DOLAR

35,2068$% 0.3

EURO

36,7672% 0.92

STERLİN

44,3202£% 0.7

GRAM ALTIN

2.968,33%1,32

ÇEYREK ALTIN

4.853,00%0,96

Malatya HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

YAPAY BİR İYİ VE YAPAY BİR REFAH

Türk siyasi tarihi ve hayatı hiçbir zaman kendi mecrasına akmamıştır. Ya bir dış dizayn ya da kısır bir iç çekişme, transfer ve devşirme ahlaksızlıkları işle cebelleşip durmuştur. Hep biri diğerinin yumuşak karnının keşfini ve oraya ateş etmeyi ve oradan haram da olsa birkaç lokma araklamayı helal, mubah ve Kâr zannetmiştir.

Bu anlam da siyasi hayatımız ve karnemiz temiz olmadığı gibi sicili de bozuktur. Bu tespiti yaparak bir hakkı yerine getirmiş olmanın ahlaki sorumluluğu ve bu ahlaki tavrın verdiği gücü ve hakkı da sonuna kadar kullanma girişimine başlayabilirim.

Evet hep dış müdahalelere, dizayn ve projelere teşne olagelmiştir bizim siyasi hayatımız. Ama bahsini yaptığımız siyasi hayatın koca bir asrının son Yirmi yılı, geçmiş Seksen yıla rahmet okutacak derece de kirlik, puslu ve ahlaki seciye bakımından alabildiğine sabıkalıdır.

Bu anlam da en yakın ve can yakan yaşadığımız son olaylar haklılığımı teyid etmenin de çok ötesinde anlamlar ihtiva etmektedir.

Mesela ismi İyi olan bir partinin son çıkışları, beyanat ve uygulamaları adeta kendisini yalanlayan, kendisini yağmalayan, kurulduğu konjonktürü ve zemini unutarak kendisini iptal ve tasfiye eden girişimlere mimarlık etmektedir.

Yapay bir gündemin hemen arkasında tüm inanç ve güven duygumuzu sonuna kadar istismar eden o yapay gündem ve konjonktür, İYİ isimli yapay bir partiyi pazara sürüyordu. Öyle ya MHP’nin kendi kodlarını ve kuruluş felsefesini hiçe sayan politik yaklaşımları dolayısıyla tabanının kaçması ya da bambaşka partilere entegre olma ihtimalleri hegemon kişi, gurup ve güçlerin tüm hesaplarını alt üst edecekti.

Risk çok büyüktü ve derhal müdahale edilmeliydi.

Gayet İYİ bir müdahale de bulunulmuş ve İYİ isimli bir parti kurulmuştu. Projeyi hayata sokan TİNG TANG ( üst akıl ) kurulan partinin neler söylemesi, nasıl bir tavır takınması ve ortamın neleri duymak, görmek ve işitmek istediğini gayet iyi tespit etmişlerdi.

 Bu minvalde parti bambaşka söylemler ile ateşi düşürüyor, MHP’den ayrılmış kişilerin duymak istediklerini söylüyor ve onlara doyurucu bir tavır sergiliyordu. Demokrasi, özgürlük, Hürriyet, İstibdat, hukuk, adalet diyor yağma, talan, yalan, yolsuzluk, hırsızlık ve benzeri tüm eylemlerin ve faillerini elleri ve kollarının tümüyle kesileceğinden dem vuruyordu…

Nasıl da imdada yetişmiş ve nasıl da İYİ bir PARTİ idi!

Akp ölüm odasında entübe olmuş, oksijen çadırına alınmış, nefes bile alamaz iken gayet İYİ bir aparat ile hayata bağlanmış, önüne hatırı sayılır bir zaman kazandırılmış, tüm hınç ve öfkesi pasifize edilmiş kitle gayet İYİ bir psikolojik eşiğe kavuşturulmuştu..

Öyle ya, İYİ parti gayet iyi durumda olan CHP ve diğer bileşenler ile muhteşem bir hareket ( Millet İttifakı ) başlatacak, komaya girmiş olan Türkiye siyaseti, yargısı, eğitimi, ekonomisi, iç ve dış politiği aslı mecrasına sokularak hak, hukuk ve adalet icra edilecekti.

Ne muhteşem söylemlerdi ve tüm ülke nasıl da hasret kalmıştık bu söylemlere, vaatlere ve bu tip siyasetçilere..!

TİNG TANG yani üst akıl sadece bununla da iktifa etmeyecek ve risk içeren tüm yolları sonuna kadar kapatacaktı.

Atılmış tüm kancalardan bir şekliyle kurtulmuş, yapılmış ağız sulatan tüm teklifleri ( Rüşvet) reddetmiş Saadet Partisi de bu üst aklın radarına girmişti.

Saadet partisini sindirmek ve terbiye etmek adına yapılan tüm hamleler yeteri miktarda getiri sağlamayınca devreye bir başka İYİ ve REFAH PROJESİNİ SOKUVERDİLER.

Kendi ailesiyle bile iyi bir ilişki kuramamış, kendi kardeşlerinin bile REFAH’ı ile oynamış, kendi ailesi ve kardeşlerinin bile mirastan doğan helal haklarını iade etmeme noktasında ciddi bir direnç ve hatta gazete haberlerine bakılınca ciddi bir katakulli girişimlerinin faali, bizlere REFAH vaat ediyordu…!

Öyle ya, MHP’nin politik tarzına itiraz edenler ile AKP’nin vicdan sahibi tabanı, Saadet partisi içinde birliktelik kuracak olurlarsa şayet bütün oyun bozulacak, düzen yıkılacak ve batan geminin malları muamelesine tabi tuttukları vatana karşı işledikleri cürümlerin hesabı sorulacaktı.

Siyasi göstergeler AKP-MHP konsorsiyumu için tehlike çanlarını çalıyor bitiş, çöküş, tükeniş ve yok oluşu haykırıyordu.

İYİ VE REFAH!

Nasıl da tılsımlı iki kavram değil mi?!

OTURAN BOĞA ( ÜST AKIL ) İlk zamanlar gayet ustaca bir yol haritası çizerek AKP-MHP ortaklığına muhalif bir parti ve oluşum izlenimi verdirmiş ve her ikisinin de kendi tabanlarına duymak istediklerini hangi tat, tını ve tonda söyleyeceklerine varıncaya kadar ellerine tutuşturmuştu.

El hak gayet orijinal ve tebrik edilecek bir projeydi. Öyle ya, geniş bir halk kitlesi yemiş, yutmuş ve üzerine göbeğimizi bile kaşıyorduk…!

Artık tamamen inanıyorduk ki bitmiş ve tükenmiş AKP ve MHP, devlete ve millete yaptıkları yalan ve yanlışların hesaplarını verecekleri düşüncesi bile en etkin uyuşturucudan bile daha etkiliydi…

Koca bir ülke On bin fit yükseklikte bulutlar üstünde geziyor ve seçimi mutlaka kazanacağız inancıyla dört elle çalışmalara eşlik ediyordu.

TÜM ÜLKE VE MİLLET OLARAK BİR KEZ DAHA ALDATILMIŞ, KANDIRILMIŞ, DİNİ, AHLAKİ, HUKUKİ VE VİCDANİ TÜM DEĞERLERİ İSTİSMAR EDİLMİŞTİ.

SANKİ KANDIRILMAK, ALDATILMAK, İSTİSMAR EDİLMEK BİZİM KADERİMİZMİŞ GİBİ…

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

EN AZ ONLAR KADAR SUÇLU VE EN AZ ONLAR KADAR ZALİMSİNİZ….

HIZLI YORUM YAP