35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
4.853,00%0,96
Yıllardan beridir etsiz, tatsız, tuzsuz ve lezzetsiz bir mottoydu dilimize pelesenk ettiğimiz ‘’ Eğitim Şart ‘’ mottosu.
Sonra; çocuk ve hatta sayısız çocuk katline imza atanların eğitilmiş ve üstelik en üst düzeyde eğitilmiş doktorlar olduğunu, hukuk katline imza atanlarında en az doktorlar kadar yüksek ve iyi eğitim almış kitlelerdendi.
Yetmedi! Uyuşturucu torbacılığı yapanlar ile emniyet amirlerinin ortaklık yaptıklarından tutun da General rütbesine sahip kişilere tahsis edilmiş makam araçlarıyla insan kaçakçılığı yapıldığı, sıradan haberler ve sıradan işler olduğunu görmeye başladık.
Hele siyaset!
TBMM, Cumhuriyet kurulduğundan beridir Milletvekilleri eğitim karnesi bakımından en yüksek(!) dönemlerini yaşamakta. Eskiden, önemli sayıda ilkokul mezunları ile dolan Meclis; büyük büyük titrinlere, omuzları kalabalık yaldızlı rütbelere haiz tiplere teşne iken ne büyük hırsızlıklara, yolsuzluklara, kabalık, terbiyesizlik, yozluk, yobazlık ve paçozluk gösterileri sunmakta bizlere..
İsimlerinin önünde dolu dolu CV’lere ve içerisinde filan ülke de falan üniversite de yüksek lisans, falan ülke de filan alanlar da doktora, filan yıllarda Doç. ve falan yıllarda Profesör olarak Üniversiteler de öğretim görevlisi olarak bunundum!
Daha daha bir sürü tür ve tüy ürpertici ağır ve hatta çok ağır titrinlerin pis bir uyuşturucu müptelası, eş ve ailesini aldatmaların rutin işlerden, makam ve para adına yapılmadık şaklabanlıklara imza atan yüksek eğitimli tipler tarafından soyuluyoruz…
Genel başkanlarından tutunda yardımcılarına, bakanlarından tutunda müsteşarlarına, daire başkanlarından tutunda Milletvekillerine, belediye başkanlarına, il ve ilçe başkanlarına varıncaya kadar şeytan ile kontrat imzalamışlar gibi son derece mahir yalan söyleyen, yolsuzluk yapan, hırsızlıklarının büyüklüğü ve çalınan paraların yüksek rakamlara tekabül edişi dolayısıyla zafer naraları atan gedikli hırsız tipler türedi memlekette.
Geldik mi Eğitimsiz bir Ahlakın kör ve Ahlaksız bir Eğitimin ise sağır olduğu ve birbiri ile olan hayati ilişkinin kesilmiş olmasının koca bir ülkeye ve yüz milyonluk bir millete neye ve kaça mal olduğunun acı bir teşhisine
Elbette eğitim ve ahlak sağlıklı bir devlet, sağlıklı bir sistem ve sağlıklı bir millet oluşun olmazsa olmazı ve bütün müspet olurların ön koşuludur. Birini diğerinden ayırdığımız an yaşadığımız felaketin boyutlarını başından beridir yazıp duruyorum ve üstelik bütün bunlar Aysberg’in sadece görünen tarafı..!
Gelelim Eğitim ile Ahlak arasında ki fark ayrımına
Eğitim farklı bir alana ve ahlak farklı bir alan ve boyuta hizmet eder. Bu anlam da her ikisinin ayrı ayrı ele alınması gerekmekte. İşte bu sebeple ayrı ayrı ele alacak ve toplumsal bağlamda nasıl anlaşılıp nasıl şekil aldığına mercek tutacağız.
Eğitim Nedir?
İnsanı konu alan, pedagojik bir form üzerinden tasnif eden, yapılan tahkik ve tetkikler sonrası karar kılınan alana dair bilgi ve beceri kazandırma, geliştirip dönüştürme, evrensel düşünce yeteneğini kazandırma ve bir alan da uzman yetiştirme girişimidir.
Bu süreç, genellikle okul ortamlarında ve çeşitli öğretim yöntemleriyle gerçekleştirilir. Eğitimin temel amacı, bireylerin toplum içinde daha verimli ve başarılı olabilmeleri için gerekli bilgi ve becerileri kazandırmaktır. Eğitimin zum yaptığı alan Bilgi ve Beceri olup bu iki başlık altında düğümlenip durmaktadır.
Tabidir ki eğitim, sadece bir okul ve akademik eylem değildir. Bir başka ifadeyle birey ve rutin hayat ile de bağ kurup buradan da çeşitli alanlara dair öğretim sunmaktadır. Hukuktan Antropolojiye, Matematikten edebiyata ve güzel sanatlara varıncaya kadar geniş bir alana hizmet eden ve bilgi transferi yapılma işlemidir.
Ütün bu süreç bireyin eğitim ve beceri kazandığı ve ayrıca toplumun ihtiyaç duyduğu alanlarda ki açığın giderildiği ve kolektif bir sürecin inşa durumudur.
O halde ikinci ve hayati soru olan;
Ahlak Nedir?
Ahlak; iyi ve kötü, doğru ve yanlış, nezih ve kaba, haram ve helal gibi etik değerler üzerinden kendisini var eden ve bireyleri de bu bağlam üzerinden kısıtlayan, yorumlayan ve yönlendiren bir değerler bütünüdür.
Elbette ki içerik olarak yerel ve bölgesel farklılıklar gösterebilir. Ancak tamamı en nihayetinde birey ve toplum ilişkisini doğru ve yanlış, iyi ve kötü, yararlı ve zararlı gibi ana başlıklar üzerine kurgular.
Bu sebepledir ki Ahlaki değerler kurumların, bireylerin ve toplumların yaşamları boyunca bütün ilişkilerinde ve kararlarında onları yöneten, yönlendiren, vicdanı ile otokontrolize eden bir mihenk taşıdır.
Eğitim ve Ahlak Arasındaki Farklar
2: Eğitim, bireylerin bilgi ve becerilerini geliştirmeye odaklanırken, ahlak daha çok bireylerin davranışlarını yönetmeyi, şekillendirip yönlendirmeyi ve toplumsal normlarla uyumlu bir yaşam sürmelerini mutlak hedef olarak belirler.
3: Eğitimde başarının kıstası bilgi ve beceri düzeyine göre şekil alırken, ahlakın başarı kıstası ise bireylerin toplum içinde saygı gören ve etik kurallara uygun davranış sergileyip sergilemediklerini belirleme üzerine odaklanmış olmasıdır.
1: Eğitim, kendisini somut ve ölçülebilir bilgi ve becerilerle sınırlı tutar. Örneğin bir birey kendisine Matematik, fen bilgisi ya da tarih gibi bir alanı seçmiş ve bu alanlarda uzman olmak isteyenlere gerekli akademik bilgilerin transferi üzerine odaklanır.
Ahlak ise Mana iklimini hedefine kor ve kendisini içkinlik ve aşkınlık üzerinden tanımlar ve bireyleri de işte bu etik değerler manzumesi üzerinden işlemeyi görev edinir.
Bütün bu mana iklimi ve etik değerler üzerinden inşa ettiği emirler silsilesini de birey ve toplum üzerinde mutlak işlerlik kazanması ve akabinde sorunsuz, yakıcı ve yıkıcı faaliyetlerin oluşmadığı; saygı, şefkat, merhamet ve asayişin egemen olduğu bir toplum inşa eder.
Ahlak ise daha çok sosyal çevre, aile, din ve kültür aracılığıyla bireylere aktarılır. Eğitimde öğretim teknikleri ve araçları (kitaplar, teknolojik materyaller) kullanılırken, Ahlak, daha çok örnekler ve toplumsal normlar üzerinden şekillenir.
İşte bu sebepledir ki Eğitimden soyutlanmış bir Ahlak ile Ahlak ve etik değerler manzumesinden arındırılmış bir eğitim gereken ihtiyaçlara cevap verememiştir.
Eğitim ve Ahlak Arasındaki İlişki
Eğitim ve ahlak, birbirinden farklı olsa da birbirlerini tamamlayan iki önemli olgudur. İyi bir eğitim, bireylerin daha bilgili ve becerikli olmalarını sağlarken, ahlaki değerler, onların toplum içinde doğru şekilde hareket etmelerini sağlar. Eğitimin, bireylere sadece meslek edinme veya bilimsel bilgi kazandırma amacı taşımadığı, aynı zamanda onların ahlaki değerlerini de şekillendirmeleri gerektiği unutulmamalıdır. Ahlak, bireyin toplumsal yaşamda başarılı olabilmesi için temel bir zemin oluştururken, eğitim de bu zeminin üzerinde daha karmaşık beceriler geliştirmelerini sağlamalıdır.
Sonuç
Eğitim ve ahlak, bireylerin toplumsal hayatta yerlerini sağlamlaştırmalarına yardımcı olan iki farklı ancak birbirini destekleyen alanlar olmalıdırlar. Eğitim, bireylerin bilgi ve becerilerini geliştirmeyi amaçlarken, ahlak, bu bilgilerin toplum içinde doğru bir şekilde kullanılması gerektiğini vurgular.
Hem eğitim ve hem de ahlak, bireyin sadece kendisine değil, topluma karşı sorumluluklarını yerine getirebilmesi için önemlidir. Eğitimli bir birey, topluma katkı sağlarken, hem eğitimli ve hem de ahlaki değerlerle donanmış bir birey, toplum içinde huzur ve düzeni temin eder. Bu nedenle her iki kavram da bir arada düşünülmeli ve bireylerin hem bilgilerini hem de ahlaki değerlerini geliştirecek bir eğitim süreci sağlanmalıdır.
ERDOĞAN’DAN BİR ŞAKA DAHA ” YAPAY DİN OLUŞTURMA GAYRETİ İÇİNDELER ”