soruları cevaplarken Erken seçim çağrısında bulundu. Özel, "Erdoğan seçimden kaçıp anayasa kovalayıp sonra tekrar aday olmak için kapımıza gelecekse, hiç bizi uğraştırmasın. Psikolojik üstünlük bizde onu da çıldırtan bu" dedi. Özel, "Ne kadar erken o kadar iyi. Aday Erdoğan olsun başkası olsun ama seçim hemen olsun. Derhal seçim istiyoruz." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara'da gazetecilerle bir araya gelerek gündeme dair soruları yanıtladı. Seçim yoksa geçim var gibi absürt bir slogan ile sempati toplama çabasıyla ergenlik tasdiki yapan Özel erken seçim çağrısı yaptı.
Erken seçim çağrısını yineleyen Özel, "Ne kadar erken o kadar iyi. Aday Erdoğan olsun başkası olsun ama seçim hemen olsun. Derhal seçim istiyoruz." diye konuştu. Özel, “Erdoğan Türkiye'ye şunu dayattı; 'Son seçimi kim kazanıyorsa altın kemer ondadır. Mahallenin abisi odur.” Kusura bakmasın, son seçimi biz kazandık, o yüzden altın kemer bizde. Biz bunu altın kemeri bozdurup milletle paylaşalım diyoruz. Tayyip Bey'e geri verme niyetimiz yok” dedi.
Parti içinde bölünme tartışmalarını değerlendiren Özel, “Olmayan bir siklet merkezini partide var gibi göstermeye çalışan bir akıl var. Akıl partide değil. Parti dışında, saraydan o akıl. Ona alet olan bazı arkadaşlar var” ifadelerini kullandı.
Özel’in sorulara yanıtları özetle şöyle oldu:
TEĞMENLER TAYYİP BEY’İN KUTUPLAŞTIRMA İHTİYACINA FEDA EDİLECEK
Teğmenlerle ilgili kararın bir ay içinde verilmesi bekleniyor. İhraç sürpriz olmayacak görünüyor. Bu durumda ne gibi bir yol izleyeceksiniz?
Ben ihraç edilmemeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu meselenin sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın kutuplaştırma siyasetine alet edilmek üzere yapıldığı ve suçsuz insanların, gencecik teğmenlerin, özellikle birincilikle bitiren Ebru Eroğlu’nun severek girdikleri o okuldaki heyecanının Tayyip Bey'in kutuplaştırma ihtiyacına feda edilecek olmasından çok üzüntü duyuyorum gerçekten.
MESELE TAYYİP BEY’LE BENİM ARAMDA
Meselenin ne Ebru’yla ne diğer teğmenlerle ilgisi yok. Mesele Tayyip Bey'le benim aramda. Tayyip Bey Cumhuriyet Halk Partisi'nin 31 Mart zaferi ve sonraki seyri için sürekli ‘Bu süreç CHP’ye yarıyor. Sizin eski CHP’ye döndürmeniz lazım’ diyor, Onun için nasırımıza basıp duruyor. Yani nasır arıyor basacak. Onun için elverişli bir alan ve bu meseleyi mümkün mertebe ‘cunta’, ’darbe girişimi’ diyerek 28 Şubat sürecine doğru çekme gibi bir gayreti var. Mağduriyet ve siyasi bir avantaj elde ettiklerini düşünüyorlar.
TEĞMENLER GERİ GELDİĞİ GÜN ONLAR GİDER
Teğmenler diyelim ki atıldılar. Biz onlara nasıl sahip çıkmamız gerekiyorsa çıkarız. Günü geldiğinde de geri alırız. Teğmenler geri geldiği gün onlar gider, bu kadar net. Ben her sabah yataktan Soma'da ölen madenciler için kalkıyorum, Can için, Tayfun için, Gezi tutukları için, diğer taraftan yoksullar için kalkıyorum. Tut ki teğmenler ihraç edildi, bir motivasyonum daha olur.
YUSUF TEKİN BUNU TEK BAŞINA YAPIYOR OLAMAZ
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ‘CHP camileri ahır yapacak’ söylemi de bahsettiğiniz kutuplaştırma amacına mı hizmet ediyor?
Yusuf Tekin bunu tek başına yapıyor olamaz. Bunu tek başına yapıyorsa, bakanlıktan alınmamak için bir polemiğin tarafı olup da ‘Beni Cumhurbaşkanı savunmak zorunda kalsın’ diye bir uyanıklık yapıyorsa onu bilmem. Bir adam bu kadar şuursuz olabilir mi? Bunları belli bir şuurla yapıyor. Hepsi bir bütünün parçası.