DOLAR

35,2068$% 0.3

EURO

36,7672% 0.92

STERLİN

44,3202£% 0.7

GRAM ALTIN

2.968,33%1,32

ÇEYREK ALTIN

4.853,00%0,96

Malatya PARÇALI BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

AHMET DAVUTOĞLU’NDAN ERDOĞANA SERT ELEŞTİRİ! MUHAFAZAKARLARA PAARMAK SALLIYOR!

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, televizyon ve dijital basının Ankara temsilcilerine açıklamalarda bulunuyor.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve kurmayları, televizyon ve dijital basının Ankara temsilcileri ile bir araya gelerek sorularını yanıtlıyor.

Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“100 yıllık tarihimize baktığımızda üç önemli fay hattı var. Birincisi, etnik kimlikler, özellikle Kürt sorunu. İkincisi, Alevi vatandaşlarımızın bilhassa yaşadığı mezhep üzerine ayrışmalar. Bir de inanç farklılıklarında yaşanan gerilimler. Büyük acılar yaşandı.

Şimdi kritik bir eşikteyiz. Ya bu fay hatlarını aşacağız ve gelecek nesile bunları bırakmayacağız ya da derinleştirip bu acıları gelecek nesillere de aktaracağız. Biz parti olarak, kurulduğumuzdan beri bu ayrılıkları ortadan kaldırma adına çalışmayı amaçlayıp bu yönde tüm çabaları destekleriz. O nedenle Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını hemen destekledim, çünkü bu, altılı masanın da amacına uygun bir adımdı.

Altılı masanın temel ilkeler metni var. Altılı masa ne yapıyor sorusunu bazı kanallar oturma şeklimizden bile yorum yapıyorlar. Ama açıklamalarımıza bakmıyorlar, bunlar okuma özürlü herhalde. Geçmişte böyle bir masa olmadı keşke olsaydı, Erdoğan yapsaydı. O dili kullanacağına beraber otursaydı diğer liderlerle. Altılı masanın metnini okuyanlar zaten Kılıçdaroğlu’nun açıklamasına şaşırmadı. İlkemize gayet uygun.

Geçtiğimiz gün, Erdoğan’ın grup toplantısında yapacağı açıklama işaret edildiği için heyecanla bekledim ne söyleyecek diye. Ama üslup gerçekten doğru değildi. Muhafazakar seçmene parmak sallıyor biz gidersek kaybedeceksiniz diye, hayır olmayacak. Dün dünde kaldı, Kılıçdaroğlu yeni bir şey söyledi. Bunu dinlemek lazım. Erdoğan’ın da siyasi kutuplaşma üslubunu düzeltmesini isterim. Sadece başörtüsü mevzusunda değil her konuda özgürlükçü davranılmalı. Kürt vatandaşlarımızın, Alevi vatandaşlarımızın haklarını da biz korumalıyız. Erdoğan, nükleer silah kullananlara dahi el uzatıyor değil mi?

Dezenformasyon yasası bir yandan, öyle bir yasa getirdiler ki, sansür yasası… En ağırından. Bakın yanımda Serkan Özcan, Merkez Bankası Başkanı suç duyurusunda bulundu kendisi hakkında. Eleştirildiği için. Senin görevin enflasyonu düşürmek, düşüremediniz, tabi ki eleştireceğiz. Eğer doğal bir eleştiri hakkında bir soruşturma açılırsa hep beraber tekrar etmemiz lazım. Bu yasa konusunda her mücadeleyi sergileyeceğiz.

Altılı masa olarak güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş süreciyle ilgili çalışmalarımızda ciddi ilerleme kaydettik. Hem bizim komisyonumuz, hem diğer partiler çalışmalarımızı tartışacağız. Bir diğer konu da halkın karşı kaşıya kaldığı sorunlarla ilgili daha tematik çalışmalar. 7-8 ay içinde aldığımız yol açık. Güven ortamı oluştu. Görüş ayrılıkları oluşur, bunlar tartışılır. Sonuçta farklı partileriz. Ama en önemli şey, bunları tartışabilecek bir ortam ve çözüm üretebilecek vizyon var.”

– Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü açıklamasının sizin önerinizle olduğu doğru mu? Bu konuda görüştüğünüze yönelik haberler var.

“Hayır. Ben bu konuyu Kılıçdaroğlu ile görüşmedim ama metnimizdeki ilkelerimiz belli. Bu ilkelere yönelik zaten masada konuşmalarımız oluyor. Başörtüsü de dahil bu tür konular, muhafazakar seçmenin kaygıları ve iktidarın bunları manipüle etmesi görüşüldü masada. Ama Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından önce bir görüşme olmadı, Kılıçdaroğlu’nun açıklama zamanlaması kendi tasarrufudur. Ama ben zemin uygun olduğu için destek vermede hiçbir beis görmedim. Zaten bu açıklamadan rahatsız olanlar da bu meseleyi kullananlar ve 28 Şubat zihniyetine sahip olanlardır. Söz veriyorum, iktidara geldiklerinde 28 Şubat’ı tekrar yaşatmak isteyenlere izin verilemeyecek.”

– CHP’lilerden, o görüşte bazı gazetecilerden Kılıçdaroğlu’na tepki var, ekonomide bu sorunlar varken sırası mı diye. Siz onları da mı 28 Şubat zihniyeti olarak görüyorsunuz?

“Hayır, asla herkesi öyle görmüyorum. Fakat ekonomik sorunlar varken özgürlük meselesi mi konuşulur anlayışına katılmıyorum. Ekonomik sorunlar var diye dezenformasyon yasasına karşı çıkmayalım mı? Ekonomik sorunlar özgürlük ortamında çözülür. Bir yerde yasaklar başladı mı her yere yayılır. Geçmişte cemevleri konusunda çalışmalarımıza engel oldu Erdoğan biliyorsunuz. Orada da aynı mücadeleyi vermeye çalışıyoruz.”

– Erdoğan’ın ‘başörtüsü konusunda anayasa değişikliği’ önerisinin ardından CHP’li Özel tepki göstererek ‘Seninle anayasa yapılmaz, onu biz yapacağız’ dedi. Siz ise Erdoğan’ın böyle bir anayasayı yapması durumunda destekleyeceğinizi söylediniz. Bu kişisel görüşünüz mü? Altılı masanın görüşü mü?

“Kesinlikle kişisel görüşüm. Bu konuda o kadar şey yaşadık ki biz, eşimiz, kızlarımız. Benim eşim Sare Hanım, üniversite çalışmaları sırasında yaşadı bunları. Erdoğan’ın tabuları değişebilir bizim değişmez. Ben Erdoğan’ın açıklamasını gördüm, olumlu bir geri dönüş olarak görüp teşekkür ettim. Tabi kendisinin olumlu tavrını sürdürmesi gerekir.”

– Siz de Dışişleri Bakanlığı yaptınız. Çavuşoğlu geçtiğimiz gün Libya’da hidrokarbon anlaşması imzaladı. Farklı tepkiler aldı. Sizin bu konuda görüşünüz nedir?

“Doğru bir politikadır. Doğu Akdeniz ayrıdır, Ege ayrıdır. Bunu ayırdığınız zaman Türkiye ile Libya arasında bir koridor olabileceği görüşü ilk defa dile getirildiğinde bakan bendim ve ilk anlaşmayı ben imzaladım. Bu doğru bir politikadır.

Ama Erdoğan’ın dış politika adımları, İsrail, Mısır ve Yunanistan’ın bize karşı birleşmesine neden oldu. Sevilla Haritası nedir? Türkiye’yi Avrupa’ya sıkıştıran bir harita. O dönem tüm Avrupa destekledi. Ama siz tüm AB’ye karşı çıkarsanız böyle olur. ABD’de aynı şekilde tüm partiler Türkiye’ye karşı birleştiler. ABD gelecek üs kuracak, sen Biden’ın soykırım açıklamasına sessiz kalacaksın, böyle olur mu? Yunanistan’ı, Mısır’ı, hatta Lübnan’ı aynı hatta buluşturdu. Mısır ile ilişkileri güçlendirmemiz gerektiğini hep söyledim, darbe olduğunda Kahire’ye gitmek istedim. Bunu yapabilmek gerekirdi.

Özetle; Libya ile yapılan anlaşma doğrudur, bizim dönemimizde temelleri atılmıştır ama süratle Türkiye’nin dış politikalarını iyileştirmesi gerekir. Bu, tavizkarlıkla değil tabii, her ülkeyle iletişime geçmekle olur. Erdoğan kiminle kişisel ilişkisi varsa onunla iletişimde. Benim dönemimde de ilkelerimizden taviz vermedik ama hiçbir zaman da ülke olarak yalnız kalmadık.”

– Geçiş sürecinin nasıl olacağını tartışmaya başladığınızı söylediniz. Bu konuda Gelecek Partisi’nin önerileri nelerdir ve genel başkanların cumhurbaşkanı yardımcısı olması konusunda ne düşünüyorsunuz?

“Hepimizin farklı görüşleri var, bunları değerlendiriyoruz. Fikir ayrılıkları da var ve çok doğal. Hepsini konuşacağız bunların, ‘nasıl’ sorusunu tartışıyoruz şu anda, ‘kim’ değil. Model önemli olan zaten, hep birlikte tamamlayacağız.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

AKARYAKITA YAPILAN ZAMLAR CANA TAK ETTİ!

HIZLI YORUM YAP