39,7257$% 0.16
45,8826€% 0.2
53,5046£% 0.1
4.295,44%0,13
7.049,00%-0,35
Bu saatten sonra din, iman, tesettür, imam hatip, Filistin, Gazze gibi söylemlerinin kredibilitesinin tükendiği, dinsel istismarın da nihai noktasına gelindiği, milletin, aldatıla aldatıla adeta şerbetlendiği şu süreç, giderek yerini daha despotik bir Erdoğan ve yönetim şekline döndürüyor.
Deva Partisi genel başkanı Ali Babacan, AKP ve dolayısıyla Erdoğan hükümetini Gazze konusunda yalnızca “klavye delikanlılığı” yapmakla suçladı. Klavye delikanlılığında ki sahtekarlık ve ikiyüzlülüğün kanıtı olarak ‘’ İsrail ile ticaretin artarak devam ettiğini ‘’ belirten Babacan mnidar bir yükleme ile Erdoğan’a seslendi: “One Minute diyebiliyorsanız, şimdi yeniden deyin de görelim etkisi ne oluyor!”
Sayın Babacan’ın bu çağrısı ve vurgusunu biraz tefsir etmek istiyorum. Diyor ki Sayın Babacan: ister kabul edin ister etmeyin, ister toplumsal karşılığınızın farkına varın ister varmayın ama tükeniyor, eriyor ve bitiyorsunuz.
Toplumsal saygınlığınız, inanç ve güveniniz dibe vurmuş durumda derken de bu iddiasını da son derece veciz ve geçmişi bakımından son derece anlamlı bir motto cümle ile çek ediyor Babacan, bir kez daha ‘’ One Munite ‘’ çağrısı bekliyoruz ve karşılığını görmek istiyoruz!
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Meclis’teki Yeni Yol Ortak Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada birçok başlıklarla AKP ve Erdoğan’a ciddi yüklemeler yaptı.
TBMM Grup Konuşmasına Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in vefatını anarak başlayan Babacan, Gazze’de büyük, çok büyük bir insani dram yaşandığını ve durumun son derece vahim boyutlara ulaşmasına rağmen AKP ve Erdoğan’dan tık bile çıkmıyor oluşunu ince şekilde hicvetti.
Filistin ve Gazze konusunda sadece ama sadece “Tweet atıyorlar, hamaset yapıyorlar ama icraat yok” diyen Babacan, Erdoğan’a doğrudan çağrıda bulunarak, “Madem bir zamanlar tek başınıza ‘One Minute’ diyebildiniz, şimdi çıkın yine deyin, görelim ne oluyor” ifadelerini kullandı. İsrail’e giden çelik yüklü gemilere sessiz kalınmasını da “iki yüzlülük” olarak tanımlayan Babacan, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu konuda sadece tweet atmakla yetinemez” diyen Babacan AKP ve Erdoğan’ı iki yüzlü olmakla itham etti.
Ali Babacan, Uluslararası Kriz Gurubu’nun raporuna dayanarak verileri aktarıp Gazze’yi açlığa mahkum etmenin savaş metodu olarak kullanarak , 2 milyon 200 bin Gazze’linin yavaş ama planlı bir şekilde ölüme terk edildiğini vurgulayarak “İsrail hükümeti, bilinçli bir şekilde, “açlığı” bir silah olarak kullanmaktadır. Durum bu kadar vahim” dedi.
Gazze’ye insani yardım götürmek üzere yola çıkan Madleen isimli teknenin kıyı şeridinden 100 mil uzakta uluslararası hukuk çiğnenerek durdurulduğunu ve mürettebatın kaçırıldığını ifade eden Ali Babacan şöyle devam etti:
“Tekne silahsızdı. Yükü ekmek, yükü ilaç, yükü suydu; fakat en çok da insanlığın onurunu taşıyordu.
Buradan net bir şekilde söylüyorum: Açlığa mahkûm edilen bir halkın sesine ses olmak suç değildir. Asıl suç, yardım koridorlarını kapatmaktır. Abluka altındaki bir halka yardım eli uzatmak suç değildir. Onları açlığa mahkum etmek suçtur. Bugün değilse de yarın, bu suçu işleyenlerin her biri uluslararası hukukun önünde tek tek hesap verecektir. Kimsenin şüphesi olmasın arkadaşlar; “Ben sadece emirleri uyguladım” diyen Nazi subayları nasıl kurtulamadılarsa, bu emirleri verenler de yargılanmaktan kurtulamayacak.
İşte bunun için, bu sorumluların yaşayacakları sonu buradan ilan ediyorum: Başkomutan sıfatıyla, yaşanan soykırımının en büyük sorumlusu olan, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından da arananlar listesinde olan Başbakan Benjamin Netanyahu! Günü geldiğinde yargılanacak, yaptıkların için insanlık önünde af dileneceksin. Gazzelilerin aç bırakılması, sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılması ve yerinden edilmesi gibi eylemlerin arkasında duran, bu cürümleri işleyen eski ve yeni Savunma Bakanları! Günü geldiğinde yargılanacak, yaptıklarınız için insanlık önünde af dilemek zorunda kalacaksınız.
Askeri operasyonları planlayan, onay veren, teşvik eden eski ve yeni Genelkurmay Başkanları!
Günü geldiğinde yargılanacak, af dileneceksiniz. Emirleri veren ve uygulayanlar: Hepinize tek tek sesleniyorum: Günü geldiğinde yargılanacaksınız; günü geldiğinde af dileneceksiniz. Bakın, şimdi size yıllar öncesinden, İsraillilerin çok iyi bildiği ibretlik bir yargılamadan, Yahudi soykırımının bir numaralı aktörlerinden olan Adolf Eichman’ın yargılamasından bahsedeyim. Kudüs’te yargılanırken “Ben sadece emirleri yerine getirdim” dedi. “Ben sadece kocaman bir makinenin küçük bir dişlisiyim” dedi.
“Sorumlu olan ben değildim, hiçbir Yahudi’yi kendim öldürmedim” dedi. Söyledikleri onun gibi bir savaş suçlusunu nasıl kurtaramadıysa, bugünkü İsrail yöneticilerini de kurtaramayacak. Suça bulaşmış her bir hükümet üyesi zamanın da Kudüs’te yargılanan Adolf Eichmann gibi yargılanacak ve hesap verecek.”
YA SEVE SEVE YA… GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ AKP’YE GEÇTİ!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.