MEŞALE ÖRGÜTÜNÜN GÖLGESİ ALTINDA SİYASET VE MALATYA
Tam bir kapalı kutudur Meşale örgütü. Kısım kısım ve hücre hücre yapılanmıştır. Alabildiğin kriminal, alabildiğine disipliner ve alabildiğine profesyonel bir yapılanma göstermektedir.
Yaklaşık Elli yıldır Malatya da faaliyet gösteren bu örgüt tamamen dışa kapalıdır. Kendi içlerine bir kişiyi alabilmeleri için kişinin hayli uzun bir zaman orada mesai tüketmesi, hizmet etmesi ve bir bakıma çok çeşitli testlerden geçerek güven tesis etmesi gerekmektedir.
Kendilerini İslami Dayanışma Vakfı olarakta lanse etmiş olmalarına karşın pratik uygulamaları bunun tam tersi şekilde cereyan etmektedir. Zira İslam’i dayanışma ya da vakıf işleri şeffaf, denetlenebilir olmakla birlikte halk ile iç içeliği zaruri kılmaktadır.
Oysa bu örgüt az evvel de söylediğim gibi tam bir hücre yapılanması içerisindedir. Kuran çalışması yapıyoruz diyerek küçük parçalar halinde çeşitli zamanlarda çeşitli mekânlarda ve evlerde bir araya gelerek sadece hücre içerisinde bulunan kişilerle toplantılar yapmakta ve şeffaflık ile tam bir zıtlık göstermektedirler.
Bir hücre dişğer hücre de bulunan kişileri bilmez, tanımaz ve tanıyamaz.
Üstelik tam 50 yıldır bu şehrin kurban derilerini, zekat, fitre ve sadaka dâhil tüm dini eylem ve gelirlerini toplayan ama şehre tek bir çivi dahi çakmamış olmaları dolayısıyla toplanmış onca dudak uçuklatan paraların nerelerde ve hangi amaçlar bağlamında kullanıldığı ise koca bir soru işaretedir.
Yıllarca ve yıllarca DARÜL HARB gibi ucube bir terminoloji ve uygulamayı hayata geçiren ve dolayısıyla bu tez üzerinden bireyin devlet ile ve hatta kurum ve kuruluşlar ile yapacağı ve kuracağı hukuku da işte bu ucube iddia üzerinden tesis etmelidir hezeyanının da mimarı bir örgüttür.
Şayet devlet, kurum ve kuruluşlar ile yapılacak iletişimler bu esas üzerinden değilde cari hukuk üzerinden tesis edilecek olursa, çok büyük bir haram ve dolayısıyla suç işleneceği iddiasına özel bir ehemmiyet göstermişlerdir.
Dışarıya tamamen kapalı, şeffaflık ile tamamen ters bir çalışma içerisinde bulunan bu örgüt, Radyo Selam, Vuslat TV, Vuslat Gazetesi ve yine dijital platformlar eliyle medyaya ciddi bir giriş yapmış ve kendi tez ve sakat din anlayışını zihinlere duraksız zerk etmeye başlamıştır.
Dine dair bütün sav, tez ve iddialarını Kuran ışığında ele alacak olursak tam bir ütopya ve Arapçılık heyülasının dışında hiçbir ederinin olmadığını, belli bir sürece kadar içlerinde bulunmuş, görmüş ve yaşamış bir kişi olarak gayet iyi bilenlerden olmam dolayısıyla rahatlıkla kalem oynatma ehliyetine sahip üç beş kişiden birisi olduğumun altınız çiziyorum.
Son derece kapalı ve hücre yapılanması içerisinde olmaları dolayısıyla İslam’i dayanışma, İslam’i vakıf, Kuran ilimleri gibi iddialarının gerçeklik ile mesafeli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Zira Kuran tebliği, paylaşım ve bölüşümü, sosyal hayata entegrasyonu dinamik bir zemin üzerinden ve de tamamen dış dünyaya doğru kurgulaması dolayısıyla Kuran ve emirleri ile doğrudan çelişik ve hatta savaşım halindedir.
Kuran, tamamen şeffaf bir kitaptır ve kurulmasını istediği bütün ilişki ağını da dinamik, dışa dönük ve şeffaflık üzerinden emreder. Dolayısıyla içe dönük, kapalı ve hatta hücresel bir yapılanma içerisine girmiş tüm yapılar ivedilikle irdelenmeli, araştırılmalı ve tespit edilmiş gayri yasal işlemler ve kişiler hukuk önüne çıkarılmalıdırlar.
Meşale örgütü 28 Şubat tiyatrosunun Malatya da ki baş aktörlerindendir. DSP ve onun genel başkanı Bülent Ecevit tarafından ( geldiğimiz nokta da bu parti ve genel başkanı AKP ve Cumhur İttifakındadır!!!) Yapay olarak türetilen başörtüsü, katsayı ve imam hatip okulları vaveylasına şiddetle muhalefet(!) eden, Malatya halkını da dinin yüksek değerlerine tekabül eden Tesettür! İmam Hatip! Ve katsayı saldırılarını protesto etmek amaçlı çok çeşitli eylemleri organize eden örgüttür.
Ellerinde ki medya gücüyle alabildiğine etkin, yetkin ve organize gücü elinde bulunduran bu örgüt her geçen gün daha bir saygın! Daha bir güven duyulan konuma gelmekte ve çok çeşitli hocaları!, kanaat önderlerini, yazar ve çizerleri de kendi bünyesine ve organize ettiği eylemlere entegre ederek çığ gibi büyümekteydi.
Genellikle vitrinde bulunan hocaları, yetkin kişileri, organizatörleri fakir fukara tiplerdi. O gün için kıt imkanlar, kıt konumlar ve kıt gelirler ile ayakta durmakta ve samimi!, sadece Allah rızasını gözeten! Kişiler ile donatılmış ve tam bir samimiyet tiyatrosu sergilenmekteydi.
Tam ve ucuz bir tiyatroydu zira bir sonra ki yazımda Akp’nin kurulması ile birlikte bu fakir, fukara, mazlum ve kıt kaynaklara sahip tiplerin kimler olduğunu, madden ve siyasi olarak nerelere geldiklerini, koca şehri nasıl avuçları altına aldıklarını, istedikleri gibi istedikleri hale evirip çevirdiklerine varıncaya kadar detaylı şekilde yazacağım.
Bir sonra ki yazımda Malatya büyük şehir belediye başkan adayları kim ve bu örgüt ile ilişkileri nelerdir bunu da açıklayacağım.
News