ARZU GEBE KALMIŞ

9

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ARZU GEBE KALMIŞ

Arzu, yani dizginlenemeyen şehvet gebe kalmış ve bu gebelikten azgın bir günah doğmuş. Bütün bunlar yine dizginlenemeyen düşçülüğün, açlığın, görgüsüzlüğün sınırlarını çizemeyen ve hatta kendisini, sahip olduğu, olamadığı ve nerede duracağını bilemeyen varoşluğun, varoşların gebeliğiydi aslında…

İmge diyordu felsefe düşsel tasarım, plan ve programa. Her şeyi yüzüne ve gözüne bulaştıran, yokluk içerisinde kıvrım kıvrım kıvranan varoş, imgenin de kanına ve ırzına geçiyor ve bir piç daha peydahlıyordu on yılın sonunda.

Birbiriyle savaşan bir çok şeyi biriktirip ve sonra bunca benzemezden senkretik bir yaşam, tarz ve tavır ve hatta bir başka DİN türeten günümüzün piç aristokrasisi, her Cuma bir Ayet ve bir Hadis paylaşarak senkretik dinin harcını daha bir kaim eyliyordu.

Düşünsenize bu denli amorf, aykırı, uyumsuz, haram ve dolayısıyla piç yaşamdan lirik bir yazı çıkarmak için yaşam ve yazım örüntüsüne gösterdiğim hassasiyet, imanlarına teğet bile geçmemiş bu zümre için nasıl da can acıttığının kaydını çok daha önceleri ve hayli kabarık tekrarlar ile kayıt altına aldım zaten.

Biri diğerine kan davası güden satırlarım, biri diğerine ana avrat küfreden ayrıksı yaşamlar, dün ile bu günü arasında tarifsiz başkalaşım ve bütün bunları karıp birbiriyle ahenk içeren cümleler kurmaya çalışmanın bana yaşattığı zulüm, utanç ve ağırlığın birimi de bende kalıversin…

Yeniden işlemenin ve hatta yeninin de ötesine geçmeyi bana zaruri kılan bu dinci modernizm, adına inanç ve iman dedikleri kör nokta ve bütün bu birbiriyle kan revan materyallerin dimağımda, satırlarım arasında ama en çokta ruhumun en dingin kıyılarında öğütülmesi mümkün olmayan tortular bırakışı yok mu?!!

Didik didik edilmiş, aranmış, taranmış ve hatta yağmalanmış olan bütün imkanlar, görülmemiş ve şeytana bile haya ettiren bu haram ve oradan neşet eden tarifsiz imansızlığın ayetler ve Hadisler üzerinden rafineri edilişi yok mu!? Tarihin bir daha görmesi mümkün olmayan piç doğum ve katledilişlerin arenası cinsinden bir utanç verici yaşam…

Bilirim şeytan/lar tarafından atanmış bu zümre ve yine bilirim sütre ( Tesettür – kamuflaj ) arkasına saklanmış ve her cümlenin sonu ‘’ Hakkını helal et ‘’ türünden sırım sırım sırıtan ve öyle ki ne ortama, ne konu ne de neşet ettiği ağza zerre kadar bile yakışmayan bu rüküş tarz,  nasıl da ölüm ölüm öldürüyor beni hayata en tutunduğum sırada…

Onlardan değilim, olmadım, olamadım sundukları dudak uçuklatan rüşvetlerine rağmen. Üstelik yine tesettürün, sakalın, yallah, maşallah, elhamdülillah ve türevlerinin hâkim olduğu bir ortam da bir araya geldik zararlı haşeratlar ile ve bir piç daha türetmek istedikleri an, tam göz bebeklerine kusuverdim beşlik müşrik zümrenin…

Dedim ya arzu, tutku, şehvet zebanileri, ikircikli karakter oyuncuları bir araya gelmiş, gebelik ve nihayetin de sayısız piç peydahlamışlar bin bir türlü duaların dillere pelesenk olduğu şeytan kutlama ve kutsama ayinlerinde.

Düşünün ve bir daha ölüverin şeytan kutsama ayinlerinden hasat edilmiş nice Maşallahlar, nice Elhamdulillahlar, Allahuekberler kurban edilirken kan revan içinde, bütün bu şirk ve necis hasadın çok esaslı müşterisi oluvermiş ve son derece pahalıya alan milyonlar  karşısında….

Hadi, daha bir ölelim mi bizi beğenmeyen, reddeden, iman ve inanç kabilinden çizdikleri dairenin kural ve kaidelerinin kabul etmediğini deklere edip din dışına çıkmışlar listesine sizin ve benim isimleri irad edişleri karşısında bir daha ve sonsuza kadar ölelim mi..!?