DOLAR

32,9949$% -0.11

EURO

35,8195% -0.26

STERLİN

42,5549£% -0.22

GRAM ALTIN

2.528,01%0,83

ÇEYREK ALTIN

4.147,00%0,21

BİTCOİN

฿%

Malatya AÇIK 25°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TURAN GÜZEL

TURAN GÜZEL

14 Temmuz 2024 Pazar

KULAĞINA KÜPE OLSUN TRUMP!

KULAĞINA KÜPE OLSUN TRUMP!
7

BEĞENDİM

ABONE OL

Başlığıma bakıp tuzağa düştüm demeyin sakın! Şayet mevzuyu ve tam da kulağa isabet ettirilmiş ve bir küpe misali unutulmaması gereken bir yeri yırtmış ise kurşun, mesajı, sadece Trump ile sınırlı tutmanızı hiç birinize yakıştıramam doğrusu…

Trump üzerinden herkese ayrı ayrı verilmiş bir mesajdır bu. Malum, tam Dokuz ABD başkanına suikast düzenlenmiş. Mesajı alanlara bir ihtar ve geri kalanlara mesaj verilmiş, mesajı alma noktasında kulağı üzerine yatanların ise kabri başında ağlaya(!) durmuş maktulün katilleri.

Değil mi ki bütün ve her şey müesses nizamın intizamı içindir..!

Burası ABD!

Siz, seçime girdiğinizi ve istediğiniz adaya oy verip seçim yaptığınızı zannede durun, ABD’nin gerçek sahipleri seçimden tam 5 ay sonrasının planlarını seçimden tam 5 ay evvel sizlere seçtirecekleri başkan ile provaya girmişlerdir bile.

Var mı öyle koca ABD’nin başkanına derin ABD’nin izni, onayı ve bilgisi olmadan suikast girişiminde bulunacak yiğit ve devlet!?

Buyrun bombaya!

Trump’a düzenlenmiş suikast üzerinden yaratılan sansasyon, gri ve puslu süreç ( en az bir ay ) içerisinde cambaza bak cambaza oyununun sahnelendiği sırada bizler neyi kaçırmış olacağız!? Neyi kaçırmış olacak derin ABD tüm dünyadan!?

Malum, dediğimiz gibi burası ABD ve ABD, dünyanın nabzını tuttuğu ve yönettiği ikiz kulelerini inşa ettiği en görkemli şehirlerinden olan Manhattan’in göbeğinde ki ikiz kuleleri patlatır, bunu sen yaptın der ve 11 bin km öteden gelir neyiniz var neyiniz yok çöküverir üzerine ve üzerinize…

Malumunuz olduğu üzere kıta Avrupası ardı ardına seçimlere gitti. Koca Avrupa, aşırı Sağ’ın gölgesi altında kalırken, bu durumun, ABD usulü bir tezgâh olduğunun hesabını yapamayanlar ‘’ Medeni Avrupa’da böyle bir sonuç nasıl olur ‘’ türü demode bir yaklaşım ile bilgiçlik tasarlarlar.

Kimi gazeteci müsveddelerine, ağızlarında döndürüp durarak ergen tatmini yaşamalarının da gerektiğini çok iyi bilen ABD, AŞIRI SAĞ terminolojisi üzerinden ve hemen yanına ilintilediği Rusya, komünizm ve Putin ile pastanın çileğini tamamlamış ve koyuvermiştir bilgiçlik taslayacak müsveddelerin dilleri altına…

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!

İsrail ve Akdeniz’in güvenliği ve yine aynı güvenlik paketi içerisine alınan Kıbrıs’ın (Güney Kıbrıs demiyorum KIBRIS diyorum) ve elbette tıkır tıkır işleyen BOP’un aksamadan nihayete erdirilme süreci başlamış ve Tanrı Kıyamete zorlanmaktadır.

Asya, Ortadoğu ve Afrika’nın yeniden yapılanması!

ABD, tam bir ABD milliyetçisi ve hatta aşırı sağ konsepti içerisinde tanımlanması mümkün olabilen Trump eliyle yeni bir süreci başlatmıştır artık.

Sağlam ve sıkı bir Evanjelist olan Trump, takip edenlerin çok iyi bileceği üzere ilk başkanlık dönemlerinde Güney sınırlarına yaptırdığı yüksek ve kalın duvarlar ile Güney Amerika ülkelerinden ABD’ye kaçak girişlerin önünü kesmek isterken kullandığı temel argümanlar, aşırı Sağ’a rahmet okutan açıklamalardan oluşmaktaydı.

Yeni konsept aşırı SAĞ!

Aşırı Sağ’ın en fonksiyonel ve en radikal formunu İsrail’in din devleti üzerinden ve üstelik bütün insani sınırları tepetaklak ederek uyguladığı bu süreç,  mutlaka ama mutlaka nihayete erdirilmesi gerektiği neredeyse açıkça ifade edilmekte Batı medyasında.

Batı, bir an evvel nihayete erdirilmesi ve son noktanın nereye varması ( Türkiye) gerekiyorsa bir an evvel varması ve vardırılması, aksi takdirde kendi kamuoyunda ki homurtuların yine kendilerine son derece pahalıya mal olacağı bilincinin garip sıkışıklığını yaşamaktadırlar.

Asya, Ortadoğu ve Afrika’nın gerek politik ve gerekse Coğrafik anlamda büyük ve keskin değişiklikler içerisine gireceği neredeyse aşikar konu arasında.

Mısır, Arabistan ve Türkiye!

Mısır ve Arabistan için hemen hemen çantada keklik tabiri cari görünüyor. Hesabın az ya da çok akamete uğrayacağı ve uğrama potansiyeli taşıyan tek yer Türkiye’dir. Bu durum AKP iktidarından kaynaklanan bir akamet değil elbette.

Türkiye’de her ne kadar belirgin bir rol üstlenmiş, kafasını dışarı çıkarmış ve herhangi bir varlık gösterememiş olsa da Milliyetçi, Atatürkçü ve bilinç sahibi Müslüman kesimin Sağı ve solunun kestirilememiş olması, ABD’nin düşündüğü tek ama tek konu dersem abartmış olmayacağıma temin ediyorum sizleri.

Hemen sabah ARZ-I MEVUD ilan ettim dediği an ABD ve İsrail, Türkiye harici bir tek devlet daha var mıdır itiraz ve isyan edecek!?

 İşte tam bu sebepledir ki GÖLGE CHP, GÖLGE BAKANLAR VE GÖLGE GENEL BAŞKAN İLE YENİ BİR ASİMİLASYON HAREKETİ DEVREYE SOKULMUŞTUR!

DAHA DÜNE KADAR AKP’NİN EMPERYALİST BİR PROJE OLDUĞUNU DİNDAR KESİME ANLATAMAMIŞ İKEN, ŞİMDİ DE CHP TABANINA MEVCUT ERGENLER KONSÜLÜNÜN TESLİM ALDIKLARI VE PİYASAYA SÜRDÜKLERİ CHP’NİN DE EMPERYALİST BİR PROJE OLDUĞUNU ANLATMAK İÇİN EN AZ 20 YIL HARCAMAMIZ GEREKECEK. OYSA 20 DAKİKA BİLE HOVARDACA HARCAYACAK VAKTİMİZ YOKKEN…!

Devamını Oku

BATTALGAZİ BELEDİYESİ HUKUKU ÇİĞNEMEYE VE SUÇ İŞLEMEYE DEVAM EDİYOR!

BATTALGAZİ BELEDİYESİ HUKUKU ÇİĞNEMEYE VE SUÇ İŞLEMEYE DEVAM EDİYOR!
5

BEĞENDİM

ABONE OL

BATTALGAZİ BELEDİYESİ HUKUKU ÇİĞNEMEYE DEVAM EDİYOR!

Sabık başkan Osman Güder’e defalarca yazmış, uyarmış ve hatta bizzat kendi özel telefonuna ait Whatsapp mesenger üzerinden adeta adrese teslim suç duyurusu kabilinden hukuk ihlali yaptığını ve aynı zaman da site yönetimi adı altında teşekkül etmiş yasadışı bir yapının da yine hukuku çiğnediğini yargıya belgeleriyle ibraz etmiştim.

Yetinmedim bir de Osman Güder’in adeta karakutusu gibi çalışan ve şimdi de aynı görevi cari başkan Bayram Taşkın’ın yanında devam ettiren Erol Yiğit isimli başkan yardımcısının bizatihi telefonlarına mesaj olarak göndermiştim.

Gelinciktepe TOKİ bir özel yerleşim yeridir.

Site mukimlerinin henüz tapularını almamış olması, orasının özel bir yerleşim yeri olduğu gerçeğinin üzerini kapatamayacağına ehemmiyetle dikkat çekmiş Osman Güder ve karakutu Erol Yiğit’i defalarca hukuk ile ikaz edip durmuştum.

Hatta öyle ki Gelinciktepe Toki konutlarının bir özel site, özel mülk olduğunu bizatihi Battalgazi belediyesine teyid bile ettirdim. Bir dilekçe yazarak site içerisinde bulunan ağaçların yeteri miktarda sulanmadığını ve dolayısıyla susuz kalmış olması ve bakımsızlık dolayısıyla kurumaya yüz tuttuğunu ve belediyenin bu ağaçları sulamasını talep ettiğim bir dilekçeyi resmi kuruma ibraz edip resmi kayıt altına aldırdım.

Belediyenin resmi yazısında ise aynen şöyle denilmekte; Bahsini yaptığınız sitenin özel bir hüviyete sahip olması dolayısıyla belediyemizin yetki sınırları dışında kalmaktadır. Dolayısıyla belediyemizin böylesi bir yetki ve sorumluluğu bulunmamaktadır.

EVET, İŞTE BENDE AYNEN BÖYLE DİYORUM BATTALGAZİ BELEDİYESİ VE BAŞKANI BAYRAM TAŞKIN!

Olayın gerçek boyutları böyle iken, sitenin hiçbir sorumluluğunu üstlenmiyor, temizlik ve bakımını yapmıyor, ağaçların sulanması ve gerekli zirai denetim ve bakımını üstlenmiyor ama içerisini babanın çiftliği gibi kullanıyor, her yere kendi logonu koyarak at koşturuyor ve zerre kadar hakkın ve yetkin olmayan yerlere iş yerleri açma ruhsatı veriyor ve o insanlardan bir de utanmadan kira bedeli alıyorsun..!!!

SENİ DE İKAZ EDİYORUM BAYRAM TAŞKIN!

Osman Güder’in yaptığı hukuk ihlalini üstelik bir hukuk insanı olarak işlemeye devam ediyorsun. Hadi, Osman’ın bir veteriner olduğunu ve dolayısıyla hukuki bilgi bakımından fukara olduğunu göz önünde bulundurur isek ve sizin de bir Avukat olduğunuzu hesaba katarsak, işlenilen suçun mahiyeti hiç de kaldırılabilir bir düzeyde olmayacaktır.

ÇEKİN ELİNİZİ GELİNCİKTEPE TOKİ’DEN

Site sakinlerinin çok yakın da özel tapularını alır almaz AFAD’dan aldığım bilgiyi de ibraz ettiğim bir resmi dosya ile YÜRÜTMEYİ DURDURMA DAVASI açacağım.

Hakkınız, haddiniz ve yetkiniz olmadan kafanıza göre kiraladığınız yerlerin yürütmesinin durdurulması sonrası şahsi olarak sizi, Osman Güder, Erol yiğit ve kurumsal olarak Battalgazi belediyesini dava edeceğim.

 Ve elbette haksız, hadsiz ve yetkisiz şekilde kira bedeli olarak aldığınız paraları ve millete ciddi miktarlara mal olan yapıların maddi ve manevi zararlarını da faiziyle birlikte ödemek zorunda kalacağınızı bir hukukçu olarak bildiğinizi ZANNADİYORUM!

Dahası, adeta deli dumrul misali çöktüğünüz ve kendi logonuzu da marifetmiş ve haddiniz ve yetkinizdeymiş gibi çöktüğünüz kafenin önünün de bulunan küçücük alanı suluyoruz adı altında her gün ama her gün milli servet katline imza attığınız sulama terörünüzü de ayrıca utanç vesikası olarak resmediyorum.

Sağ taraftaki hepi topu 300m2 alan için gece bırakılan ve öğlene kadar akan, hiçbir kişinin umursamadığı ama fakir fukara milletin suyu ve parasının nasıl berheva edildiğini görüyor musun Bayram Taşkın!?

Dur! Daha bitmedi. Bak bakalım diğer fotoğraflara..!

Sözüm ona sulama yapılıyor öyle mi?

Şu gördüğünüz fıskiyeler var ya!? Hah işte bunlardan en az 20 tane var etrafta ve gece saatlerinden öğlenin bu saatlerine kadar ve üstelik haftanın en az 4 günü aynı israf ve günah sektirmeden, aksatmadan yapılıp durmakta Bayram Taşkın.

Sahi Bayram Taşkın, bir fukara vatandaşımız iki kez su faturasını imkansızlıklar dolayısıyla ödememiş olsaydı nasıl bir yaptırımla karşı karşıya kalacağını ikimiz de çok iyi biliyoruz değil mi?!

Hukuken bu işin peşini alsa bırakmayacağım.

Aslında bu yazımı birkaç konu ile daha bir takviye edecektim ki, sonrasına ayrı ayrı ve müstakil yazılara dönüştürme kararı almış olmam dolayısıyla ayrı ayrı yazacak ve sizin de cep telefonunuzun whatsapp hattınıza mesaj olarak atacağım ama elbette .

Ne ki!

Malatya’nın yüzakı, hukuk ve hakkaniyeti önceleyen ve cesur yayıncılığın başı ve bayraktarı olan www.malatyahaber.com.tr isimli sitemizden yayına aldıktan sonra …

Not: yazılarım ve sosyal medya hesaplarım üzerinden eleştirdiğim kim varsa hepsinin adına trollük yaparak itibar suikastına ve haysiyet cellatlığına görevlendirilmiş olanlara ve onların zavallı efendilerine diyorum ki; hanginiz ya da tamamınız da herhangi bir bilgi, belge var ise savcılıklara iletip suç duyurusunda bulunmuyor ve sadece ucuz troller eliyle hakkım ve itibarım üzerinden operasyon yapanlara namussuzsunuz, şerefsizsiniz namertsiniz diyorum…

Ahzab Suresi, 58. ayet:

Mü’min erkeklere ve Mü’min kadınlara irtikab etmedikleri (İŞLEMEDİKLERİ BİR SUÇ) sebebiyle eziyet edenler ise, gerçekten bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.

Nur Suresi, 12. ayet:

Onu işittiğiniz zaman, erkek Mü’minler ile kadın Mü’minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: “Bu, açıkça uydurulmuş iftira bir sözdür” demeleri gerekmez miydi?

HEYYY MÜFTERİLER VALLAHİ HESABIMIZI HEM BU DÜNYA DA HEM AHİRETTE GÖRECEĞİZ..!

Devamını Oku

ERKEN SEÇİM KESİN!

ERKEN SEÇİM KESİN!
6

BEĞENDİM

ABONE OL

Bambaşka bir konuyu köşemde ele almak üzere oturdum bilgisayar başına. Daha öncesinden açtığım bir haber kanalına birkaç dakika takılmış, alt yazıları okumuş ve Türkiye’m de olup bitenlere göz ucuyla da olsa bir tanıklık etmenin hemen arifesinde oturdum PC başına.

Henüz oturmuş ve henüz bir WORD sayfası açmıştım ki AKP’nin trolleri, kendilerine sendika diyen, işçi ve emek hırsızlarının ortak açıklama yapacakları haberini duyar duymaz; tamam, küresel tanrılar artık oyuncu ve oyun değiştirme ( ERKEN SEÇİM ) talimatını daha bir görünür olması noktasında iktidar, muhalefet(!) ve sendikacılık oynayan trollere iletmiş diyerek konuyu ve başlığımı anında değiştirdim.

Bu üç trol Konfederasyonun trol başkanlarının küresel Tanrılarına çaktıkları ‘’ mesajı aldık ve plana sadığız ‘’ türü açıklamalarına geçmezden evvel Ana muhalefet(!) partisinin GHÖLGE BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL’in Suriye’ye yolcu olacağı haberi de aynı sadakatin vakti gelmiş tezahürüdür.

Dostlarım, arkadaşlarım, takipçi ve okurlarım hatırlayacaktır ki genel ve yerel seçimler sonrası en fazla 1 yıl içerisinde genel seçime gidileceğini bağıra bağıra deklere etmiş, birçok sosyal medya hesaplarım üzerinden defalarca yazmış ve köşe yazılarımda italik tonda defalarca işlemiştim.

Bu girizgâh sonrası yazacaklarımı da daha anlaşılır kılacağım kanısıyla…

Üç Konfederasyon!

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Aslan

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay

Disk Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu

Hepsi, varlığını AKP’ye borçlu olan ama özellikle HAK-İŞ isimli bir tanesi var ki kuruluşundan çalışma sistematiğine ve genel başkanından çalışanların kim olacağına varıncaya kadar aldığı nefesin bile kaynağı AKP olan Hak-İş’in de bu toplantı içerisinde olduğunu hesaba katarsak ‘’ Emir demiri keser ‘’ Atasözünde ki güncelliğini bir de ben hatırlatmış olayım istiyorum.

Yan yana gelmiş üç Konfederasyon ve genel başkanları gerdan kırıyorlar ekran karşısında. Yürek yemişler zahar AKP ve ekonomik politikalarını yerle yeksan ederlerken.

Ülkem’in Nehirlerinden Ormanlarına, Dağlarından denizlerine, sahillerinden kıyılarına, KİT’lerinden otoyollarına, köprülerinden sayamayacağım kadar değerlerin total anlamda iç edildiği süreç içerisinde tıkı çıkmamış, danışıklı dövüş kabilinden ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU isimli ucuz tiyatroyu sahnelemelerinin ötesinde bir halta yaramamışlardır.

Ülke’m, altından üstüne ve yetmedi demografik yapısına varıncaya kadar arsız, hayasız, imansız, kitapsız ve vicdansız bir yağmaya malzeme kılınmış iken tıkı çıkmayan bu KUL KESİMİ, bir üst seğment Tanrılardan aldıkları emirleri bir alt segment Tanrıya oranla tercih etmiş, etmek zorunda kalmış olmalarının gereği olarak arz-ı endam eyliyorlar işçi, emek ve namus havarisi kesilerek..

Bunlara üye olup aidat ödeyen, bu trol ve KUL’cuk kesiminden medet uman milyonlara dair okkalı beddualarımı bir sonra ki yazıma istifliyorum.

VAKTİ GELDİ DİYOR KÜRESEL TANRILAR!

GHÖLGE başkan ÖZGÜR(!) Suriye’ye gidecek. Kendisi, direk gittiğinde başta AKP’nin ve daha sonra da bütün kesimlerin hiciv malzemesi olacağı kesin olan Erdoğan’ın korunması elzem olan İTİBARININ baş görevlisi Özgür, Suriye ve Esat ile görüşecek, ulaşım yollarını kısaltıp inişi daha bir yumuşatacak olan görevli GHÖLGE..!

Suriye-Esat, Erdoğan-CHP ve GHÖLGE parselasyonunun Türkiye ve Türklere yansımasının ne olacağı çok komplike bir konu olması dolayısıyla biraz daha zamana ve araştırmalara gebe olması dolayısıyla şimdilik öteliyorum.

Ama bir şeyin altını özellikle, kalın kalın ve hayati bir ehemmiyet yükleyerek çizmek istiyorum ki, Ülkemiz de iktidar ya da muhalefet diye, Anayasal kurumlar diye, Anayasa ve Yasa diye, Sendika diye, STK diye hiçbir şeyin olmadığı ve her şeyimiz ile tam bir istila, işgal ve yağma ile karşı karşıya olduğumuzu haykırıp duruyorum.

Bu tespitten hareketle mevcut CHP ve onun GHÖLGE başkanına ciddi bir değer yükleyip umut beklemek, AKP’ye inanmak ve umut beklemekten çok daha vahimdir. Mevcut koşullar altında vatanı, devleti ve işleyiş çarkında ki vahşeti sonlandırmanın tek yolu partizanlık değil realist, ahlaklı, dürüst ve açık kalp ile olanları analiz etmek ve kanser olmuş uzvun kime ve nereye denk geldiğine bakmaksızın kesip atmaktan geçmektedir…

Devamını Oku

LAİKÇİ, DİNCİ VE TÜRKÇÜ DEĞİLİM!

LAİKÇİ, DİNCİ VE TÜRKÇÜ DEĞİLİM!
7

BEĞENDİM

ABONE OL

Çok net, alabildiğine görünür ve hatta çıplak, sözünü budaktan sakınmayan ve sadece inandıklarını yazıp çizen bir kişi olmam dolayısıyla, bile isteye hatalar yaparak kendisiyle çelişen bir kişi, gazeteci ve yazar olmadım.

Alevi canlardan Sünni kesime, sosyalist fraksiyondan milliyetçi ve ülkücü kesime ve hatta AKP tabanından CHP tabanına varıncaya kadar ‘’ DOĞRUCU DAVUT ‘’ diyerek taltif edişleri de, bahsini yaptığım düz, net ve omurgalı bir karakter sahibi oluşumdandır.

Öyle gazetecilik, yazarlık ve entelektüel bir olay ile iştigal etmeden evvelde, yani vasat bir kaynakçı, sanayi çırağı ve esnafı olduğum zamanlarda da kimselerin DİNCİLİK, LAİKÇİLİK VE TÜRKÇÜLÜK kayığına binmemiş ve bu grupların hiç birisinin gazına gelmemiştim.

Sevmedim, sevemedim bir türlü DİNCİLİĞİ. Hep bir örtünme ve şehvet, hep bir karşı tarafa saldırma güdüsü, hep bir ötekileştirme, Cennet ve Cehennemi tekeline almış, dilediğini Cehenneme ve elbette kendi tekeline aldığı cenneti ise üfürükten gerekçeler ile kendi hesabına yatıran bu aşağılık kesimden zerre haz almadım.

28 Şubat dönemleriydi yavaş yavaş aydınlandığım, Kuran ile kısmi bir ilinti kurduğum, dünya ve siyaset ile birlikte fraksiyonlara dair bilgilerim, kulaktan dolmaların ilerisine ve daha anlaşılır bir zemine indirgediğim 90’ların sonuydu Türkiye’nin LAİKÇİLER tarafından işgal edilip tepeden inmeciler tarafından buyruk altına alındığı zamanlar.

Doğru bizim tekelimizdedir zira bizler LAİKÇİ ve dolayısıyla aydın, çağdaş ve demokrat bir zümre olmamız hasebiyle ne giyeceğinize, nasıl giyineceğinize, nerelere kadar gelip nerede duracağınıza, yediğinizden içtiğinize, hangi okullarda ve kaça kadar okuyacağınızdan bürokrasi de ki son durağınıza kadar taksim etmek biz LAİKÇİLERİN hakkıdır, dediklerinden beridir iğrenirim bütün LAİKÇİLERDEN.

Bu iki çarpık fraksiyondan daha çok yakındım Türkçülük ve milliyetçilik akımına. Zira sülalemin ve üstelik birinci derecede ki akrabalarımın önemli bir bölümü Milliyetçi / Türkçü idi. Dolayısıyla yakınlığım aşinalık bağlamında olup sıcaklık duyduğum manasında değildir.

Sağım ve solum MHP’li ve aynı zaman da hep BEŞLİKTAŞLILAR tarafından sarılmış, çeşitli marşlar ve türküler eşliğinde kulak zevki tırmalanmış ve bütün bunlara rağmen MHP’ye zerre kadar muhabbet beslememiş, Irkçılık, Faşizm ve MHP ideolojisi ile aramda ki buz hiçbir zaman erimemiş ciddi bir FENERBAHÇELİYDİM…

FARKLI VE AYKIRIYDIM HEP

Dinci değildim ve iğreniyordum bir MÜSLÜMAN OLARAK,

LAİKÇİ değildim ama salt Laiklik ve Atatürk üzerinden tezgâh açıp Pazar kurmuş olanlardan daha saf, daha temiz, daha titiz, daha samimi ve daha bilgisel bir Atatürkçü ve laiklik ile uyum sağlamış; Demokrasi, ortak akıl, seçme ve seçilme, halkın yönetimde ki etkisi gibi çağdaş ama en çokta doğru olan kavramlar ve pratik tezahürleri dolayısıyla sağlam bir CUMHURİYET taraftarı idim.

Bütün bunları anladıkça, tanıdık ve kavradıkça daha bir iğrenir oldum ve daha bir mesafe koydum LAİKÇİLER ile arama…

TÜRK ve üstelik bir KAFKAS TÜRKÜ; yani harbiden harbiye bir TÜRK idim. Ancak ahlak ile bilgi ve bilim ile hukuk ve aydınlanma, ortak aklın ehemmiyeti, çağın getirdikleri ile hemhal olamamış bir TÜRKÇÜ duruş ve haykırışın yavan, tatsız etsiz, tuzsuz, VİTAMİNSİZ ve dolayısıyla benim gibi bir karakteri tatmin etmesi mümkün olmayan parti ve söylemler ile arama tam 8 milyar ışık yılı mesafe koymuştum.

Geldiğimiz son 30 yıl çok açık ve net olarak göstermiştir ki VATANIM, DEVLETİM, MİLLETİM VE ÜLKE’M EN BÜYÜK HASARI, EN BÜYÜK DARBEYİ, EN BÜYÜK VEFASIZLIĞI, EN BÜYÜK İHANETİ, EN BÜYÜK LAKAYT DURUŞU, YAĞMA VE TALANI, ALTININ VE ÜSTÜNÜN BOŞALTILMASINI İŞTE BU ÜÇ FRANSİYON VE TARAFTARLARI ELİYLE YAŞAMIŞTIR.

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM!

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM VE ASLA HELAL ETMEYECEĞİM RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A, BİRİNCİL DERECE DE YAKININDA, PARTİSİNDE VE HİZMETİNDE OLANLARA.

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM VE ETMEYECEĞİM MHP’YE- DEVLET BAHÇELİYE, BİRİNCİL DERECE DE YANINDA, YAKININDA VE HİZMETİNDE OLANLARA.

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM VE ETMEYECEĞİM DENİZ BAYKAL’A VE O DÖNEM YANINDA OLUP MİLLETİN TEPESİNDE LAİKLİK BOZASI PİŞİREN AMA ASLINDA GELECEK OLAN AKP’NİN EKMEĞİNE YAĞ SÜREN POLİTİKALARI DOLAYISIYLA TÜRKAN SAYLAN’A, NUR SERTER, KEMAL GÜRÜZ, KEMAL ALEMDAROĞLU, KEMAL ANADOL, ÖNDER SAV, ŞAHİN MENGÜYE VE İSMİNİ UNUTTUĞUM BÜTÜN KÜÇÜK FİGÜRANLARA.

DİLEĞİM VE ÜLKÜM!

HUKUKUN, KARDEŞLİĞİN, ADALETİN, ORTAK AKLIN VE EŞİT PAY VE PAYDAŞLIĞIN MUTLAKLIĞINA; ÜSTÜNLÜĞÜN, ERDEM VE AHLAK SAHİBİ OLDUĞUNA DİBİNE KADAR İNANMIŞ OLMAM DOLAYISIYLA EVVELA İNSAN, SONRA İNSAN VE İLLAKİ İNSAN OLANLARA VE ELBETTE ÜLKESİNİ BÖYLESİ AYDIN, MÜNEVVER VE ÇAĞDAŞ MEDİYENİYETLER SEVİYESİNE ÇIKARMAYA, HAKKI VE ADALETİ TESİS ETMEYE KARAR KILMIŞ VE BU YOLDA OLMAYA VE KALMAYA AND İÇENLERE SELAM OLSUN

Devamını Oku

MALATYA BEL(A)DİYESİ VE MALATYA BEL(A)DİYE BAŞKANI

MALATYA BEL(A)DİYESİ VE MALATYA BEL(A)DİYE BAŞKANI
7

BEĞENDİM

ABONE OL

Tam Yirmi yıldır AKP yönetiminde Malatya bel(A)diyesi. Tam Yirmi yılı heba edilmiş, yazık edilmiş, hunharca harcanmış ve geri dönülüp bir saniyesi bile alınması mümkün olmayan bu koca Yirmi yıl, bir avuç AKP’li vekil, başkan ve başkancıklar tarafından altı üstü iç edilmiş Malatya.

6 Şubat depremi ile hepten ve tamamen yıkılmış Malatya, üzerinden geçen yaklaşık iki yıla rağmen bir yaprak kıpırdısı, bir arpa boyu yol alınmamış, mazlum, fakir-fukara Malatyalı için en küçük bir inanç ve umut kapısı aralanmamıştır bile.

Bel(A)diyenin başına bir bel(A)diye başkanı getirildi ki düşman başına, tam bir baş belası niteliğinde. Durmaksızın konuşan ve her konuşması bir önceki ile çelişen ama özellikle kendi kendisini yalanlayan; kredi aldım ama aslında almadım çünkü ben böyle demedim, belediyemizin 27 Trilyon borcu var ama kimlerin bu mazlum Malatyalıdan böylesi devasa rakamlara tekabül eden paradan yana alacaklı!? Tık yok bel(A)diyenin bel(A)diye başkanından.

Hele hele de gazeteci süsü ve pozu verilmiş sayısız tetikçiye Malatya bel(A)diyesi ve iştiraklerinden kadrolu memurluk ve üstelik bankamatik memurluğu verildiği iddiası www.malatyadan.com sitesinin manşetlerine konu edilmiş olmasına rağmen baş belasından bir cızıltı bile çıkmamıştır.

Dost, akraba, arkadaş, partili ve meşalecilerin cirit attığı, bütün akçeli işlerin ve yine bütün makam ve mevkilerin bu bir avuç Malatya düşmanı tiplerin kendi aralarında döndürüp durduğu bir meta haline dönüştürülen Malatya Bel(A)diyesinde, depremle beraber bir de Bel(A)diyenin bela başkanı (MEŞALECİ) tarafından daha bir gayya kuyusuna itilmiştir.

Kendilerine tetikçilik yapan ve üç yüz liralık internet sitesi üzerinden ve üstelik ilkokul, ortaokul ya da en babasının lise mezunu olduğu, en küçük bir disipline dair bir avuç birikimi bile olmayanların kendilerini, kardeşlerini, karılarını Bel(A)diye de istihdam ederek mevziyi sağlama alanların da dillerinde Bismillah ve Elhamdulillah’ın eksik olmadığını ama ne kendileri ne de tetikçilerinin din ve diyanetle zerre kadar ilişiğinin olmadığını da yine en iyi bilenlerin başında gelmekteyim.

Tam bir kaosun, bilinmezliğin ve şehrin en güzide, güzel ve geleceği olan mevkilerinin REZERV ALAN adıyla gasp edileceği ve dini kendisine manivela edinmiş Din yoksunları tarafından bir daha iç edileceği korku ve inancı, şehrin kalbine oturmuş durumda.

Vallahi ve Billahi hepsini tanırım zira hepsi beni çok iyi tanır. Bilirim alayının daha birkaç yıl evvelinde ki mal varlıklarını, açlıktan nefeslerinin koktuğunu, fakirliklerini, cahilliklerini ve kuru din edebiyatı üzerinden gizemledikleri sahicilik, samimiyet ve itikattan yoksunluklarını bizatihi görmüş, deneyimlemiş ve şahit olmuşluğumu alayı yakinen bilmekte…

Çok çok iyi bilirim DARUL HARP uydurması üzerinden nasıl bir hesap ve tezgâh içerisinde olduklarını. Kirli ve aşağılık hesabı görür görmez iğreti ve mide bulantısı ile kendilerinden uzaklaştığım, yine bu şer şebekesidir

Dört gözle bekledikleri ABD projesi olan AKP ile birlikte; merdiven altından çıkıp ve üstelik takva görüntüsü arkasına sakladıkları bir lokma bir hırka ve mazlum görüntülerinin nasıl da yırtıcı, fırsatçı birer ahlaksız olduklarını açık etmeye başladılar.

Tek tek ve isim isim bildiğim bu hoca, kanaat önderi, âlim, vakıf ve derken ismi arkasına sağlanmış Ülkem, Devletim ve Milletimin düşmanlarını öylesine yakinen tanır ve bilirim ki, ciğerlerinden ve kalplerinden dışarı sızan kenef kokusu, aradan 30 yıl geçmiş olmasına rağmen hala burun direklerimi sızlatır durur…

Hayatları yalandır. Verdikleri hiçbir sözün ehemmiyeti yoktur. Konuşmak için konuşur, toplumun gazını alır ve üstelik bütün konuşmalarına salya sümük hocaları üzerinden duyar kasar ve meşru(!) hale getirdikten sonrası din, diyanet ve millet ile alay ettikleri; Dinin bizatihi kendisiyle yer ve gök arası çelişik hallerinden sabittir.

Hocalarını da gayet iyi tanırım tıpkı FETO gibi mazlum, mahzun, mal ve mülkten, dünyalık makam ve mevkiden el ve ayağını çekmiş, takvadan iki büklüm olmuş görüntüye dair son derece profesyonel yetiştirilmiş ve aldığı eğitimi de sahada son derece profesyonel şekilde kullanan orijinal bir şaklabandır.

Ülke’m iç edilmiş, yağmalanmış, din ve değerler manzumesine ait ne varsa tarumar edilmiş iken koca bir toplumu Cambaza bak oyunu ile mevzi, mecra ve hedef şaşırtmakla görevli bu şaklaban, tanıyıp bilenler için son derece özel yetiştirilmiş profesyonel ve yerli bir lawrence’dir.

Koca bir şehir ve Belediyesi, işte bu baş belaları dolayısıyla BEL-A-DİYEYE dönüştürülmüş, sadece yer üstü ve yer altı kaynakları değil din, vatan, bayrak, minare, diyanet bağlamında da içi boşaltılmış etkisiz, tepkisiz, hissiz birer yığına dönüştürülmüştür.

Bütün şehir ve belediye bu yapı ve baş belaları tarafından işgal edilmiş, tüm mevki ve köşeleri tutulmuş, ciddi bir ağ ile kuşatılmış, en küçük bir itirazın oluşmasına bile izin vermemek için teşkilatlanmış ve bütün bunları da bir kamu kuruluşunu, Belediyeyi Bel(A)diye’ye dönüştürerek yapmış ve yapmaktalar.

Vay Allah sizin belanızı versin emi İÇİMİZDE Kİ İRLANDALILAR…

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.