35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
4.853,00%0,96
Sayın Genel Başkanım,
Demokratik teamüllerin hiçe sayıldığı, hukukun açıkça çiğnendiği ve yok sayıldığı, yönetici elitlerin kabile devletine bile rahmet okutacak bir anlayışla ülkeyi yönetmek yerine iki yüz yıla yaklaşan demokrasi birikimimizi yok sayarak ülkeye hükmetmeye çalıştığı ve kendilerinden olmayan herkesi hain, terörist, bölücü olarak yaftaladığı kapkaranlık bir dönemde, her türlü beladan ve sıkıntıdan uzak, oldukça konforlu bir hayat yaşamak yerine büyük riskleri ve bedelleri göze alarak iyi yürekli insanlarla birlikte yeni bir vizyonla siyaset sahnesine çıktınız. Bu çıkışta, iktidar partisiyle yakınlaşma sürecine giren MHP’de mevcut yönetimle birlikte hareket edip iktidarla beraber olmanın rahatlığını ve avantajlarını yaşamak yerine sizlerle birlikte hareket etmeyi tercih eden Kurultay delegelerinin ve kurucuların duruşu da her türlü takdirin üzerindedir.
Bu çıkış, firavunların kültünden ve kültüründen beslenen Ortadoğu Coğrafyasına hakim olan despotizmin en ağır şekilde varlığını hissettirdiği bir zaman diliminde çok cesurca bir meydan okumaydı. Zira bu çıkışın karşılığı hem sizin için hem de sizin ile birlikte hareket edenler için;
*Karanlık ve nemli zindanlar,
*En aşağılık iftiralarla itibar suikastları,
*Mafyavari saldırılarla bedensel bütünlüğün ihlali ve yok edilmesi olabilirdi. Nitekim süreç içerisinde bu niyetleri ortaya koyan söz ve davranış biçimlerini millet olarak hep birlikte müşahede ettik.
ÖNCÜ KADROLARIN ANLAMI
Yirmi milletvekilinin imzasıyla cumhurbaşkanlığına aday olma imkanı varken tercihinizi seçmen iradesinden yana kullanarak 100 bin imza ile aday olacağınızı açıklamış olmanız karşısında MHP genel başkanı Sn. Devlet BAHÇELİ’nin “FETÖ’nün seçmen ayağı araştırılmalı” çıkışı, öylesine söylenmiş bir söz değildi. Belli ki bu söz iktidar kanadının ortak bir iradesi ve tehdidi olarak beyan edilmişti.
İktidar kanadı adına sarf edilen bu tehdide rağmen, Kurultay için imza verenler ve Kurucu kadrolarla birlikte 250 bini aşkın cesur yürekli insan,saatler içerisinde büyük vatan şairi Namık KEMAL’in “felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin, dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten” mısralarında ifadesini bulan bir metanetle muktedirlerin karşısında ve sizin yanınızda dimdik durdular. Bu duruşun tarihi ve büyük bir anlamı vardır. Zira, imza verenlerin tamamı o günün gecesinde gözaltı işlemlerine ve mesnetsiz suçlamalara maruz kalabilirlerdi. (kanaatimce sayı biraz düşük seviyede kalsaydı bunu denerlerdi.)
O gün yanınızda saf tutan yüzbinlerden hiçbirisinin biyolojik anlamda kardeşi, kuzeni, ablası, annesi ya da herhangi bir yakını değildiniz; ama bu insanlar sizi öz kardeşinden, kuzeninden, ablasından, belki de annesinden daha çok sevdi. Haklıydılar, zira bu insanlar ve bu Millet,
*Sizin-omuzu kalabalıkların millete hayatı zindan ettiği ve adeta kan kusturduğu, bir tuğgeneralin bir başbakana küfredebildiği 28 Şubat sürecindeki haykırışınızı ve duruşunuzu sevdi,
*Bu insanlar, her türlü ayırımcılığın ve ötekileştirmenin siyaseten prim yaptığı bir dönemde sizin tv ekranlarında vatandaşlık kimliğini göstererek “bu kimliği taşıyan herkes birinci sınıf ve eşit vatandaştır, kimseye ayırımcılık yapılamaz.” diyen yaklaşımınızı sevdi.
*Bu millet, sizin her türlü istibdada ve saltanat özlemine karşı hürriyetten, Cumhuriyetten, eşitlikten ve adaletten yana olan tavrınızı ve duruşunuzu sevdi.
*Bu millet, her türlü din istismarcılığına karşı sizin sahici ve samimi mütedeyyin kişiliğinizi sevdi.
*Bu millet ,sizin ülke vatandaşlarının tümünü milleti olarak gören kuşatıcı ve şefkatli yaklaşımınızı sevdi.
ÖNCÜ VE TEST EDİLMİŞ KADROLAR
Devletin gücünü arkasına alan tehditlere rağmen her türlü riski göğüsleyerek Cumhurbaşkanlığı adaylığı için imza verenlerin samimiyetinden şüphe edilemeyeceği hususu izaha muhtaç değildir. Aslında spontane gelişen ve gerçekleşen bu olayı ilahi bir lütuf ve şans olarak görmek gerekir. Zira samimiyeti test edilmiş ve devletin resmi kayıtlarıyla tescil edilmiş böyle bir kadroya sahip olmak her siyasi partiye ve her faniye nasip olmaz . Bu sebeple tescilli kadrolar iyi parti için hem büyük bir hazine hem de gittikçe kabaran ve büyüyen iyiler ırmağında her türlü kötü niyetli sızmaya, ilkel komitacılığa, istismara ve kirlenmeye karşı çok büyük bir bariyer, mihenk taşı ve süzgeç görevi ifa edebilir.
Bir siyasi hareket ya da inanç hareketi elbette büyümek için kapılarını herkese açık tutmak zorundadır. Bu bağlamda iyi partiye ilk üyelik kaydını yaptıranlar ile bugün üye olanlar ya da yıllar sonra üye olacaklar arasında hiçbir şekilde ayırımcılık söz konusu olamaz. Hatta harekete sonradan katılanlar arasında hem parti tabanında hem de millet nezdinde büyük heyecan uyandıran Fakıbaba ve benzerleri gibi isimler olacaktır ve olmalıdır da. Millete hizmeti geçen şahsiyetlerin bu harekete katılması hepimizde büyük bir heyecan ve mutluluk yaratmaktadır.
BAŞARIYA GİDEN YOL
Bir siyasi hareketin başarıya ulaşması için aynı siyasi idealler etrafında temel ilkelerde birleşmiş samimi, üretken, dürüst ve çalışkan kadrolara ihtiyaç vardır. Bu sebeple parti içinde görevlendirme yaparken ya da kamusal makamlara (milletvekilliği, belediye başkanlığı ve sair) aday belirlenirken;
1-Her bölge için Cumhurbaşkanlığına adaylık konusunda (Meral AKŞENER lehine) imza verenlerin görüşü mutlaka alınmalı. İyiler hareketi için asli kurucu irade olarak nitelendirebileceğimiz bu samimi ve test edilmiş kadrolar bir bariyer, bir mihenk taşı, bir süzgeç görevi görecektir.
2– İl ve ilçe teşkilatları ile birlikte bütün parti üyelerinin görüşü sorulmalı. Bu durum görev başındaki teşkilat mensuplarının ve üyelerin mensubiyet duygusunu pekiştirecektir.
3- Güvenilir anket firmalarıyla halkın nabzı ölçülmelidir. Bu veriler başarılı sonuçlar elde etme noktasında aydınlatıcı olacaktır. Halkımızın/Milletimizin vicdanına ve ferasetine itibar edilmelidir.
4- Görev verilecek ve aday gösterilecek kişilerin öz geçmişleri ve aile çevreleri iyi araştırılmalıdır.
5- Görev verilecek ve aday gösterilecek kişilerin iş ve meslek hayatları araştırılmalı, iş hayatında ve mesleğinde gerek muhatap olduğu kişilerden ve gerekse meslektaşlarından sorulmalı. Unutulmamalıdır ki iş ve meslek hayatında helal-haram tanımayanlar, eline fırsat geçtiğinde yetimin hakkı olan hazineye de acımazlar.
6- Bütün bu veriler, Sayın Genel Başkanımızın başkanlığında kurulacak ve herkesin güvenini kazanmış donanımlı bir heyet tarafından titizlikle değerlendirilmelidir.
En derin saygılarımla takdirlerinize arz ediyorum.
Malatya 14/03/2023
Avukat Hanifi KARTAL
HUKUK ADAMLARINDAN TRİLYONLUK VURGUN!!