39,7257$% 0.16
45,8826€% 0.2
53,5046£% 0.1
%
%
Genel başkan Arıkan’dan bir kez daha gündemi sarsacak vurgular!
Eleştirinin merkezine aldığı AKP için biri diğerinden değerli ikaz, uyarı, eleştiri ve tavsiye içeren manifesto niteliğinde bir konuşma yaptı.
Mahmut Arıkan ‘’Dalgalar neden hep karşı sahilleri vuruyor?
Saadet Partisi’nin cevval, nitelikli ve sağlam hedefler belirlemiş olan dinamik lideri Arıkan, TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı manifesto niteliğinde ki kapsamlı konuşmasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik gözaltı ve tutuklamaları hedef alan tutarlı, siyasi ve hukuki etiğin temelinde ikaz ve eleştirileri dile getirdi.
Hukuk, ahlak ve ilkeyi temel prensip olarak belirleyen Arıkan; veciz vurgu cümlesi kullanarak “Niye bu dalgalar hep karşı sahilleri vuruyor?” diyerek sorduğu sorusunu, operasyonlar, tarafsızlık ilkesine aykırı yürütülüyor diyerek taçlandırdı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, 28 Mayıs 2025 tarihli TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı detaylı konuşmasında ülke gündemini meşgul eden pek çok başlığı değerlendirdi. Arıkan’ın en dikkat çekici mesajlarından biri ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen operasyonlara dair oldu.
Konuşmasına 27 Mayıs 1960 darbesini anarak başlayan Arıkan, idam edilen Başbakan Adnan Menderes ile Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ı rahmetle andı. Saadet lideri, “Ne askerî ne sivil vesayet; tek yol demokrasi, hukuk ve adalet” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında İstanbul’un fethinin 572. yıl dönümünü de kutlayan Arıkan, fethin yalnızca tarihsel bir zafer değil, bugünün dünyasına da ışık tutan bir rehber olduğunu söyledi. Gazze’deki insani felakete dikkat çekerek, “Biz bugün toprakları değil gönülleri fethedeceğiz” dedi. İstanbul’un güncel sorunlarına değinerek, şehrin yeniden “sokaklardan başlayan bir fethe” ihtiyacı olduğunu dile getirdi.
İktidarın 2026-2035 yıllarını “Aile ve Nüfus 10 Yılı” ilan etmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arıkan, bu girişimi samimi bulduklarını ancak bunun bir vaat değil, 23 yıllık ihmalin bir itirafı olduğunu savundu. Uyuşturucu ve sanal bahis kullanımının yaşı düşerken, gençlerin evlenemediğini ve aile yapısının zedelendiğini belirtti. “İş bilmez yönetiminiz sebep, doğum hızının düşmesi sonuçtur” diyerek, hükümeti politikalarında samimiyete davet etti.
Arıkan, aile yapısını korumak için hükümete beş maddelik somut öneride bulundu:
Evlilik destek paketinin genişletilmesi ve KDV indirimi,
Doğum ve çocuk destek ödemelerinin artırılması,
Doğum sonrası ücretli izin süresinin desteklenmesi,
Kreş zorunluluğunun tüm ebeveynleri kapsaması,
Aile yapısına zarar veren TV programlarının kaldırılması.
İBB’ye yönelik operasyonları da eleştiren Arıkan, “Dalgalarla uğraşmayın, yıkımla ilgilenin” diyerek iktidarın hukuku seçici biçimde uyguladığını ifade etti. 24 belediyede kayyum olduğunu, bunların hiçbirinin iktidara ait olmadığını söyledi.
LİDER ARIKAN VURGULU KONUŞMASINA ŞÖYLE DEVAM ETTİ:
“Ülke ekonomisine bakıyorsunuz tsunami vurmuş. Adalete bakıyorsunuz kasırga vurmuş. Eğitimde, sağlıkta, sokakta fırtınalar kopuyor; Ama iktidar dalgalarla gündemi meşgul ediyor. İstanbul’da 1. Dalga, 2. Dalga, derken 4. Dalga ’ya kadar geldik. Ya insan sormadan edemiyor: Niye bu dalgalar hep karşı sahilleri vuruyor? Niçin sizin yalılarınızın, villalarınızın, otellerinizin sahillerine uğramıyor? Ya niçin bu kasırgalar sizin gemilerinize, gemiciklerinize dokunmuyor?
Hep söyledik yine söylüyoruz:
Biz yolsuzluğu da, hukuksuzluğu da, haksızlığı da karşıyız! Her koşulda ve herkes için adalet istiyoruz!
Bakın arkadaşlar, bugün Türkiye’de 24 belediye kayyumda, içlerinde bir tane iktidar belediyesi yok. Sayısını bilmediğimiz gazeteci ve akademisyen cezaevinde, içlerinde bir tane iktidar yanlısı yok. Bu hukuk değil, hukuksuzluktur. Bu adalet değil, çifte standarttır! Ve maalesef bugün Türkiye, adında “Adalet ve Kalkınma” olan bir partinin iktidarında;Hem “adalet” hem de “kalkınma” krizi yaşıyor!”
Konuşmasının önemli başlıklarından biri de Gazze’deki son gelişmelerdi. Arıkan, İsrail’in saldırılarını bir kez daha “soykırım” olarak niteleyerek, Türkiye’nin daha güçlü adımlar atması gerektiğini savundu. “Gazze’ye barış gücü gönderilmesi” çağrısını yineledi. İktidarın İsrail’e değil, protesto eden gençlere müdahale ettiğini belirterek, “İktidara destek veriyorsanız imkânınız var; muhalifseniz yerlerde sürüklenmeyi göze alacaksınız” ifadelerini kullandı.
Bir cümle ile AKP’nin ekonomi politikalarının adeta röntgenini çeken Arıkan, tek bir danayı alabilmek, ortak olup kesebilmek için 40 emeklinin bir araya gelmesi gerektiğini ifade etti!
Ekonomik sıkıntılara da değinen Arıkan, emeklilerin 4 bin TL ikramiyeyle kurban dahi kesemediğini belirtti. “2018’deki ikramiyeyle kurban kesilip toruna harçlık veriliyordu, bugün tatlı bile alınamıyor” dedi. Emekliye bir maaş ikramiye verilmesi çağrısında bulundu.
Uygulanan Tarım ve Hayvancılık politikalarını da son derece bilimsel bir dille eleştiren Sayın Arıkan: uygulanan politikaların ana yol bakımından değişime tabi tutulması gerekirken, bir aldatma ve halüsinasyon kabilinden tabela değiştirmek Tarım ve Hayvancılık politikası değildir ve olamaz dedi.
Tarım Kredi Marketleri örneği üzerinden hükümeti eleştiren Arıkan, zarar eden kurumlarda tabela değiştirmenin yeterli olmadığını, zihniyetin değişmesi gerektiğini söyledi. Süt üreticisinin durumuna dikkat çekerek yem-süt dengesizliğini vurguladı, ithalat yerine yerli üretimin desteklenmesini önerdi.
Son olarak Merkez Bankası’nın enflasyon tahminlerine tepki gösteren Arıkan, tahminlerin kâğıt üstünde kaldığını, gerçek enflasyonun sokakta hissedildiğini söyledi. “Ekonomi düzelmez, enflasyon bitmez, faiz inmez” diyerek ekonomik politikaların yön değiştirmesi gerektiğini ifade etti.
Ülkeye ve Türkiye’ye reva görülen uyduruk ve bilimsel temellerden, ahlakilik ve hukuktan tamamen uzak politikalar ile büyük kayıplar yaşatılmış ve ülkenin son derece büyük kaynakları ve zamanı AKP eliyle heba edilmiştir dedi.
Her konuşmasını olduğu gibi bu konuşmasını da umut, inanç ve nitelikli kadrolara sahip olan Saadet Partisi ile tüm sorunları aşacaklarını ifade eden Mahmut Arıkan “Bu millet çaresiz değildir, bu topraklar umutsuzluğa mahkûm değildir. Hep birlikte başaracağız” diyerek sözlerini noktaladı.
BESE HOZAT: ABDULLAH ÖCALAN ÖZGÜR OLMADIKÇA PKK SİLAH BIRAKMAZ!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.