35,1761$% -0.01
36,7640€% 0.01
44,4039£% 0.28
2.956,17%-0,72
4.803,00%-0,55
BÜYÜK VE YANİ GENİŞLETİLMİŞ ORTADOĞU
Tılsımlı, albenisi olan, yatay ve dikey bağlamda ciddi şekilde kapsama alanı olan bir cümledir Büyük Ortadoğu!
Üstelik hem Jeopolitik, hem Teopolitik, hem Jeostratejik, hem Sosyolojik ve pek tabidir ki bir de Psikolojik alt yapısı olan ve bahsini yaptığım tüm lojiler bağlamında analizi yapılmış bir cümle, hedef ve tasarıdır Büyük Ortadoğu Projesi.
O halde bu kadar çok loji ve yani bilimsel disiplinler ile hemhal olmuş, çözümlenmiş ve damıtılmış böylesi büyük, değerli ve ‘’ Kutsal ‘’ bir hedefi kimler belirlemiş ve kimlerin hedefi olabilir türü bir sürü geniz yakan sorularım duruyor heybemde.
Bir başka sorum ise, bir evvel ki sorunun cevabını çözümleyebilen, damıtıp zihinsel bir arınma gerçekleştirmiş her kişiye direk ve dümdük soracağım ikinci sorum; Böylesi bir hedefe şu ya da bu şekilde, şu Coğrafya, ya da bu Coğrafya’da ve şu ya da bu isimle destek olmanın arkaik yapısında isim ve sıfat tamlaması ne ola!?
Ne koyacağız birilerinin bu denli büyük ve kutsal hedeflerine payanda olmanın adını. Üstelik mesele basit bir payandalıkta değil. Bile isteye bir dava edinmek, bu uğurda kılıktan kılığa girmek, kumanda merkezi ile ‘’ İLAHİ ‘’ bir hassasiyet içerisinde bir ilişki kurmaktan bahsedince, muradım hasıl olur diye düşünüyorum, aklını bizzat kendileri kullananlar tarafınca…
Aklını kullanmayanların pislik içerisinde olacakları; Onur, şeref, haysiyet, izzet, namus, bağımsızlık, saygınlık, kimlik, kişilik… Bağlamında dibin de dibine düşecekleri ve birer sinek gibi ortadan kaldırılacakları İLAHİ BİR UYARI olarak Kitabın orta yerinde ve bin beş yüz yıldır haykırıp duruyorken, aklını kullanmış olanların sayısı da açık ediyor kendisini diğer taraftan…
1980 yılında başlayan Irak ve İran’ın uzun, kanlı ama bir o kadar içi boş savaşları tam 8 yıl sürmüştü. Yetim kalanların, dul kalanların, kolsuz ve bacaksız kalanların yanı sıra ne Şehit ne Gazi bok yoluna gidenlerin sayısız da ayrı bir geniz yakan durum kabilindendir.
Sonrasında Sünni katliamına esaslı bir yer ayırdı Büyük Ortadoğu projesinin sahipleri İran eliyle. Alabildiğine büyük ve geniş yer ayırdılar Farisi kültürün ve Farsça’nın esaslı emperyalizmine. Büyüdükçe büyüdü, genişledikçe genişledi ve yayıldıkça yayıldı İran, Farisi kültür ve Farsça..
Ama işler İran halkı lehine değil tersine ilerliyordu. Öyle ya! Gelişmiş, büyümüş ve zenginleşmiş bir İran yerine diz kapakları üzerinde duran, sürünmeyen ama ayakta kalmasına da salık verilmeyen bir İran’ın farklı bir boyuta evrilmesi, Büyük Ortadoğu Projesini tasarlayanların tahammül edip rıza gösterecekleri bir durum zaten olamazdı.
Dahası, Sünni dünya ile arasına kızıl kıyametlerin sokulduğu; Birilerinin ‘’ Randıyallahü-anh ‘’ dediklerine bir diğerinin iffetsiz, namussuz, hayâsız ve daha bir sürü itici ve aşağılayıcı sıfatlarla yaklaşıp kâfirlik ile itham ettiği devasa bir ayrışma ortamında kardeşlik, ülfet, yardımlaşma gibi değerlerin tedavülden kalktığını söylemek dahi kelam israfı olmayacak mı?
Ortam birbirlerinin kafasını kesmeye, diri diri yakmaya, kadın ve kızlarına tecavüz etmeye ve üstelik bütün bunları yaparken de ‘’ Allahuekber ‘’ nidalarınınn birbiri ardında serdedilmelerine alabildiğince elverişli hale getirildiği tarihin defalarca kayıtları altındadır.
Mümin! Aynı delikten iki kez ısırılmaz uyarısına neresinden bakarsanız bakın tartışmasız bir doğruyu içeriyor olması dolayısıyla Müslüman kalitemize dair kelam israfına girmemi beklemiyorsunuz umarım…
ABD ve İsrail eliyle Irak’ın, Suriye, Afganistan, Pakistan ve dahi Özbekistan’a varıncaya kadar geniş bir hinterlandın İran’a telim ediliyor olmasının projeksiyon bağıntısını kuramayanların bugün ki tablodan yana şikayetçi olması da, havanda su dövüyor olmanın bir tık ötesine geçememektedir.
Sünni camilerinin ardı ardına patlatılması ve buna karşılık Şii dünyanın mukaddes alanlarının da bu kaostan payını alması, başından beri bahsini yaptığımız ‘’ Büyük Ortadoğu Projesinin ‘’ atılması gereken adımlarını oluşturduğunu pas geçen İslam! Dünyasının sinek gibi öldürülmesi, kendi ahmaklıklarının bir tezahürü olduğunun şuan fark ediliyor olmasının kime ne faydası var!!?
En son Suriye’nin işgali ama özellikle de Sünnilerin sürgün edilmesi, öldürülmeleri, kadın ve kızlarına tecavüz edilmeleri, mallarına, mülklerine, ev ve tarlalarına varıncaya kadar her şeylerinin üzerine çökülmesine ses çıkarmayıp zımnen de olsa destek verenlerin ‘’Sıranın mutlaka kendilerine geleceğini‘’ fark etmemiş olmaları Mezopotamya’nın kaderi midir Allah aşkına..!?
Dahası, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargısının ‘’ HTŞ bir terör örgütüdür ‘’ dediği bir yapının lideri ve dolayısıyla terörist başına sayın diyen bir Cumhurbaşkanı, bir başka terör örgütü olan PKK’nın liderini meclise davet edenlerin bahsini yaptığım projenin bir tarafından tutanları olduklarını söylemiş olmamı reddeden hangi aklın ve ahlakın sahibi olabilir?
Söylemekten ilimde tüy bitti İsrail ile komşu olduk o da şimdilik …
SAADET, GELECEK VE DEVA MECLİS GRUBU KURULUYOR!