35,2211$% 0.06
36,7584€% -0.06
44,3370£% -0.02
2.964,18%-0,13
4.840,00%0,63
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Esad ile görüşebiliriz” sözlerine dikkat çekerek “Bu teslimiyetçiliktir. Putin’in iradesidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısı sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada bir kez daha Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmeye yeşil ışık yaktı. Erdoğan “Esad ile görüşme olacak mı?” sorusuna “Olabilir, siyasette küslük dargınlık olmaz. Eninde sonunda en uygun şartta adımlarımızı atabiliriz” cevabını verdi.
TV5’teki 2+1 programına konuk olan Davutoğlu ise Erdoğan’ın yeşil ışık yaktığı cevabına ilişkin “Siz Esad’ın ağzından ben Erdoğan ile görüşmek istiyorum diye bir şey duydunuz mu? Peki, neden bu kadar istekli Erdoğan? Bu teslimiyetçiliktir. Putin’in iradesidir. Erdoğan’ı Esad ile görüştürmek durumunda bırakan” ifadelerini kullandı.
İktidarın izlediği dış politikayı değerlendiren Davutoğlu, Erdoğan Esad görüşmesinde ki Putin deteyını şöyle anlattı:
“Normalleşme adı altında Filistinlilere bombalar yağarken İsrail Cumhurbaşkanı Beştepe’nin önünde Türk süvarileriyle İsrail bayraklarıyla karşılaşıyorsanız ve bunu da üç dört ay neredeyse yalvararak yapıyorsanız bunun adı normalleşme falan değildir. Bunun adı teslimiyetçi normalleşmedir.
Ben mesela Suriye’yle, biz iktidara geldiğimizde Sayın Ahmet Necdet Sezer haziran iki binde hafızın cenazesine gitmişti. Türkiye’yle Suriye arasında hiçbir bağ yoktu. Ne zaman ilk bağ kuruldu biliyor musunuz? İşte bu bölge toplantılarını ona katılmak üzere kimsenin haberi yok yani daha iki aylık başdanışmanken gizli bir yolla yani gizli derken istihbari anlamda değil ama kimsenin daha da tanımını gittim Şam’da Beşer Esad’la görüştüm. Faruk Çağıra’yla görüştüm ki o zaman Dışişleri Bakanı oydu. Kendilerine yepyeni bir Türkiye Suriye sayfası açacağımızı, Irak konusunda birlikte çalışmak istediğimizi, Türkiye’nin Irak’a müdahalesinin yani dış doğru olmadığını söyledim. Bu normalleşme, güzel bir normalleşme. Ve meyvelerini aldık.
Şimdi ama Esad’a kimyasal silah kullandıktan sonra ve Türkiye bir sürü de şart dayatarak Türkiye şu anda sanki Esad görüşmek istemiyor da Erdoğan istiyor. Siz Esad’ın ağzından şu anda ben Erdoğan’la görüşmek istiyorum diye bir söz duydunuz mu? Yok. Peki neden bu kadar istekli Erdoğan? Teslim iradesidir, Erdoğan’ı Esad’la görüştürmek durumunda bırakan. Şu an Putin istediği için.
Dış politikada normalleşmeye dikkat çekerek başdanışmanlık döneminde Eski İsrail Başbakanı Şimon Peres’e telefonundan özür dilettiğini ifade eden Davutoğlu’nun konuşması şu şekilde “Bugün Erdoğan’ın Sisi’yle verdiği resimden mahsun olan bütün o kitlelere sesleniyorum. O salondan çıktığında Erdoğan da bilir, herkesin yüzü düşüktü. Yanına gittim Sayın Başbakan’ım dedim, daha başdanışmanım. Bugün siz onurlu bir ses yükseltiniz, Türkiye’de herkes Erdoğan’a “Türkiye’ye ne bedeli ödettirilecek” derken ben o sırada Şimon Peres’in danışmanıyla yürüttüğüm bir diplomasiyle Şimon Perez’e benim telefonumdan özür dilettim. İşte bu normalleşmedir, ama özür dileyen taraf İsrail tarafıydı özür dileyen taraf Türkiye tarafı değildi.
Eğer o gün o salonda olanlar bilirler bunu o diplomasinin içinde olanlar. Cep telefonundan yürüttüğüm diplomasiyle Şimon Perez’i görüştürmek talebinde bulundurttum ve Şimon Perez helikoptere binerken Davos’tan benim telefonumdan Sayın Babacan o zaman Dışişleri Bakanı o da şahittir. Sayın Erdoğan’a özür diledim, tercümeyi de ben yaptım işte normalleşme budur.’
Erdoğan da Endonezya dönüşü “Türkiye Körfez ülkeleriyle ilişkileri normalleştirdi. Mısır’la da çözüm noktasında diplomasi çalışmaları var. Siz ‘Vakti, saati geldiğinde Esad’la da görüşebiliriz’ demiştiniz. Bu açıklamanızın ardından Rusya ‘Böyle bir görüşme olursa, ev sahipliği biz yapabiliriz’ demişti. Bu iki ülke ile ilgili son gelişmeler ne durumda?” sorusuna “Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona göre de bir yenilemeyi yapabilirsiniz. Şu anda Türkiye olarak bu konularda sıkıntılı olduğumuz ülkelerle ilişkileri yeniden ele alabiliriz. Hele hele Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz. Ve buna göre de yolumuza inşallah o şekilde devam edebiliriz” yanıtını vermişti.
SOKAK ORTASINDA İKİLİ İNFAZ!