35,3293$% -0.05
36,4982€% -0.04
43,5881£% -0.36
3.028,90%0,09
4.959,00%-0,18
POLİS ÜNİFORMASI, KİMLİĞİ İLE ARAÇ DURDURULUYOR! AVUKAT İSE HIRSIZLIĞI YAPIYOR!
Günlerden 1 Ocak 2025’te İstanbul Bahçelievler’de yaşanılan bir olay. İstanbul Emniyetinde görev yapan polis memurları M.E.T-K.U ve E.A isimli polis memurları Suriye uyruklu N.N’yi takibe başlıyorlar. Uygun yer ve zaman geldiğinde aracın önü kesiliyor ve Suriye uyruklu kişiyi polis aracına üstelik kelepçeleyerek alıyorlar.
Ne olduğunu, neler yaşandığını ve neden böyle bir işleme tabi tutulduğunu anlayamayan ve şok geçiren Suriyeli Avukat ve bir sürücü kursu çalışanı tarafınfan çantasının alınıp çalındığını fark edemiyor bile.
Kuvvetle muhtemel istihbari bilgiyi almış olmalılar ki çanta da bulunan 170 bin dolar, 13 bin Euro ve 500 bin TL gibi ciddi miktarda ki parayı çalıyorlar. Aksi halde rast gele bir aracın durdurulması ve aracın içerisinde ise rastlantısal olarak böylesi yüklü bir miktar döviz ve TL’nin çıkma ihtimali kaç olsa gerek!
Duvar’dan Ferhat Yaşar’ın haberine göre; polis aracıyla yaklaşık 10 dakika boyunca dolaştırılan N.N., olay yerine geri getirilip serbest bırakılıyor. Serbest bırakıldıktan sonra aracındaki para dolu çantanın çalındığını fark eden N.N., Bahçelievler Şehit Vehbi Erdoğan Polis Merkezi Amirliği’ne giderek şikayetçi oldu.
Suriye uyruklu kişinin şikayeti sonrası İstanbul Emniyet Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, olayı üzerine gidiyor. Soruşturma kapsamında 4 Ocak 2025’te şüpheliler gözaltına alındı. Polis memurları E.A., M.E.T., K.U., avukat D.B. ve sürücü kursu çalışanı N.O., emniyetteki ifadelerinin ardından “cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve yol keserek yağma” suçlamalarıyla Bakırköy 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Polis memuru E.A., mahkemede verdiği ifadede suçlamaları kısmen kabul ederek şunları söyledi:
“11 yıldır emniyet mensubu olarak görev yapıyorum. Hiç kimseyi suçlamak gibi bir kastım yoktu. Avukat D.B., olaydan bir hafta önce döviz bürosuna emanet bırakılan 20 bin dolarını alamadığını söyledi ve benden yardım istedi. Yabancı uyruklu şahısların beni görünce korkacağını ve parayı vereceğini düşündüğünü söyledi. Ben de ona yardımcı olmayı kabul ettim. Olay günü, GPS ile aracı takip ettim. Parayı aldıktan sonra D.B. bana 10 bin dolar verdi, 4 bin dolarını aldım, kalanını diğer polis arkadaşlara verdim. Hatalı olduğumu kabul ediyorum.
”
Olayda adı geçen avukat D.B.’nin avukatı Feyza Kayadibi ise soruşturmanın gizliliği nedeniyle detaylı açıklama yapmaktan kaçındı. Kayadibi, “Savcılık tarafından nitelikli yağma suçu kapsamında bir iddianame hazırlanması bekleniyor. Müvekkilim, etkin pişmanlık ve indirim sebeplerinin uygulanmasını talep edecektir” dedi.
Savcılık, sanıkların eylemlerini Türk Ceza Kanunu’nun 149. maddesinde düzenlenen nitelikli yağma suçu kapsamında değerlendirdi. Bu suç, cebir ve tehdit yoluyla bir kişinin mallarını almayı içeriyor ve ağır cezalara tabi. Ayrıca, sanıkların kamu görevlisi olmaları nedeniyle cezalarının artırılabileceği belirtiliyor.
ÇADIR DEVLETİNDE SORU BİLE PARAYLA!