35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
4.853,00%0,96
Yargı sistemimizdeki kriz, Yargıtay’ın ve ardından bir yerel mahkemenin Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararlarına uymamasıyla yeni bir boyut kazandı. Yargıtay’ın, Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay’ın davasında AYM’nin “hak ihlali” kararını iki kez göz ardı etmesinin yankıları sürerken, Muğla’da bir gazeteciye yönelik benzer bir durum yaşandı.
Birgün’den Uğur Şahin’in haberine göre; gazeteci Tülay Sükün, 2017’de yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da müdahil olduğu dava, Bodrum 6. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü ve Sükün, 1 yıl 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verdi.
Sükün’ün avukatları, HAGB kararının ifade özgürlüğü önünde bir engel teşkil ettiğini belirterek, karara itiraz etti. Fakat itiraz, reddedildi ve avukatlar AYM’ye başvurdu. AYM, 29 Mart 2023’te, Sükün’ün ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine karar vererek yeniden yargılama yapılmasını istedi. Bu karar, benzer 607 dosya ile birleştirilerek verildi.
Ancak, Sükün’ün avukatlarının 27 Kasım 2023’te yerel mahkemeye yaptığı yeniden yargılama başvurusu, Bodrum 6. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 6 Şubat’ta reddedildi. Mahkeme, AYM’nin ihlal kararını dikkate almayarak, başvuruyu “kabule değer” bulmadı. Sükün’ün avukatları, bu karara da itiraz etti.
Bu olaylar, Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve yargı erkinin üst mahkeme kararlarına uyma zorunluluğu konularında ciddi sorunlar olduğunu gösteriyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının görmezden gelinmesi, yargıda bir krizin yaşanmasına neden oluyor ve hukukun üstünlüğü ilkesine gölge düşürüyor.
ALİ BABACAN’DAN ERDOĞAN’A: VATANDAŞ CİDDİYE ALMIYOR!