35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
4.853,00%0,96
Okurlarım ama özellikle de hemşehrilerim çok yakinen bilir ve tanırlar ki hep bir hak, hukuk, adalet ve ilke mücadelesi verdim.
Nerede bir hakkı gasp edilmiş, önü, gayri hukuki ve gayri ahlaki şekilde kesilmiş var ise hemen dizi dibinde bitiverdim. Nerede bir hırsız, ihale kurnazı, milletin malı ce geleceğine gözünü dikmiş gördü ise önüne, yoluna dikilip mağdurdan yana taraf aldım.
Nerede bir din istismarcısı, din tüccarı, vatan ve bayrak üzerinde hayvani tepinişler yapanı, seccade ve bayrak ile hırsızlığını, namussuzluğunu, aşağılık ve kirli hesaplarının üzerini örtmeye çalışanı gördüm anında afişe etmektpen bir saniye bile imtina etmedim.
Hukuk, adalet, eşitlik, özgürlük ve ilkenin varoluşsal bir hak olduğundan özenle ve inatla dem vurdum ve bu ilkeye birilerinin arkasına sığınarak ihanet etmek ve duvarları aşındırmaya çalışanların karşısına dikilmekten an bile geri kalmadım.
Kuran ve İslam dininin referanslarına olan yakın ilgim ve bilgim dolayısıyla piyasaya sürülmüş olan senkretik dini deşifre etmekten, bu yapay din arkasına sığınılmış yapay Tanrı, ibadet ve telkinlerin Kuran ışığında anlamsız ve değersiz olduğunu her platformda izah edip açıklamaktan bir an yılgınlık göstermedim.
Nerede bir din tüccarının istismar amacıyla İslam ve Kuran üzerinden siyasi rant elde etme amaçlı yazısını, beyanat ve başka bir eylemine tanık oldum ki anında müdahale ederek Kuran’ın ak ve pak ışık ve izahları bağlamında yerle yeksan etmemiş olayım.
Hep omurgadan, haysiyetli ve onurlu duruştan ama özellikle de haklı bir cesaretten yana tavır ve taraf oldum. Bedeli ne olursa olsun mazluma mazlum ve zalime zalim demekten yana korku ile arama hatırı sayılır mesafeler koydum.,
Çok ciddi ve çok büyük bedeller ödedim. Hep hedef tahtalarının 12’sinde yer aldım dincilerin ve siyasi simsarların. Tüm bunlar yaşamının, hayat hakkım ve yaşam kalitemin en cevval damarlarını budamaya gerekçe olmuşlarsa da, yolumdan bir lahza bile dönüş yapmadım.
Bütün bu erdemleri karakterimin en belirgin özellikleri yaptım. Alevi’si Sünni’si, Kürt, Türk, Çerkez ve her ne varsa ‘’ Doğrucu Davut ‘’ diye taltif eylediler beni.
Cesaretim, duruşum, tavrım, hak ve hukuk savunuculuğum dolayısıyla kâh gizli gizli kâh aleni dualarına katık, sevgilerine, selamlarına gardaş eylediler beni. Hiç ihanet etmedim bu ulvi sevgiye. Sadık kaldım ve giderek büyüdü bu anlamlı sevgi.
Koca şehrin önemli bir kesimi bağrına basıverdi beni. Biri diğerinden değerli yakıştırmalar ile onure ettiler. Ve yine bu kocaman kitle sıklıkla soruverdiler bana siyasi tavrımız nasıl olsun ? kimlerle birlikte olalım ‘ kime oy verelim ? Diye iki dudağım arasında çıkıverecek olan adrese kesin teslim olacaklarını gözleriyle kusuverdiler yüreğime.
Alabildiğine asil, çıkarsız, saf ve tertemiz bir ilişki kurduk birbirimizle. Kendilerini, bile isteye yanıltmayacağıma, aldatmayacağıma, kandırıp satmayacağıma olan inançları daha bir bileyledi bu sevgiye sahip çıkmam adına beni.
İşte şimdi bu sevgiye tabi olan, bana inanan, güvenen, seven, gizli ve aşikar devamlı bana dua eden, maddi ve manevi her daim yanımda yer alan bu kitleye seslenerek inandığım, güvendiğim ve doğru olduğuna kani olduğum adresi, CUMHURİYET HALK PARTİSİNİ mutlak adres olarak tayin ediyorum.
Hem Cumhurbaşkanlığı ve hem de Milletvekilliği bağlamında tek ve en doğru adresin CUMHURİYET HALK PARTİSİ OLDUĞUNUN altını çiziyor ve yıllarca din, iman ve Allah arkasına sığınarak her türlü pisliğin meşrulaştığı tüm yapıların ülkemiz ve devletimizden lağvedilmesi adına elzem olduğuna önemle dikkat çekiyorum.
Bir görevin tevdi edilmesinde, bir kişinin bir göreve atanmasında esas kriterin Müslüman olması değil, ehliyet ve liyakat ehli olması ve bunun yanı sıra ahlak ilintili olmasından başka bir kriter olmadığı, bizatihi Kuran öğretisinin ta kendisi olduğuna ise ayrı ve de çok özel bir dikkat çekmek istiyorum.
Din, iman, Allah ve seccade üzerinden yapılmış tüm çağrıların demode ama özellikle de Kuran ile zerre kadar alakası olmadığının altını bir Sünni ve de Kuran hâkimiyeti olan bir kişi olarak vurgulamışlığım, ayrıca dikkat edilmesi gereken çarpıcı bir parametredir.
Artık, dinsel değerler üzerinden ötekileştirmenin ülkemiz, devlet ve milletimiz için yapılacak en büyük ihanet olduğu bilincinin herkes ve her kesimce kuşanıldığının; Alevisi Sünnisiyle, Kürt ve Türk’üyle bir bütün olduğumuzun herkes tarafından kanıksanmış olması tek kurtuluş reçetemizdir.
TÜNELDEN ÖNCE Kİ SON ÇIKIŞ ARİFESİNDEYİZ.
SAKIN AMA SAKIN UNUTULMASIN Kİ TÜNELİN ÇIKIŞI YOK…!
HADİ DOSTLAR CUMHURİYET HALK PARTİSİNDE BULUŞMAK ÜZERE…
İYİ PARTİYİ İYİ VE DOĞRU ANLAMAK