BEN AĞABABALARINA ÇAKTIM !! SES, GARNİTÜR KAPI BEKÇİSİNDEN ÇIKTI!

Muhatabım, hem de hiçbir konuda muhatabım olması mümkün olmayan, dört kelime ve dört işlem ile arasında ki mesafe bile milyonlarca ışık hız olan bu ucuz kapı bekçileri, davanın her safhasını bizatihi kendimin yazdığı ve yetmez kendi sosyal medya hesabımdan canlı yayın videosu çekerek açıklamış, kimlerin bana nasıl bir kumpas kurduğundan, hangi iftiralar ile içeri girdiğimden tutun da belgelerin tek tek izahına varıncaya kadar canlı yayın videosu ile bizatihi ben açıklamıştım. ( Bu video kaydı hala ve hala facebook hesabım da kayıtlı durmaktadır )

YAŞANILAN OLAY VE DURUMU OKUYUCULARIM VE MALATYA HALKINA BİZATİHİ BEN YAZMIŞ VE VİDEO ÇEKEREK AÇIKLAMIŞ İKEN, SİNEKTEN YAĞ ÇIKARMA AMELİYESİNE GAZETECİLİK DİYEN BU KAPI BEKÇİLERİ, ASLINDA KARAKTER OLARAK KAÇ KURUŞA TEKABÜL ETTİKLERİNİ DE APAÇIK ETMİŞLERDİR.

Evet, işte bu kapı bekçilerinin önüne birkaç parça kemik atanlar, yani bu bekçilerin ağababaları beni ‘’hırsızlık ve kamu malına zarar vermek ‘’ iftirası ile içeri attırmıştır. İşin başı budur ancak ASLINI DA ŞİMDİ SİZLERE BİR KEZ DAHA DEKLERE EDİYORUM !

Olay nedir ve nasıl olmuştur bahsini özetle buradan geçip daha sonra bekçiler ve kementleri elinde olanlara okkalı giydirmelere devam edeceğim.

Elazığ merkezli depremde Malatya’nın da ciddi etkilenmesi sonucu çok sayıda kamu binaları ve özel ev ve iş yerlerinin ağır yara alması sonucunda yıkım kararları alınmış ve bu yıkılacak yerler de çeşitli ihaleler ile kimi firmalara verilmişti.

Bu ihalelerden toplam toplam 17 adet yıkım ihalesini benim iş ortağı olduğum firma almış ve bunlardan tam 14 tanesinin sorunsuz şekilde yıkım işlemleri yapılıp teslim edilmiştir ve bunun da başarılı şekilde teslim edildiği dair evraklar resmi makamlarca teslim edilmiştir.

Şimdi dikkat buyrun!

Esas mesele, kurgu ve kumpas tam bu noktada başlamaktadır.

Sorunsuz ve başarılı bir şekilde yıkımı yapılıp teslim edilmiş 14 özel ve kamu binalarının yıkım ve teslim işlemlerinin bitmesi sonrası bahsi geçen üç yerin yıkım işlemlerine sıra geldi. Yıkılacak kamu binalarına bizatihi ben gittim. Yıkılacak yerlerin tamamı kamu kurumu olması hasebiyle hepsinin kapısında güvenlik bulunmaktaydı. Güvenlik güçlerine kendimi tanıtıp ve ihaleyi almış olmam dolayısıyla kurumun müdürü ile görüşmek istediğimi söyledim.

Bunun üzerine güvenlik memuru kamu kurumunun müdürünü çağırdı ve müdür bey geldi. Müdür beye de kim olduğumu ve ne amaçla geldiğimi ifade ettim.  Bunun üzerine kurumun müdürü, beni içeri bile almadan cep telefonunu çıkardı ve  kendi amirini arayarak ‘’ burada Turan Güzel isminde bir kişi var ve okulun yıkım ihalesini aldığını söylüyor ve personeliyle okulu gezmeye gelmiş, yapmam gereken nedir ‘’ diye sorması üzerine İlgili şube müdürü de ‘’ yapılacak yeni okulda kullanılabilir ne kadar kıymetli, yeni, çalışır durumda ve değere haiz eşya var ise söküm işlerinin bitirilmesini ve kalan şeklliyle okulun da bana teslim edilmesini kendilerine söylediler.

Okul müdürü buna rağmen beni yine de içeri almadı ve bir de Çevre şehircilik il müdürlüğünü arayarak ilgili müdür ve müdür yarcımcısına, olayı başından sonuna kadar anlatıp oradan da şahsım adına onay ve olur aldıktan sonra güvenlik görevlisine talimat vererek kapıyı açtırıp beni içeriye aldı.

Ben ve söküm elemanlarım milli eğitim müdürlüğünün teknik elemanlarının kendilerinin istediği yeni, değerli, işlerliği olan bütün eşyaları söküp bizlere teslimatını yaptıkları odalara geçiyor kalan hurdaların söküm işlemlerini yapıyoruz.

Lütfen dikkat buyrun !!

Bu işlem toplam üç okulda ve tam tamamına 45 gün sürmesine rağmen ne bir uyarı ne bir ikaz almak şöyle dursun polis ve jandarma ne kelime bir zabıta ekibinin dahi gelmemesi ve hatta sökümünü yaptığımız okul müdürleri, yetkilileri, güvenlik görevlileri ve hademelerinin eşliğinde yiyor, içiyor, eğleniyor ve söküm işlemlerini yapıyoruz. ( HIRSIZLIK YAPIYORUM YA !!) Bütün bu bahsini yaptığım olaylar bizatihi dava dosyasında kayıtlı durmakta ve isteyene bizatihi eşlik ederek elimle alıp verme noktasında namus ve şeref sözü veriyorum.

Bütün bu işlemler, yemeler, içmeler, mangal yakmalar, bütün etkili, yetkili, ahali, köylü ve tüm memleketin gözleri önünde GÜPEGÜNDÜZ VE KIRK BEŞ GÜN sürmüş ve bir anda kendisine gazeteci süsü veren bazı tetikçiler eliyle tam elli gün sonra ’’ senin izin belgen nerede ‘’ yaygarası çıkarılmış ve bir anda bir kaşık suda fırtınalar koparılmıştır.

Olayın bu yönünü biliniz ki kapı bekçilerinin kimler tarafından nasıl beslenip fonlandığını da anlamış olasınız. Ve sonra hazırlanmış Allahsız ve hayasız tezgahın ucuz tetikçilerinin yaygarası sonrası ne oldu ve nasıl olduğunu bile anlayamadan bir anda kendimi kamu malına zarar vermek ve hırsızlık iddiasıyla cezaevinde buldum.

Ben yaklaşık 1 ay cezaevinde kalırken, bu süreç içerisinde bana verilmiş tüm izin belgeleri, tüm evraklar bir an da iç edilmiş, yok edilmiş ve son derece Allahsız ve namussuz bir mizansen düzenlenmiş ve buna göre ben izinsiz, bilgisiz ve belgesiz  gitmiş koca devletin kamu kurumlarının eşyalarını ve üstelik güpegündüz ve 45 gün boyunca sökmüş ve hurdacıya satarak hırsızlık işlemini gerçekleştirmişim!!! 

Bunca yazılar, kitaplar yazmış ve kamuoyunun yakından tanıdığı bir kişi olarak etkisiz, yetkisiz, bilgisiz, belgesiz ve onaysız bir şekilde koca devletin okullarının mallarını söküp hurdacıya götürüp satacağım iddi ve karalaması hanginizin aklına, mantığına, ahlak, izan ve imanınıza sığıyor ise buyrun kalemimi sizler kırın

İŞİN ÇOK DAHA VAHİM ve çok daha çarpıcı  TARAFI İSE;  BÜTÜN BU OLAYLARI HABER YAPAN VE KENDİLERİNEDE İTİBARLI GAZETECİLİK YAPTIĞI SÜSÜ VEREN BU KAPI BEKÇİLERİNİ TÜM İYİ NİYETİMLE ZİYARETE GİTMİŞ, OLAYI VE BELGELERİ İBRAZ EDEREK ASLINDA DURUMUN NE VE NASIL OLDUĞUNU BİZZAT ANLATMAK VE RÖPORTAJ VERMEK ÜZERE DEFAATLE GİTMİŞ OLMAMA RAĞMEN BENİMLE GÖRÜŞMEMİŞ VE YİNE DEFALARCA AMA DEFALARCA TELEFON ARAMALARIMA DA CEVAP BİLE VERMEMİŞLERDİR.

EY KENDİSİNE NAMUSLU GAZETECİLİK SÜSÜ VEREN KAPI BEKÇİLERİ!!

İDAMLIK MAHKUMA BİLE SON SÖZ HAKKI VERMEK HAKKIN VE HAKİKATİN BİR GEREĞİ İKEN VE ÜSTELİK HAKKINDA BU DENLİ AĞIR VE AŞAĞILIK İFTİRALAR, İDDİALAR VE İSNATLARDA BULUNDUĞUNUZ KİŞİ BİZATİHİ SİZİN İŞ YERİNİZE VE AYAKLARINIZA KADAR GELMİŞKEN DİNLEMEMEK VE OLAYIN ASLINDA NE VE  NASIL OLDUĞUNU BELGELERİYLE ÖNÜNÜZE KOYMUŞ OLMAMA NEDEN SIRTINIZI DÖNDÜNÜZ VE NEDEN BENİMLE GÖRÜŞÜP İKİ KELAM DA BANA SÖZ HAKKI VERMEDİNİZ EY NAMUSLU GAZETECİLER ??!!

KONUNUN SEYRİNE DÖNECEK OLURSAK!

SİZE HANGİ BİR NAMUSSUZLUĞU YAZAYIM BİLEMİYORUM Kİ!

Yine devletin, yani Çevre şehircilik il müdürlüğü ve Yatırım izleme koordinasyon ( YİKOP ) tarafından şahsıma verilmiş resmi ihale evrakında ( ki bu evrakta yine dava dosyasında ) bu bahsi yapılan üç okulun yıkım ihale alındı bedeli 38.500 tl. Yani otuz sekiz bin beş yüz tl karşılığında aldığım ihalede bahsi geçen okulları yıkmış ve yerle yeksan etmiş olsam bile ödeyeceğim miktar 38.500 tl iken,

ALLAH RIZASI İÇİN LÜTFEN DİKKAT !!

Sökümünü yaptığımız ve  hurdacıya verdiğimiz çok cüzzi miktarda ki hurdanın zarar bedeli olarak bana ne kadar fatura çıkarıldı biliyor musunuz ??!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Tam tamına 500 milyarlık ( üç yıl evvel ki rakam bu. Bugünün şarlarında en az 3 milyon tl ) zarar bedeli çıkarıldı!!!

Lütfen dikkat! Okulun tamamını yerle yeksan etmiş olmamın bedeli 38.500 tl iken, okullardan söktüğümüz 6500 tl’lik hurdanın zarar bedeli olarak tam 500 bin tl zarar çıkarıldı bana!!

ŞİMDİ İZAN SAHİBİ, AHLAK SAHİBİ, VİCDAN, DİN VE İMAN SAHİBİ HERKESE SORUYORUM!!

İhalenin tam bedeli 38.500 tl iken, sökülmüş salt ama salt 6500 tl’lik hurdalar için 500 bin tl zarar çıkarılmış olması ne boyutta bir namussuz, şerefsiz, ahlaksız ve izansız bir plan, proje ve kumpas içerisine düşürüldüğüm gerçeğine gözlerinizin önüne sermiş olmuyor mu ?!

ÖNEMİNE BİNAEN DİYORUM Kİ ; HER KİM YA DA KİMLER OKUMAK, GERÇEKLERE BİZATİHİ TANIK OLMAK, BİLGİ VE BELGELERİN ASLINDA NE OLDUĞUNU TETKİK ETMEK İSTER İSE;  DOSYANIN TAMAMINI ONLARA TESLİM ETMEKTEN YANA NAMUS VE ŞEREF SÖZÜ VERİYORUM.

ÜSTELİK BÜTÜN BUNLARIN MEYDANA GELİŞ YAŞANDIĞI TARİHTEN BU YANA ÜZERİNDEN YAKLAŞIK 3 YIL GEÇMİŞ OLMASINA RAĞMEN TEKRAR ISITILMIŞ OLMASI, BANA BU AŞAĞILIK KUMPASI KURANLARIN VE ONLARA AŞAĞILIK TAŞERONLUK YAPANLARIN KİMLER OLDUĞUNU DA AÇIK ETMİŞTİR..!!

ŞİMDİ TÜM KAMUOYUNA SORUYORUM : BU DENLİ AŞAĞILIK, ŞEREFSİZ, NAMUSSUZ, HAYASIZ VE ALLAHSIZ BİR KUMPASTAN YANA KENDİLERİNE ÇIKAR VE GELİR ELDE ETMEK İSTEYEN VE BİR DE KENDİLERİNİ NAMUSLU GAZETECİ DİYE TAKDİM EDENLERİN ASLINDA NE OLDUKLARININ KARARINI SİZLERİN TAKDİRLERİNE BIRAKIYORUM…

AYRICA BİR BAŞKA VEHAMETE DAHA DİKKAT ÇEKMEK İSTİYORUM Kİ !!

DAVA HALA DEVAM ETMEKTE OLUP KESİNLEŞMİŞ HİÇ BİR KARAR BULUNMAMASINA RAĞMEN KESİNLEŞMİŞ GİBİ TAKDİM EDEN VE İSMİMİ AYNEN VE OLDUĞU GİBİ YAZAN VE KESİNLEŞMEMİŞ BİR DAVAYI KESİNLEŞMİŞ GİBİ SUNARAK HAYSİYET VE İZZET SUİKASTI YAPAN İZZET VE ŞEREF YOKSUNLARINI DAVA ETTİĞİMİ VE BUNUN HESABINI HEM KENDİLERİNDEN VE HEM DE AĞABABALARINDAN SORACAĞIMIN GARANTİSİNİ VERİYORUM.

GELELİM GAZETENİN KURUMSAL YAPISINA!

Gazete ve internet sitemiz olan  www.malatyahaber.com.tr , tr uzantılı olması hasebiyle

1: Çok çeşitli kamu kuruluşlarına başvurmayı zaruri kılan

2: Bu kuruluşların en başında ise Cumhuriyet Başsavcılığının ‘’ BASIN SAVCILIĞI ‘’ iznine tabi olması hasebiyle tüm gerekli evrakların ibrazı sonucunda RESMİ İZİN BELGESİNİ almış olması dolayısıyla yayın hayatına başlamış bir kurumdur.

3: Kurumun Vergi dairesi ve levhası, savcılığa ibraz edilmiş resmi başvuru boyutuna varıncaya kadar hiçbir yerinde olmadığım gibi resmi bir ortaklığım da bulunmamaktadır. Bu anlam da kurumun maaşlı bir çalışanı ve yazarı olmam dolayısıyla kurum benden ve sahip olduğum bu anlamda ki bilgilerimden istifade etmektedir.

Ancak bir kez daha ve altını çizerek diyorum ki KURUMSAL VE RESMİ ANLAM DA HİÇ BİR İLİŞİĞİM VE ORTAKLIĞIM ASLA SÖZ KONUSU DEĞİLDİR VE BU ANLAMDA GEREK VERGİ LEVHASI VE GEREKSE SAVCILIK BAŞVURUSU İÇİN İSTENİLEN RESMİ EVRAKLAR VE İZİNLERİN  VE İLGİLİ DÖKÜMANLARIN TAMAMI DA ZATEN DAVA DOSYASINA KONULACAKTIR…!!

Dolayısıyla her ne kadar bir yazarı ve çalışanı olsam da kurumsal anlamda bir etki ve yetki sahibi olmayışım dolayısıyla her an ayrılabilir ve uzaklaştırılabilir bir durumda ve konumda bulunmaktayım.

Gelelim dün yayınlanan manşet hberimize dair yapılan ahlaksız yakıştırma iddialarına!

Evvel emirde şunun altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum ki : Gerek gazete ve internet sitesinin Sahibi ( VERGİ LEVHASIN DA YAZAN TEK İSİM YILDIRAY ÖZKUL ) olan Sayın Yıldıray Özkul ve gerekse Resmi olarak izni alınmış Genel Yayın Yönetmeni Sayın Haris Burak Güzel ve gerekse yazarı ve editöryal hizmet veren ben dahil hiç birimiz ismi gecen MEHMET AKİF BAŞTÜRK’Ü NE TANIR, NE BİLİR NE DE BIRAKIN BİR BARDAK ÇAY, BİR BARDAK SU DAHİ İÇMİŞLİĞİ BULUNAN KİŞİLER DEĞİLİZ.

 AKİF BAŞTÜRK İLE ÖMRÜ HAYATIMIZ BOYUNCA TEK SANİYE DAHİ YANYANA GELMEMİŞ VE BİR DAKİKALIK DAHİ AYNI HAVAYI TENEFFÜS ETMEMİŞ KİŞİLERİZ. ŞAYET BUNUN AKSİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DA BİZLERDE BUNU KAMUFLE EDEN VE DEZENFOSMASYONA TABİ TUTAN KİŞİLER VE KURUMSAL BİR YAPI İSEKBİZDEN ŞEREFSİ, NAMUSZUZ VE HAYSİYETSİZ KİŞİ VE KURUM OLDUĞUMUZU İŞTE BURADAN DEKLERE EDİYORUZ.

ANCAAAAAAKKKKKKKK!!

KİM VE KİMLER Kİ BUNUN AKSİNİ İDDİA EDİYOR, AKİF BAŞTÜRK İLE BİR HUKUKUMUZUN, TANIŞIKLIĞIMIZIN, MADDİ VE MANEVİ BİR İLİŞKİDE OLDUĞUMUZUN İDDİASI İÇERİSİNDE İSE BUNU İSPAT EDEMİYOR İSE AHLAKSIZDIR, ŞEREFSİZDİR, NAMUSSUZDUR, HAYSİYETSİZ VE İZZETTEN YANA TAMAMEN NASİPSİZDİR.

AYRICA BİR KARAR VERİN BRE SÜLÜK TAKIMI !

MALATYAYI KASIP KAVURAN İDDİA ‘’ AKİF BAŞTÜRK, AKP’NİN ADAYIDIR ‘’ İDDİASI DEĞİL MİDİR ?!!

MADEM Kİ BU GAZETEYİ FONLAYAN AKİF BAŞTÜRK VE MADEM Kİ AKP’NİN ADAYI AKİF BAŞTÜRK !

BU DURUMDA AKP İÇİN BU DENLİ SARSICI YAZILAR, MANŞETLER VE HABERLER YAZAN VE YAPAN BİR GAZETEYİ FONLAMA AYIP VE AHMAKLIĞINI (!) KENDİSİ VE AKP’Lİ DOSTLARINA NASIL İZAH EDECEK AKİF BAŞTÜRK !!

HAYIR, BİLGİSİZ VE CAHİL OLDUĞUNUZU ZATEN BİLİYORUM DA, BARİ BU KADAR DA ALÇALTICI VE UCUZ ÇELİŞKİLER İÇERİSİNE  DÜŞMEYİN Kİ BİR GRAM DA OLSA SİZİ MUHATAP ALMIŞLIĞIMA HALEL GELMEMİŞ OLSUN AHLAK VE AKIL FUKARALARI…

EZ CÜMLE !

BANA BAK GARNİTÜR,  BEN, SENİN AĞABABALARINI BİLE SİKLETİME DENK GÖRMÜYOR İKEN SEN, DİŞİMİN KOVUĞUNU BİLE DOLDURUR BİR OBJE DEĞİLSİN. SİNEK KABİLİNDEN VIZILTILARININ ELBETTE HUKUKEN HESABINI VERECEKSİN. AMA ŞUNUN ALTINI ÇİZEYİM Kİ BİR GÜN AĞABABALARINIZIN HUKUKEN DEFTERİ DÜRÜLDÜĞÜ ZAMAN KENDİNİZE KAÇACAK BİR YOL ARAMA VE BULMAYI SAKIN İHMAL ETMEYİN…

HÜLASA ŞEREF YOKSUNLARI !

BU İDDİALARINIZ, İSNAT VE CEZAEVLERİNE GÖNDERİŞLERİNİZ, GÖĞSÜMDE GURURLA TAŞIDIĞIM NİŞANEMDİR.

ÖMRÜMÜ HIRSIZLARI DEŞİFRE ETMEYE, YAZMAYA VE EN NİHAYETİNDE HUKUKUN ÖNÜNE ÇIKARMAYA VAKFETTİM