35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
4.853,00%0,96
MALATYA’YI YAKIYORLAR, YANIYOR MALATYA VE BÜTÜN BU OLUP BİTENLERİ İZLİYOR BÜROKRASİ!
Dilimde tüy bitti Malatya yağmalanıyor demekten. Herkese, tüm ekâbir takımını düşman eyledim kendime Malatya yetim, Malatya öksüz, Malatya sahipsiz ve daha ötesi altı ve üstü, sağı ve solu, bir karış ederi ve kıymetli olan sahası, parkı, kıyısı, dağı ve nehri olmasın ki o bir avuç ekâbir takımı ve tetikçileri tarafından yağmalanmamış olmasın…
Yaklaşık 2 yıl olmak üzere depremin üzerinden geçeli.
Bu iki yıl içerisinde koca Malatya, uyduruk, iki katlı bir yapının sadece iskeleti çıkmış ve bu basit iki katlı çıktı ile aldatılan, kandırılan ve uyutulan şehrin adıdır Malatya.
Aslın da tam da davulların ve zurnaların çalınacağı ve salt bu iki kat çıktının üzerine şehri yıkıp el birliğiyle halayların çekilip bir de olmayan dolarların tam da yakılma yeridir Malatya…
Şehre, Ersin Yazıcı diye bir Vali atamışlar evlere şenlik. Bir tek olumlu ve dişe dokunur icraatına tanık olmadığım bu kişinin, dün itibariyle bir başka şehre gönderilmiş olması milli piyangonun amorti tesellisi gibi.
Koca şehri ayağa kaldıracak olan sadece esnafın, sanayicinin ve tamircilerin bizatihi kendisi iken maddi ve manevi hiçbir katkının verilmemiş olması dolayısıyla AKP ve yerel Ekabir takımınca elleri ayakları bağlanmış kesimdir aynı zamanda esnaf, sanayici ve tamirciler.
Malatya’da, şehrin merkezinde, şehrin göbeğinde bir yangın meydana geliyor. Yangın yeri ile itfaiye arası maksimum 500 metre. O’ 500 metreden yangın yerine intikal ediş bile yarım saatin üzerinde bir zaman kaybına tekabül etmesinin yanı sıra filan siyasetçiden torpilli, filan başkanın yeğeni filan müdürün kardeşi diyerek işe alınan ehliyet ve liyakat fukarası ekibin yetersizliği dolayısıyla 20 dükkân ve 100 trilyonluk devasa bir kayıp söz konusu.
Utanmazlar bilirim. Utanmaz olmadıklarını bilsem belediye başkanı Sami Er’i, itfaiye daire başkanını, valiyi, Afad müdürünü ve diğer tüm yetkilileri istifaya davet ederim de, dediğim gibi utanmayı öldürmüş zümre…
Gittim yanının yaşandığı yere ve olanları gözlerimle gördüm. Yıkımın ve kaybın büyüklüğünü mümkün olduğunca objektife alarak silinmez hale getirdim ki, fırsatını bulduğum an utanmaz zümrenin suratına suratına çarparım diye.
Mallarıyla beraber inançları, umutları yanan, elde ve avuçta ne varsa hepsini kaybeden İşyeri sahiplerinden Kudret Fidan ile bir görüşme yaptım: verilmiş söz ve vaatler dışında şuana kadar herhangi bir nakti yardım söz konusu değildir. Sadece benim iş yerimin yaklaşık 20 milyonluk zararı söz konusu olmasına rağmen mevcut yıkımın temizliğini, bu minvalde yapılan tüm işçi ve nakliye maliyetine varıncaya kadar bütün giderler yine ben ve diğer mağdur esnaf tarafından karşılanmaktadır diyor.
Bir Vali ve Valilik düşünün ki 20 esnafın, hepi topu 20 esnafın yarasına bir gram da olsa merhem kabilinden hesaplarına 100’er bin TL yatıramıyor, böylesi bir insiyatif alamıyor ve kasasın da 2 milyon lirayı bulunduramıyor, anında tedarik edip kolu kanadı kırılmış esnafa NEFES niyetine tedarik edemiyor ise o VALİ VE VALİLİK NEYE YARAR!?
Ve yine ucuz showmen olmanın dışında bir halta yaramamış ve hiçbir halt becerememiş belediye başkanı Sami Er, olay yerine gelip durumun vahameti ve aciliyetine bizatihi tanık olmasına rağmen, basit ve ucuz Show yapma dışında her mağdura 100’er bin lira yatıramadıktan sonra varlıklarının zerre kadar değer ifade ettiğini söylemek mümkün mü!?
AKP’nin diğer başkanları, vekilleri, etkili ve yetkilileri de gelip ucuz bir görüntü kabilinden üzgün surat ifadesinin hiçbir maliyeti olmaması hasebiyle bol bol serpiştirip ve yine hiçbir şey olmamış gibi ve aynı zamanda zerre kadar maddi bir katkı sağlamadan uzaklaşmış olmaları az mide bulandırıcı mı ?!
Sözüm ona AFAD yani afetler de acil durum, yardım ve müdahale amacıyla ihdas edilmiş bir kurum. Tanımın böyle olmasına rağmen olay yerine intikal edip alışık olduğumuz ucuz ve ahlaksız Show gösterisi sonrası hiçbir şey olmamış ve dolayısıyla zerre kadar katkı vermeye gereksinim duymamış bir kurumun, müdürünün ve yüzlerce trilyonluk araçların, yüzlerce trilyonluk ve üstelik her türlü lüks imkanlarla donatılmış binaların ve yüksek bir meblağ stoğu bulunan kurumun varlık gerekçesi ne ola ki!?
Tamamı vitrin ve tamamı bir dolgu malzemesi olmanın dışında hiçbir etkinliği, yetkinliği, eğitim, kültür ve kararlılık sahibi olmadığını defalarca test ettiğimiz AKP ve teşekkülleri yakmaya, yıkmaya ve yok etmeye devam etmekteler.
Bir mağdurun yanıkları bir daha yakan, yanmamış hiçbir şey ve yakmadık can bırakmayan şu cümleleri ile vahametin boyutlarını gözler önüne sermek istiyorum. Gelen itfaiye ekibi hepten yeteneksiz, hepten eğitimsiz, hepten beceriksiz kişilerden oluşmaktaydı. Bu yangın bu denli fazla dükkanın ve büyük bir yıkıma dünüşmesi imkansızdı. Hortumu bile bağlamaktan yana beceriksiz, ne yapacağını bilemeyen, tüm dikkatini ve konsantrasyonunu kaybetmiş tecrübesiz kişilerden oluşmaktaydı.
İş yerleri ortadan bir kepçe ile anında birbirlerinden koparılık zararın bir an da yarı yarıya indirilmesi içten bile değildi diyerek Malatya’nın kimlere teslim edildiğini açıkça ortaya koyuyordu.
SON VE ÖLDÜRÜCÜ CÜMLESİ İSE: BU YANGIN, İTFAİYE TARAFINDAN SÖNDÜRÜLMEDİ!
YANICI VE YAKICI BÜTÜN MALLARIN YANIP TÜKENMESİ SONUCU KENDİLİĞİNDEN SÖNMÜŞ BİR YANGINDIR…!
GÖLGE ÖZGÜR: İKTİDARA GELDİĞİMİZDE..!