34,2394$% 0.15
37,2871€% 0.19
44,4997£% -0.52
2.943,84%0,60
4.978,00%0,48
Hey! Sen! Boşu Boşuna
İsa Meryem’e mi kaldı
Musa asadan ne buldu
Süleyman bir sultan oldu
Saltanatı boşu boşuna
Hak dostuyum gittim geldim
Aradım kendimi buldum
Bir Mahsuni Şerif oldum
Boşu boşuna (Mahsuni şerif)
Kürek kemiğime sapladığın hançer ağrısının her daim cana verdiği tarifsiz meşakkat, yüreğime yıktığın gam dağı külfetine rağmen seninle alakamı kesemiyorum…
Dostluğa ihanetine rağmen iyilik diliyorum. İyilik dilediğimden dolayı zayıf ve korkak olduğumu düşündüğünü bilerek ve içime sindirerek seninle alakamı kesemiyorum…
Aşkın pazarında üstad Zemahşeri’nin tezgâhından duymazlık, görmezlik alıyor, Piri Mevlana’nın tekkesinde her nimetin atom ve içindekilerin meczup akl ile dönüp zikr etmesinden hisseme pay düşürmeye çalışıyorum. Sense bunlardan çok uzaksın. Kuma sakladığın kafanı, gövdeni ve içindekini ve zavallılığının verdiği kibri gözlerinden yakaladığımı bildiğini bildiğim için seninle alakamı kesemiyorum…
Toprağın altı toprağın üstüne hayır ve bereket sunuyor. Ayakların altından sana nimet devşirene olan nankörlüğünle ötelere ne de uzak olduğunu düşünüyorsun. çok uzak duruyorsun çok! Dürüstlük damarını kaykulalık duruşla ne de ucuza satıyorsun. Ola ki günün sonunda bunu anlayabilmiş olursun ümidiyle seninle alakamı kesemiyorum…
Bir gün bastığın toprakla koyun koyuna gideceksin. Her gelenin gitmesi gibi…
Her kapının açılıp kapanması gibi…
Her başlangıcın sonlanması gibi…
Tan ve akşam gibi…
Doğan ve ölen gibi…
Ve seninle alakamı kesemiyorum…
Helak olsa da arkada medayin, ağyara yar olsa da mehasin Bir ben değilim tabibi aşka merhem! Biliyorum. Ya sen, ya sen!!!!
Duymuyor musun? Görmüyor musun? Yad ellerde ciğerini itler mi yedi?
Haykırışlara kor alevden lal düştü…
Bilal’in ezanı kornalara kurban düştü!
Han düştü! Kervan göçtü!
Aşkın Pazarı sosyete pazarının işgalinde, cesetler satılığa düştü!
Yanaşık düzeninin kıdemli ve kademeli islam istismar karargâhında soytarıya Kazaskerlik düştü!
Paydaşlık ve kardeşlik duvarının tuğlasına dinamit düştü!
Bastığın toprağa bir damla cemre değil bir damla ter, bir damla kan, bir damla gözyaşı düştü!
Cemre mazlumla düştü! Can düştü! Canan düştü!
“Allah’ın bir pulunu bekleye dursun on kul” sana efendilerin sofrasından şan düştü! Tuğyan düştü!
Hutu kabileciliğine rahmet okutan kasaba milliyetçiliğiyle tunç siperden göğüslü parti broşürleri edebiyatında kafiyelerin arasında sıkıştırılmış ifadelerden gençliğin düşünce dimağına kuru slogan düştü!
“Hamili kart yakınımdır” gasp edilmiş kimlikle emeğin damlasından yağ üreten fırlamalığın Nobelline aday, altın küre taltifli cühelaya meydan düştü!
Onbaşı kültürüyle generallik uluslararası siyasi enstrümanları çalmaya kalkanların sözlerinden binlerce yalan düştü!
Her aksiyonda sana figüranlık, trolluk, yüzlerce günahla pay düştü!
Bireyi Allah ve şeytan arasında mengeneyle sıkıştırıp felç eden zihniyet, seni yalnızlıklara mahkûm vaziyette işaretlerini sile sile profan iklimlerden beslemeye başladığı gün; ibadetler topallaştı. Benlik kavramında Hobbs’a ahlak abideliği, Makyevelli’nin evliyayı iblisanından sana muhteşem nişan düştü!
Ve seninle alakamı kesemiyorum…
Kahrolası alakamı kesebilseydim kentin şatafatında şatahatım olur muydu? Şehrin debdebeliginde Behlül’ün agresif dervişliğini keşfetmeyeydim bırak alakayı kesmeyi Fuzuli üstad gibi “senden ırak olan Hakka yakındır” terennümüyle yüz çevirirdim. Çok lüks hatta rüküş olduğunu bil ömür saatimde.
Dünyevi saltanatın hepsi için gayretlerin boşu boşuna. Musallada generalde olsan er kişi niyetine namazın kılınacak…
Ve sen boşu boşuna yaşıyorsun be Mernuş
” Sen ne o sun ne bu sun!!!
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.
Melekut aleminin aşkına! Sana ram olmuş canlar ve Canan aşkına adaletle alakanı kesme!
Bir gün sana da lazım olacak. Seninle o yüzden alakamı kesemiyorum.
EY KAVMİM!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.