35,2253$% 0
36,8204€% 0.1
44,4916£% 0.32
2.970,01%0,07
4.857,00%1,02
CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, hazırladığı ‘Türkiye’de Gazetecilik’ başlıklı raporda, basını sermayenin kontrolüne alma çabalarının 12 Eylül 1980 askeri darbe döneminde başladığı ve AK Parti iktidarı döneminde ivme kazandığına dikkat çekildi.
Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütünün 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke içerisinde 149. sırada yer aldı. Türkiye, 2021 yılında 153. sıradaydı. Raporda, dört sıra ilerlemenin ‘medyaya dönük baskılara karşı sivil toplum hareketinin gösterdiği mücadele sayesinde’ olduğu vurgulandı.
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde 2005 yılında 98. sırada yer alan Türkiye, listedeki yerinde sürekli düşüş yaşamış ve basına yönelik yoğun baskılar nedeniyle 2010 yılında 138, 2015’te 149, 2020’de 154. sıraya gerilemişti.
Raporun Türkiye bölümünde şu değerlendirme yapıldı:
Gazetecilere yönelik tutuklamanın yerini adli kontrol aldı. Temmuz 2021’de gazeteciler, AFP foto-muhabiri Bülent Kılıç’ın şiddet görerek gözaltına alınmasının ardından, Olağanüstü Hal ilanından sonra ilk kez kitlesel eylem yaptı. Son iki yılda Türkiye’de iki gazeteci öldürüldü: Ses Kocaeli Gazetesi Sahibi Güngör Arslan 19 Şubat 2022’de; Bursa Rahmet FM çalışanı Hazım Özsu da Mart 2021’de uğradıkları silahlı saldırılar sonucu yaşamlarını yitirdiler. Cinayet zanlıları tutuklandılar.
RSF tarafından 14 Aralık 2022 tarihinde yapılan açıklamada ise gazetecilerin haklarında 2022 yılında ciddi gerileme yaşandığı vurgulandı. Açıklamada, 1 Aralık itibariyle dünyada 533 tutuklu gazeteci bulunduğu, bunun 2021’e oranla yüzde 13,4’lük artışa işaret ettiği ifade edildi. Açıklamada, 2022 yılında 57 gazetecinin öldürüldüğü, 65 gazetecinin de “rehin” olarak tutulduğu kaydedildi…
Çağdaş Gazeteciler Derneği Medya İzleme Komisyonu “2022 Medya Raporu”na göre:
2022’de gazeteciler ve basın kuruluşlarına ilişkin en az 174 dava görüldü/duruşma yapıldı. Bu davalarda en az 263 gazeteci yargılandı. Bazı gazeteciler birden çok davada Hakim karşısına çıktı.
Davalarda en az 40 gazeteciye hapis ya da para cezası verildi.
Gazetecilere toplamda en az 92 yıl 11 ay 15 gün hapis, en az 317 bin 900 TL para cezası verildi.En az 24 gazeteci beraat etti. Bir yıl boyunca en az 33 gazeteci tutuklandı, en az 72 gazeteci gözaltına alındı.
61 gazeteci işini yaparken, özellikle toplumsal olaylarda saldırıya uğradı, engellendi. Saldırıların pek çoğunda gazeteciler gözaltına alındı. Gazeteciler, daha çok sosyal medya üzerinden tehdit edildi, hedef gösterildi.
RTÜK bir yılda 13 TV kanalına 58 kez ceza verdi. Halk TV, Tele 1, KRT, Fox TV ve Flash Haber’e 54 kez ceza kesilirken; TGRT Haber, Beyaz TV, ATV, A Haber, Ülke TV, Kanal 7 ve TV24’e sadece 3 kez cezai yaptırım uygulandı. 5 muhalif TV kanalına verilen 54 cezanın toplam tutarı, 17 milyon 335 bin lira olurken; diğer 8 TV kanalına verilen 4 cezanın toplamı 1 milyon 674 bin TL oldu.
Basın Kanunu’nda Değişiklik Teklifi: Kamuoyunda “Sansür Yasası” olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 14 Ekim Günü TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
CHP, düşünceyi ifade özgürlüğüne aykırı hükümler taşıyan kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Yasa nedeniyle Eşit Hakları İzleme Derneği ve İHD’nin açıklamasında “havuç/sopa” yaklaşımıyla hazırlanan teklifin “tarafsız ve önyargısız bir biçimde uygulanması” durumunda iki olumlu getirisinin olacağı belirtildi.
İnternet haber sitelerinin Basın Kanunu kapsamına alınmasının çalışan gazetecilerin basın kartı almasının ve haber sitelerinin devlet ilanlarından yararlanmasının olumlu olacağı ifade edilen açıklamada, “teklifte yer alan kurumsal hükümler bu güvenceleri sağlamaktan uzak gözükmektedir. Zira hem basın kartı alma koşullarını düzenleyen teklifin 12. maddesi basın kartı almayı aşırı zorlaştırmıştır.
Hem de teklifin 14. maddesinde basın kartı başvurularını değerlendirmek, kartları iptal etmek gibi yetkilerle donatılmış olan Basın Kartı Komisyonu’nun dokuz üyesinden beşinin doğrudan İletişim Başkanı tarafından atanması öngörülmüştür.
Bu hüküm bile başlı başına Basın Kartı Komisyonunun bağımsız olmayacağını ve tarafsız hareket etmeyeceğini, muhalif gazetecilerin başvurularının tarafsız bir şekilde değerlendirilmeyeceğini göstermektedir” denildi.
“Basın ve Yayım Faaliyetleri Genelgesi”: “Basın ve Yayım Faaliyetleri” ile ilgili 2022/1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi 29 Ocak 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı. Genelgede, “bazı televizyon kanallarında yabancı içeriklerin uyarlayarak yayımladığı programların toplumun temel değerlerine aykırı unsurlar taşıdığı”, bunların “yıkıcı etkilerini bertaraf etmek için gerekli adımların atılacağı” belirtildi.
Genelgede programlara ilişkin atılacak adımlar şöyle sıralandı:
Toplumumuzun temel değerlerine aykırı unsurlar taşıdığı gözlenen ve son günlerde özellikle yabancı içeriklerin uyarlanması şeklinde ekranlara gelen televizyon programlarının toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini bertaraf edecek adımlar ivedilikle atılacak.
Birtakım semboller kullanılmak suretiyle verilmeye çalışılan mesajlarla çocuk ve gençlerin zihin dünyalarını hedef alan yapımlardan onları koruyacak, aile ve çocuk dostu yapımlar teşvik edilecek.
Medya aracılığıyla milli ve manevi değerlerimizi yıpratmaya, aile ve toplum yapımızı temelinden sarsmaya yönelik açık ve örtülü faaliyetlere karşı Anayasa, kanun ve ilgili diğer mevzuatla düzenlenen müeyyidelerin gereği yerine getirilecek.
Toplumun geneline hitap eden bu tür medya içeriklerinin özellikle de aile, çocuk ve gençlerimiz üzerinde olumsuz etkilerin önlenmesi amacıyla ulusal ve yerel medya organlarının tehdit ve tehlike oluşturan bu tür yapımlarına karşı ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli tedbirler gecikmeksizin alınacaktır.
Basın Ahlak Esasları: Türkiye Barolar Birliği (TBB), Basın İlan Kurumunun 6 Temmuz 2022 tarihinde yayımladığı “Basın Ahlak Esasları”nın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Eylül Ayında Danıştay’a dava açtı. TBB’den yapılan açıklamada, esasların, kanuni dayanaktan yoksun olduğu belirtilerek “Kanunla düzenlenmesi gereken birçok konuda belirsiz ve ölçüsüz, yoruma açık, muğlak düzenleme ve sınırlamalar getirmektedir. Bu haliyle, ifade ve basın özgürlüğünün ihlali sonucunu doğuran söz konusu düzenleme, ilgili kuruluşlar bakımından mahkemeye erişim hakkının sınırlanmasına da neden olmaktadır” denildi.
Saldırıya Uğrayan Gazeteciler 65
Mahkum Olan Gazeteci, Yazar, Yayıncı 52
Tutuklanan Gazeteciler 37
Gözaltına Alınan Gazeteciler 95
Dava/Soruşturma Açılan Gazeteciler 51
Toplatma, Erişim Engelleme Kararları (2.279 internet, 60 RTÜK, 21 toplatma) 2.360
“Düşünceyi ifade özgürlüğü” kapsamına giren eylem ve etkinlikleri nedeniyle gözaltına alınan, tutuklanan, yargılanan, mahkum olan gazeteciler ve diğer kişilere ilişkin verilerin sağlıklı olmadığı, gerçeğin çok altında olduğu unutulmamalıdır.
Tutuklanan Gazeteciler: Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre 43, Medya ve Hukuk Araştırmaları Derneği verilerine göre 65 gazeteci tutuklu ya da hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor…
Türkiye’de AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından 2022 yılı sonuna kadar en az 848 gazeteci tutuklandı:
2002 17 2012 5
2003 15 2013 1
2004 veri yok 2014 2
2005 veri yok 2015 8
2006 22 2016 145
2007 9 2017 206
2008 23 2018 56
2009 37 2019 130
2010 9 2020 87
2011 36 2021 3
2022 37
TOPLAM 848
Erişim Engelleme Kararları: İfade Özgürlüğü Derneğinin EngelliWeb 2021 Raporu, Ekim Ayında yayınlandı. Rapora göre, 2021 sonu itibarıyla Türkiye’den 574.798 web sitesi erişime engellendi.
İfade Özgürlüğü Derneğinin 2019 EngelliWeb raporunda 2018 yılı sonu itibarıyla toplam 347.445 alan adı erişime engellendi, 2019 sonunda bu rakam 408.494 oldu.
2020 yılında 467.011’e ulaşan engel sayısına 2021 yılı içinde 107.706 alan adı daha eklendi.
Raporda, 574.798 web sitesi ve alan adına, 789 farklı kurum tarafından verilen toplam 504.700 farklı kararla erişimin engellendiği belirtildi.
Raporun sonuç bölümünde özetle şöyle denildi:
“(…) Sulh ceza hakimlikleri ifade ve basın özgürlüğünü, kamunun haber ve bilgi edinme hakkını, kamu yararını hiçe sayarken üst düzey kamu şahsiyetlerinin incinen itibar, onur ve haysiyetlerinin adeta bekçiliğini yapmıştır. Bu kararlarla sadece kamuoyunu yakından ilgilendiren siyasi nitelikli haberler değil aynı zamanda arşiv değeri bulunan eski tarihli haberlerin de internet ve basın arşivlerinden kaldırılması ve yok edilmesi söz konusudur. İfade Özgürlüğü Derneği tarafından yayınlanan Hafızamız Siliniyor: İnternet Sansürlerinin Unutulma Hakkı Boyutu başlıklı raporda da belirtildiği üzere 5651 sayılı Kanun kapsamında sulh ceza hakimlikleri eli ile alınan karar ve yaptırımlar kamunun geçmişe yönelik araştırma yapma hakkını da baltalamakta ve çevrimiçi arşivlere ciddi zarar vermektedir. Fakat, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de belirttiği üzere kamusal ilgi sadece haber ve makalelerin yayınlandığı tarihle ve güncel olaylarla sınırlı değildir ve kamu ilgisi geçmişe yönelik de olabilir ve dolayısıyla internet arşivleri de Sözleşme’nin 10. maddesi kapsamında korunmaktadır. Türkiye’de ise çevrimiçi arşivler sürekli baskı ve tehlike altındadır.
(…) 2018, 2019 ve 2020 raporlarımızda ortaya çıkan vahim tablo 2021’de de devam ederken, özellikle 2020 yılı içinde yapılan yasal değişikliklerin etkisi 2021 yılında görülmeye başlanmış ve içerik sağlayıcıları tarafından daha çok içeriğin yayından kaldırıldığı tespit edilmiştir. Hatta, kaldırılan ve yok edilen haberlerle birlikte sansürün daha efektif bir şekilde uygulanmaya başladığı görülmekte ve hissedilmektedir”.
Raporda gazetecilere yönelik saldırıların iktidar dönemiyle birlikte artışa geçtiği belirtilirken örneklerle bu durum açıklandı.
Raporda şu ifadeler kaydedildi:
Kolluk güçlerinin (özellikle toplantı ve gösterilerde) uyguladığı şiddet dışında AK Parti iktidarının tavrı ve duruşu nedeniyle sivil vatandaşların da gazetecilere yönelik saldırılarında artış yaşandığı görülüyor.
Basın örgütlerinin çalışmalarına göre, 2022 yılında en az 65 gazeteci, haber izlerken ya da haberleri nedeniyle gerek kolluk güçlerinin gerek politikacıların gerekse de sivil vatandaşların saldırısına maruz kaldı.
Gazeteci Beyza Kural’a 6 Kasım 2015 tarihinde İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’ndeki eylemi izlerken fiziksel şiddet uygulayan polis memurları K.A., N.D., Y.Ş. hakkında açılan dava 1 Aralık günü sonuçlandı. İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi, “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” gerekçesiyle polislere 6’ar bin lira adli para cezası verdi. Ceza, 10 taksitte ödenecek. Kural’ın bireysel başvurusunu 18 Şubat 2021 tarihinde sonuçlandıran Anayasa Mahkemesi, “insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının”, “ifade ve basın özgürlüğünün” ihlal edildiğine karar vermişti.
Güngör Arslan: Kocaeli Ses Gazetesinin Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Güngör Arslan, 19 Şubat 2022 tarihinde ofisinde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.
Gazeteci Ergün Poyraz, 11 Nisan 2022 tarihinde Aydın Kuşadası’nda evinin önünde kimliği belirsiz kişilerin saldırısı sonucu ağır yaralandı.
1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle İstanbul Kadıköy’de düzenlenen mitingi izleyen Bianet muhabiri Tuğçe Yılmaz, sivil bir polisin cinsel tacizine maruz kaldı. Yılmaz’ın “göğsümü sıktın, beni taciz ettin” diye tepki göstermesi üzerine polisin diğer polisler tarafından uzaklaştırıldığı, polis amirinin “suç duyurusunda bulunursunuz” dediği belirtildi.
Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta oturumu nedeniyle 46 kişi hakkında İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davadan (21 Eylül 2022) önce basın açıklamasına müdahale eden polis, Artı TV muhabiri Meral Danyıldız’a fiziksel şiddet uyguladı. DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren gözaltına alındı.
İstanbul Beylikdüzü’nde iki yaşındaki çocuğun “cinsel istismar nedeniyle öldüğü” iddiasına ilişkin haber yazan Bianet Muhabiri Evrim Kepenek, bebeğin ailesi tarafından tehdit edildiğini açıkladı. Kepenek, Twitter hesabından, “Çocuğun amcası olduğunu söyleyen biri aradı ‘12 bin kişilik aileyiz, korkutmak gibi olmasın haberi kaldırın’ dedi. Sonra aradı, ‘yanlış anlaşılmasın sizi tehdit etmiyorum’ ” mesajını paylaştı.
1 Ekim 2022 tarihinde İstanbul Aksaray Meydanı’nda hasta mahkumlar için yapılan adalet nöbetine müdahale eden polisler, gazeteciler Hayri Tunç, Meral Danyıldız, Zeynep Kuray ve Rukiye Güzel’i fiziksel şiddet kullanarak engelledi.
“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” nedeniyle Taksim’de toplanan kadınlara müdahale eden polisler, BirGün Gazetesi Editörü Yaren Çolak’ı gözaltına aldı. BirGün Muhabiri Havva Gümüşkaya polis tarafından “Başlarım haberine” denilerek engellendi, foto muhabiri Ali Öz darp edildi; gazeteci Hayri Tunç, İleri Haber Muhabiri İzel Sezer de polisin engellemesiyle karşılaştı.
MHP’NİN ESKİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YAHNİCİ’DEN SİNAN ATEŞ İSYANI!