MİLLET PARTİSİ MKYK ÜYESİ MEHMET MUTLUOĞLU’NDAN ELZEM BİR YAZI!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

1968 KUŞAĞI İDEALİST GENÇLİĞİ VE FETÖ GENÇLİĞİ
Mehmet Mutluoğlu

1968 -80 arası gençlik; gençti, idealistti, fedakardı, çalışkandı,azimliydi,
din ü devlet; mülk ü millet yolunda her şeyini feda edebilecek, canını ortaya koyabilecek insanlardı.

Ama tüm bu meziyetlerine rağmen tecrübesizdi.

O dönemlerde Amerika’nın, Batı’nın, Siyonizm’in Türkiye’yi dizayn etmek için kardeşi kardeşe vurdurma ve bunların sonunda ihtilaller yapma projesinin maalesef, bilmeyerek bir parçası oldular.

1980 darbesini yapan ihtilalcilerin:
“İhtilal yapmak için şartların olgunlaşmasını beklemiştik.
Ve Amerikan yetkililerinin: “Bizim çocuklar başardı.”
şeklindeki açıkça itiraf ettikleri şartların hazırlanmasının maalesef birçoğu kurbanı oldu.

Tıpkı Fetö gibi; beyninde yabancı servislerin ve servis ajanlarının bulunduğu pröfosyonel kişiler; o genç, heyecanlı, gözü pek gençleri kullanarak birçok olayın içine soktukları gibi.

Eğer bu gençlerimiz;
bu heyecanları ve imanları ile birlikte bir de bilgi ve tecrübe ile donansaydı o insanların her biri bir lider olup Türkiye’yi bugün bambaşka bir yerlere getirirlerdi.

Netice itibariyle Türkiye’nin bu en idealist insanlarını birbirine kırdırdılar.
5.000 gencimiz böylece kara toprağa gömüldü.
Binlercesi, on binlercesi zindanlarda hayatlarını geçirdi yıllarca.

Onların başında bulunan liderleri maalesef bu oyunu bozamadı.
Bu güzide gençlerin kurtlar sofrasında kurtlara yem olmasını engelleyemedi.

Emperyalistlerin zaman zaman Türkiye’de yeşermeye başlayan milli sanayiyi önlemek, Milli Eğitim politikalarını ve diğer benzeri milli yaklaşımları;
milli siyaseti engellemek,durdurmak ve Türkiye’yi iç ve dış mihrakların, lobilerin, holdinglerin, menfaat çevrelerinin kontrolünde istedikleri gibi ve kolayca yönetebilmek için başvurdukları çok verimli ve başarılı bir yöntem olmuştur bu hep.

Şüphesiz o dönemde o gençlere sahip çıkan ve onları kurtlara yem etmeyen çok değerli liderler de yetişmiştir.

Ama onların kıymetini milletimiz de, o gençlerin devamı olan gençler de hala bir türlü anlayamamıştır.

Kendilerini yangınlarda körük olmaya iten o anlayışların hala peşinde gitmekte ve kendilerinin gerçek sahibi yolları, ekipleri takip edememektedirler.

İşte onlar aynı şekilde kendileri gibi vatansever, yürekli idealist Enver Paşa’yı da bugünlerde son derece önemserler ve öne çıkarırlar.

Evet Enver, Cemal,Talat paşalar, Resneli Niyaziler son derece idealist vatansever yürekli insanlardır.

Ama onlar da genç ve tecrübesizdir ve dönemin emperyalistlerinin oyununa gelmişler ve Türkiye’yi 1. Dünya Savaşı’na ve diğer cephelere sürükleyerek 1909’da devraldıkları ülkeyi 1918’de her tarafı işgal edilmiş bir ülke haline getirmişlerdir.

Yani Turan’a gidelim derken ülkeyi viran etmişlerdi.

Onun için haklı bir davaya, haklı bir doktrine, dosdoğru ve kâmil bir imana bağlanmak gerektir ve şarttır; ama yeterli değildir.
Bunun için haklı bir inâncın yanında,
doğru bir metot,
üstün bir strateji,
derin bir politik görüş
ve buna göre yetiştirilmiş ehliyetli kadrolar şarttır.

Eğer bu şartlar hazır değilse yaptığınız iş bir serap olur ve büyük kayıplara ve mağlubiyetlere neden olur.
İnancınıza, davanıza milletinizeş hizmet ettiğinizi zannederken sizden daha üstün bir stratejiye ve derin bir politik görüşe sahip olan düşman güçlerin oyununun bir parçası haline gelirsiniz de hiç farkına bile varmazsınız.

Onun için düşman oyunlarını bozacak bir politik ehliyet ve liyakatte olmak şarttır.

Yurdumuzda emperyalizmin yurdumuzun en seçkin, en idealist, en zeki,
en kahraman, en fedakar gençliğini bu şekilde heder etmek günümüzde de maalesef Fetö planı ile de devam edegelmiştir.

Ve 1968-80 arasında farklı bir tuzağa yakalanan gençlerin devamı olan gençler ve millet bu sefer Fötö oyununun bir parçası haline gelmiştir.

Vatikan’dan kumandalı, Amerika’nın FBI ve CİA ajanlarının kontrolünde ve yönetiminde Fetö Türkiye’nin en seçkin insanlarını, en zeki,
en fedakar insanlarını toparlayabilmiş, peşinden milyonları sürükleyebilmiş ve ülkemizi akla hayale gelmedik badirelere sürükleyebilmiştir.

Bu konuda ne devletimiz, ne ülkeyi yönetenlerimiz, ne siyasetimiz ne de milletimiz sadece bu iktidar döneminde değil ondan öncesi dönemlerde de gerekli basireti gösterememiş,gerekli tedbirleri alamamış;
Ülkemiz üzerinde oynanan düşman oyunlarını bozamamış;
asırlık yeminli emperyalist düşmanlarımız bir taşla birkaç kuşu birden vurmuş; ülkemizi,milletimizi, değerli gençlerimizi, insanımızı koruyamamış ve zaaflara sürüklemiştir.

Böylece ehliyet ve liyakatlerini ispatlayamamış; asla bu anlayışların ve bu anlayışların devamlarının milletimizi bu büyük oyundan ve hastalıklardan kurtaramayacağı anlaşılmıştır.

Ve ülkemizde yetişen bu pırlanta gençlerin maalesef birçoğu yurt dışına kaçarak onların o zekasından, o üretkenliğinden de adamlar istifade etmektedir.

Yâni planı kuranlar bir taşla sadece bir kuş değil birkaç kuş vurmaktadır.

Ülkeyi yönetenler ise bunları önlemek şöyle dursun uzun yıllardır adeta buna çanak tutmuş bunun bir parçası olmuşlardır.

Üstün bir strateji ve derin bir politik görüşe sahip olan ve düşmanın yüze yakın fiilen uyguladığı ihanet planlarından haberdar olan bir avuç alim, ve idealist insan; mütefekkir,devlet adamı,gerçek ehliyet ve liyakat sahibi siyasetçi ise; unutturulmuş, itibarsızlaştırılmış;
hatta hatta bir kısmı çeşitli şekillerde ölüme mahkum edilmişlerdir.

Büyük Türk milleti tarihi derin hafızaya sahip büyük Türk devleti ve Türk siyaseti ve tefekkür dünyası bu oyunu bozmalıdır.