35,2068$% 0.3
36,7672€% 0.92
44,3202£% 0.7
2.968,33%1,32
4.853,00%0,96
Erdoğan’ın sık sık yaptığı Esad ve görüşme çğrısına Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın danışmanı Buseyna Şaban’dan cevap geldi.
Türkiye, Suriye’nin kuzeybatısındaki topraklarını işgal ettiğini ve Türkleştirme politikası izlediğini iddia etti. Türkiye’deki yetkililerin ‘Suriye ile yakınlaşma’ konusunu kendi çıkarları için kullanmaya çalıştığını söyleyen Şaban, Türkiye ile normalleşme görüşmelerinin, Türkiye’nin Suriye’den çekilme şartına bağladı.
Beşar Esad’ın üst düzey danışmanlarından Buseyna Şaban, Türkiye ile Suriye ve aynı zaman da Esad ve Erdoğan arasındaki ilişkilere dair her iki ülkenin kamuoyunu ciddi şekilde etkileyecek açıklamalar yaptı.
Şaban, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeybatısındaki topraklarını işgal ettiğini ve burada “tehlikeli bir Türkleştirme süreci” yürüttüğünü iddia etti.
Gazete Duvar’ın yayınladığı habere göre, Türkiye ve Erdoğan’ın Suriye ile normalleşme sürecini kendi çıkarları doğrultusunda popülzm amaçlı kullandığını öne süren ve Ankara’nın “yanıltıcı” iddia eden Şaban, şöyle devam etti.
“Erdoğan, Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Suriye ile yakınlaşma arzusundan bahseden açıklamaları seçimi kazanma ve iç kamuoyunu kendi ekseni etrafında toparlama amaçlıydı. Bunun aksine davetin içerisini dolduran herhangi bir talepleri de zaten yoktu.
Sahada yaptıklarını sürdürmek, topraklarımızı işgal etmek, ortalığı kasıp kavurmak, Kürtlere saldırmak istiyorlar.”
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın sözlerini de hatırlatan Şaban, “Türkiye’nin Suriye topraklarından çekilme şartını kabul etmesi gerektiğini bildirdik. Hemen çekilmeleri gerektiğini söylemedik ancak bu ilkeyi kabul etmek istemiyorlarsa masaya oturmayacağız.” dedi.
Suriye Devrim ve Muhalefet Güçleri Ulusal Koalisyonu Başkanı Hadi el Bahra ise, “Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Suriyeli mevkidaşı ile görüşme çağrıları abartılı” ifadesini kullandı.
Erdoğan BMGK’da düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullanmıştı:
Suriye’deki gerilimin artık sona ermesi gerektiğini, oradaki istikrarsızlığın başta terör örgütleri olmak üzere, tabii İsrail’in bir devlet terörü estirdiğini çok açık net ortaya koyacağız. Bu artık sıradan bir basit terör değil, devlet terörü. Bunu bugüne kadar çok kez tekrar ettik, söyledik ama bazıları hala özellikle Batılı ülkeler bunu anlamamakta ısrar ediyor. Biz de söylemekte ısrar edeceğiz ve bunu özellikle de inşallah Birleşmiş Milletler’deki konuşmamda ifade edeceğim.
Bu gerginliğin sona ermesi, Suriye topraklarının tamamında huzur ve istikrarın sağlanması için Türkiye ve Suriye’nin birlikte atabileceği adımlar, Şam yönetimini muhaliflerin bir süredir Suriye’de çatışmasızlığın sağladığını görüyoruz. Bu durum kalıcı çözüm için etkin bir kapı aralamak adına elverişli bir ortam sağlıyor. Suriye dışında milyonlarca insan vatanlarına dönmek için bekliyor. Biz bu konuda çağrımızı yaptık. Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi için Beşar Esad ile görüşme irademizi de ortaya koyduk. Biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz. Biz buna hazırız. Halkı Müslüman iki ülke olarak artık bu birlikteliği, bu beraberliği bir an önce gerçekleştirelim istiyoruz. İki ülke ilişkilerinde yeni bir dönem de böylesi bir görüşme neticesinde inşallah başlar diye inanıyorum.
ARAÇ GARANTİSİ ADI ALTINDA TÜRKİYE ADETA YOK EDİLİYOR!