42,5163$% 0.03
49,5510€% -0.09
56,7774£% 0
5.777,10%0,43
9.472,00%-0,41
İstanbul Barosu, İstanbul Adalet Sarayı ve Anadolu Adalet Sarayı’nda avukatların giriş ve hareket alanını etkileyen yeni güvenlik uygulamalarının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Adalet Bakanlığı’na karşı iki ayrı idari dava açtı.
Baro, hem X-Ray cihazı zorunluluğu hem de belirli koridorların ve katların “kısıtlı alan” ilan edilmesinin savunma hakkını zayıflattığını, avukatların müvekkilleriyle görüşme, dosya inceleme ve soruşturma birimlerine erişim imkanını “fiilen engellediğini” belirtti.
Baro açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Avukatların soruşturma mercilerine erişimini, dosya inceleme haklarını ve müvekkille etkili iletişim kurma imkânlarını fiilen kısıtlayan bu uygulamalar savunma hakkının özüne, vatandaşların da temel hak ve hürriyetlerinin korunmasına müdahale etmektedir.”
Geçtiğimiz aylarda bir grup avukat, 19 Mart operasyonu sonrası tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 31 Ocak’ta ifade vermeye geldiği gün başlayan ve aylardır devam eden Çağlayan Meydanı’ndaki polis ablukasının kaldırılması için İstanbul Valiliği’ne başvurmuştu.
Bu süreç devam ederken, Baro da avukatlara yönelik yeni güvenlik uygulamalarının hukuken dayanaksız olduğu gerekçesiyle idari yargıya başvurdu.
İstanbul Barosu, yaptığı açıklamada hem avukatların hem de yurttaşların adliyeye erişiminin kısıtlandığını belirterek uygulamaları şöyle niteledi:
“Savunma hakkını fiilen sınırlayan, avukatların adliyelere ve soruşturma mercilerine erişimini engelleyen bu hukuka aykırı uygulamalara karşı; mesleğin bağımsızlığını ve adalet hizmetlerinin kesintisiz işleyişini korumak için hukuki mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz.”
Baro, İstanbul Adalet Sarayı D Blok 6–7. katlar ile Anadolu Adalet Sarayı B Blok 5. katta yeni X-Ray ve alan kısıtlama uygulamalarının, başsavcılıkların yetki alanı dışında olduğunu savundu.
Baronun açıklamasında, uygulamaların hukuki dayanağının bulunmadığı vurgulandı:
“Kaldı ki başsavcılıklara adliyelerin idaresi ile ilgili olarak kanunen verilmiş bir yetki de bulunmamaktadır. Kanunda olmayan yetkinin başsavcılıklar tarafından hukuka aykırı biçimde kullanıldığı açıktır.”
Açıklamada, uygulamaların Anayasa’daki temel hak güvencelerine, Avukatlık Kanunu’na ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu belirtildi.
İstanbul Barosu, Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve AİHM içtihatlarında tanımlanan ölçütlere aykırı şekilde avukatların hareket alanının daraltıldığını, bunun “yetki gaspı” niteliğinde olduğunu savundu:
“Bu müdahaleler, kanuni bir temel olmaksızın temel hak ve hürriyetlere müdahale niteliğindedir. Avukatların erişim, iletişim ve dosya inceleme haklarını kısıtlayan bu uygulamalar savunma hakkının özüne müdahale etmektedir.”
Açıklamanın sonunda Baro, hem yurttaşların hem avukatların adalete erişimini güvence altına almak için süreci yakından takip edeceğini duyurdu:
“Savunma hakkının, avukatlık mesleğinin bağımsızlığının ve adalet hizmetlerinin kesintisiz işleyişinin korunması için her türlü girişim ve gerekli yargısal başvuruları yapıyor, süreci özenle takip ediyoruz.”
TANRI’NIN YERYÜZÜNDE Kİ GÖLGESİ HUKUK!
1
MEŞALECİ MEŞALECİYE DEMİŞ CIRT GÖZÜNE!
2
AKP’NİN EN BAŞARILI VE İSTİKRARLI OLDUĞU TEK ALAN! ZAM ZAM VE ZAM HEM BENZİM VE HEM DE MOTORİNE YİNE ZAM
3
CHP’DE SULAR DURULMUYOR. ESKİ DELEGELERDEN CHP KURULTAY’INA BİR KEZ DAHA İPTAL DAVASI!
4
SİYASAL DİNCİLİĞİN EGEMENLİĞİ ALTINDA Kİ ÜLKENİN SAĞLIK MÜDÜRÜNE VARINCAYA KADAR HIRSIZ!
5
AKBABA VELİ’YE YOL GÖRÜNMÜŞ!