ÇİÇEKLER BİLE SEVGİYLE BÜYÜYOR
Gazze’de yaşanan vahşet giderek dozunu artırıyor.Kadınlar ve çocuklar ölüyor.Hastaneler bombalanıyor.Elektrik ve sular kesik.Ölenlerin altı bini çocuk.
Bu vahşeti tüm dünya izlediği gibi, tüm müslüman toplulukları da sessizce izliyorlar.Arada, bu katliamdır, durdurulsun gibi cılız sesler çıkıyor. Batılı Emperyal güçler,bırakın saldırılar dursun demeyi bilakis devam diyorlar.
Sonunda, İslam birliği ülkeleri Arabistan’ın Riyad kentinde toplandılar.Konuşmalar yapıldı.Toplantı sonunda da tam bir ağız birliği yapamadılar. Usulen İsrail kınandı.
Birazcık insanlığı olan hiç kimse, bu vahşetin arkasında duramaz.İşte batılıların insanlığının kalmadığı, bu vahşete varan kıyım için dur demedikleri gibi destekler devam ediyor.
Ortadoğu’da bunlar yaşanırken, sayın Erdoğan bu durum karşısında diplomatik bir söylemle ılımlı tepkilerini dile getiriyordu.
Sayın Erdoğan 28 mayıs seçim başarısından sonra, verdiği beyanatlarla adeta sertlikten uzak ,daha ılımlı bir politika izleyeceğini ,oluşturduğu yeni bakanlar kurulu yapısı ile de göstermeye çalıştı.
Cumhur ittifakı oluştuğundan bu yana, bu ortaklıkta ilginç bir durum sanırım çoğu okuyucunun dikkatini çekmektedir.Ne zaman sayın Erdoğan sertlikten uzak bir politika izlemeye kalksa, sayın Bahçeli yaşanan olaylarla ilgili inanılmaz sertlikle konuşmalar yapıyor ve ortam geriliyor.
Geçmişte, Filistin sorunlarını çoğunlukla solcu kesimler dillendirirlerdi.Ne olduysa,İsrail’in bu saldırısında, şimdiye kadar Filistin’le ilgili hiçbir eylem ve söylemini duymadığımız sayın Devlet Bahçeli , açtı ağzını yumdu gözünü,İsrail’e veryansın etti.Yetmedi, süre bile verdi.
Ülkede, Dünya’da örneği görülmeyen bir hukuk garabeti,Anayasa mahkemesi ile Yargıtay restleşmesi yaşandı. Bir tür
“Mahkeme, Mahkemeyi, Mahkemeye şikayet ediyordu.Sayın Erdoğan, bu meselede ilk anda sessiz kalmaya özen gösterdi. Ancak sayın Bahçeli, Anayasa Mahkemesi konusunda inanılmaz sertlikte konuşmalar yapmaya başladı.
Sayın Bahçeli, Cumhur ittifakı ortaklığından başlayarak. Sayın Erdoğan, ne zaman ılımlı bir üslup kullansa, sayın Bahçeli kullandığı sert söylemlerle ortalığı geren konuşmalar yapıyordu.Başından beri Anayasa Mahkemesini kapatalım diyen sayın genel başkan, bu Yargıtay olayından sonra, bu kez daha da sertleşerek “Anayasa Mahkemesi başkanını doğrudan hedef alarak ağır ifadeler kullandı.Devamında “ya bu Anayasa Mahkemesini kapatalım, ya da yeniden yapılandıralım” dedi.
Geçmişte de,
TTB, Sağlıkla ilgili olumsuzlukları zaman zaman dile getirdiğnde,TTB kapatılsın,
TBB, Hukuksuz bazı yapılanları dile getirirken, sayın Bahçeli çıkıp TBB kapatılsın diyordu.
Ortağı sayın Bahçeli sert konuşmalar yaptığında dikkat edin, sayın Erdoğan söylemleriyle hemen radikalleşiyor…..
Bu ayrıştıcı ve sert söylemler ülkeye
sadece zarar veriyor.
Değerli okurlar; Türkiye çok ince bir süreçten geçiyor. Bir yandan Emperyal güçlerin Suriye’nin kuzeyinde garnizon bir Kürt devleti oluşturma gayretleri , diğer yanda katil PKK ve şimdi de Gazze olayları. Bu olaylar karşısında birlik ve beraberliğimizi tüm dünyaya göstermek zorunluluğumuz var.
Burada büyük sorumluluk yönetenlere düşüyor.Gün, iç politika düşünme günü değil.Toplumun tüm kesimlerini kucaklayıp, kutuplaştırcı söylemlerden kaçınıp, hukukun üstünlüğü, özgür düşünceye saygı zamanıdır.Halkın büyük kesiminin ekonomik sıkıntı içinde olduğu unutulmamalı ve çözüm yaratılmalıdır.
Yurt içine kendi seçmeninize mesaj yerine ,mutlu bir Türkiye için söylemler geliştirmelisiniz.Ayrıştırmanın, kavganın kimseye yararı olmadığı ortada.Uluslararası meselelerde, son derece özenli ve diplomatik duruş sergilenmelidir.
Demokrasinin tacı HUKUK’tur.
Ülkedeki tüm sorunların çözümü ancak, “ Demokratik Hukuk” la başarılır.
Yargıda ki yetki kavramı kargaşasına son verilmelidir. Bu ülkenin bugün yeni bir anayasa’ya gereksinimi yoktur. Yeni bir anayasa özleminiz için,bu tür siyasi oyunlara gerek yoktur. Bu gibi durumlar ,sadece ülkeye zarar vermekle kalmaz , uluslararsı konumumuza da çok zarar verir.
SON SÖZ; Yol arkadaşın iyiyse,
Yollar yormaz adamı.
NURULLAH GENÇ
News