35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
4.853,00%0,96
ÖZNUR ÇALIK VE SELAHATTİN GÜRKAN BİTTİ
Yazımızın başlığı gören Malatya halkının en az %90’ının nerdeeee, keşkeeee, Allah vereeee dediğini duymayanın mutlak bir kulak burun boğazcıya, görmek istemeyenin psikiyatr ve nörolog ile iletişime girmesi elzemdir.
Geldiğimiz nokta da Malatya halkı, bu iki kişinin tüm kozlarını sahaya sürerek verdikleri kuralsız, sınırsız ve zamansız (…) kavgalarından yana bizar olmuş durumda. Halkın yanın da hiçbir kredibilitesi olmayan ve ya geçmişe binanen varsa da tamamını harcamış olan bu iki demode isim artık kaderlerine terk edildiklerine dair MİM koyuyorum.
Öznur Çalık!
Bahsini yaptığım terk edilmişliği, hiç bir görev verilmeyeceğini ve dolayısıyla makam, mevki ve siyasete dair raf ömrünü tamamlamış olduğunun her damlasına kadar farkında. Ancak bu farkındalığı, durumu kabullendiği, sindirip kenara çekilmeyi benimsemiş olduğu anlamına zinhar gelmemekte.
Benimsemek, sindirmek ve kenara çekilmek ile iliklerine kadar ihtiras dolu Öznur Çalık karakterinin birbiri ile teğet geçmesi bile mümkün değilken, gelecek akıbetin psikolog, psikiyatr ve nörolog kombinli bir takviyenin zaruretinide kendisi açısından mecbur ve mahkum kılmaktadır…
Böylesi ciddi bir konbinin bile ortaya çıkacak yakıcı, yıkıcı ve dolayısıyla son derece ciddi zaiyatın toparlayıcısı olabileceklerine dair hatırı sayılır muhalif şerhimi de günü geldiği zaman haklılığımın teyidi amaçlı kayda geçsin istiyorum.
Gerçi bu akibet, Akp’den mütevellit ele geçirilmiş makam, mevki, dokunulmazlık, mal ve mülk tırpanından nasibini alan herkesi kapsayacağı da bahsini yaptığım projeksiyon dolayısıyla kendisini açık etmiş durumda.
Ancak Öznur Çalık ve Selahattin Gürkan gibi iki muhterisin ve de yıllara dayalı verdikleri kavganın hiç birisi lehine sonuçlanmamış olduğunu görmüş olmaları, Mike Tyson’dan hatırılı sayılır derece de dayak yemeyi tercih edeceklerine dair ciddi kanaat sahibiyim.
Her ne kadar kabullenememiş, kanıksayamamış ve sindirememiş olsada ve bahsini yaptığım dışlamanın sonucunun tadilat ve tamiratı da mevcut tıbbı gelişimin yetersizliği konusu da bizatihi Öznur Çalık’ın sorunu olduğundan hareketle, bir ikinci dışlama ve bunun doğuracağı komplikasyonlara geçmek istiyorum.
Selahattin Gürkan da dışlandı !
Selahattin Gürkan, hemen hemen her oluşum, gelişim ve eylemde kendisini Ankara’ya atan ‘’ ben buradayım ve beni sakın unutmayın ‘’ gülücükleri dağıtmış olsa da ve yaptığı bu mecburi gülücüklere yine aynı nitelikte verilmiş istemsiz ve zoraki gülücük cevaplarını görmemiş olduğuna ihtimal vermiyorum.
Ama umut fukaranın katığıymış cinsinden kendisine teselli ninnileri söyleyen ve söylenmiş bu tip ninnilere can simidi muamelesi yapan Gürkan, akıbetinin ne olduğunu aday belirlemelerin son günü çarpıcı şekilde kendi önüne konulduğu an tecrübe etmiş olacak.
Bütün bu ortaya koyduğum projeksiyona dair muhalif bir söylem babında kendisi ya da birileri çıkıp bizatihi Akp Genel Başkanının burada ki mitinginde Gürkan için yaptığı güzellemelerden tonajlı ve hatta grostonaja denk düşen bir pay çıkarmasının doğuracağı komplikasyon, Öznur Çalık’ın haline rahmet okuyacağına ayrıca dikkat çekiyorum.
Benim, Selahattin Gürkan için pahalı ve can yakıcı bir prospektüs ortaya koymuş olmam kendisi için kısa vadeli ciddi sarsıntı ve depresif sonuçlar doğuracak olsa da, şimdiden kendisini buna hazırlamış olması, 7. Kattan düştüğünde alacağı hasar ile 27. Kattan düştüğünde alacağı hasarın aritmetiğini de ortaya koyuyor olması hasebiyle dikkate alması kendisi için son derece elzemdir.
Selahattin Gürkan kesinlikle ve hiçbir alan da aday değil!
İddiamın sonuna kadar arkasında durduğumu bir iki sağlam paradigma eşliğinde gerek altını ve gerekse içini doldurmak istiyorum.
Sayın Erdoğan’ın eli ve diliyle Selahattin Gürkan için atılmış birkaç solgun gülün mahiyeti şudur.
1: Malatya da Akp’nin dibe vurduğunu, iki milletvekili çıkaracağının bile çok ciddi kuşku doğurduğunu gayet iyi bilen Erdoğan, Büyük Şehir Belediye Başkanlığını kaybettiğinin de gayet tabi bilincindedir.
2: Büyük Şehir Belediyesinin despotik bir yönetim tarzından dolayı son derece rahatsız olduğunu ve bu anlamda hatırı sayılır şikayetlerin CİMER eliyle kendisine ulaşmış olması hasebiyle personel, halk ve Yönetim arasında ciddi bariyerlerin varlığı dolayısıyla belediyeyi bir daha bu kişi ve yönetim tarzı ile kazanmamın imkansızlığı da Erdoğan’ın dosyası arasında ki başlıklarından bir tanesidir.
3: Son bir yıl içerisinde sadece Malatya için yapılmış Anket sayısının 10 civarında olduğu ve bütün sonuçların barındırdığı vahşet ve sıkıntının da Erdoğan tarafından gayet iyi bilinip analiz edilmesi dolayısıyla Akp, Malatya’da tulum çıkaracaktır.
4: Vitrinde ki bütün Milletvekillerinin, İl ve İlçe başkanlarından belediye başkanlarına varıncaya kadar irili ufaklı hiç birisinin Malatya halkından geçer not almadığı ise Erdoğan’ın hakim olduğu en başat konudur.
5: Kendi aralarında paramparça olmuş İl ve lçe yönetimleri, belediye başkanları ve Milletvekillerinin yine kendi aralarında verdikleri amansız ve anlamsız kavganın genel merkezce pas geçildiğini ve sağırın bile duyduğu mevzulara genel merkezin duyarsız kaldığını zanneden bu güruh, biletlerinin kesildiğinin de elbette farkında değildir.
Hem ayrıca genel merkez de hiç birisinin anlamaması ve bahsini yaptığım bu tulum çıkarmanın doğuracağı fokurdama, soğuma ve uzaklaşmanın olası iki vekil çıkarma potansiyelinide tamamen ortadan kaldıracağı bilinciyle hareket etmekte ve dolayısıyla kuru, cansız ve renksiz birkaç gülü dağıtmış olmanın maliyet oluşturmadığının da bilincinde hareket etmektedir.
Şu gün itibarıyla bahsini yaptığım köklü vitrin değişikliğinin başka ve üstelik rakip partiler ile dirsek teması barındırma riski de hesaba katılmış olması hasebiyle adaylar ve reddedilenler, son kerteye kadar hem kamuoyu ve hem de taraflar ile paylaşılmamasına özel bir ehemmiyet gösterilecektir.
Akp, Malatya da gerçekten ve çok köklü bir değişim yapacak ve kurumuş gövdesine bir damla cansuyu katmanın tek yolunun bu olduğu bilinciyle sesiz bir devrim gerçekleştirecektir.
HÜLASA !
AKP’NİN KENDİ İÇİNDE Kİ BU DEVRİMCİ YAKLAŞIM VE YAPILANMANIN HALK TARAFINDAN NE KADAR SATIN ALINACAĞII VE BURADAN UMULAN CAN SUYUNUN BEDENE NE KADAR DEĞECEĞİNE DAİR ESASLI YAZIMIZ VE VURGULARIMIZI BİR SONRA Kİ GÜNE ERTELİYORUM…
CUMHURİYET