OLMUYOR İŞTE OLMUYOR

15

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hayatta bazen öyle işler, öyle olaylar ve öyle kişiler vardır ki, ne yaparsanız yapın kişi ile işini, kişi ile görevini, kişi ile konumunu, kişi ile gelirini, kişi ile sermayeyi, kişi ile çevresini kişi ile unvanını, kişi ile rütbesini vs. bir türlü bir araya getiremezsiniz.

Aklın ve bilimin ışığında hareket eder ve bu ikililerin neresinden tutsanız orası elinizde kalır cinsinden hareketle; bir doğru bir yanlış ile yan yana gelmez, bir doğru bir yanlış ile barışık olmaz, bir doğru bir yanlış ile yakışık almaz, bir doğru bir yanlışı sindirmez, sindiremez der ve bu iki şeyi değil bir araya getirmeye çalışmak, gelmemesi için çırpınır durursunuz.

 Zira aklın yolu birdir ve suyun akışına yüzülmez der ve rasyonel bir tutum takınırsınız.

Ama biz, nev-i şahsına münhasır bir ülke olmamız hasebiyle; dünya da bir araya gelmesi mümkün olmazların tamamı bizde bir araya gelmiş, uyuşmuş, tutuşmuş ve dahi sevişmiş durumdalar. Aklen baksanız olası mümkün değil, mantıken baksanız sırım sırım sırıtıyor. Bilimsel olarak bakacak olsanız kendinize bakacak yüzünüz olmaz. Hele de ahlaken bakmak zaten hepten olanaksız…

Gazeteci, yazar ve milletvekili Mehmet Metiner!

Üç vasfı var ismini verdiğim zıt-ı muhteremin. Vallahi ve billahi gelişmiş bir tek ülke de bile bu vasıflar ile muhteremin(!) bir araya gelme olasılığı sıfır iken, muhteremi, ileri ki zamanlar da daha başka sıfat ve makamlar eşliğinde görürseniz zaten şaşıracak zamanı çoktan geçmiş olacaksınız.

Erotik ve porno filmler ile bir zamanlara mührünü (!) vurmuş olan Ali Poyrazoğlu ile sanatçı ve tiyatrocu vasfını bir araya getirebilir ve bundan dolayı da bu iki bileşeni de midem sindirdi diyebilen bir vicdan ve mide sahibi varsa bir araya gelsin ve getirsin diyorum.

Karakter ve kişilik olarak benden çok daha iyi tanıdığınız, cehalet ve barbarlığına sayısız kez tanık olduğunuz İbrahim Tatlıses ile sanat ve sanatçı vasfını bir araya getirebilme maharetini nereye koyacaksınız?

Aklen baksanız olmaz, mantıken baksanız olmaz, bilimsel olarak baksanız olmaz, kuran merkezli baksanız hepten elinizden kalacak olan cüppeli Ahmet bir hoca, ilim ehli ve geleceğin keramet sahibi diye takdim ediliyor olmasını nasıl sindireceksiniz değer yargınızı oluşturan her bir parametreye?

Sümüklülere sürme çekilmiş, ipekten şallar giydirilmiş, beyazlara sarılmış olmasına rağmen şekline baksanız ofsayt, tipine baksanız frikik, yaşamlarına baksanız penaltı cinsinden şaklabanların veli diye takdim ediliyor olmasını nasıl sindireceksiniz?

Kafasını kaldırıp karşısındaki kişinin yüzüne bakacak takati olmayan, iki adım atacak güçten acizin sayılamayacak kadar çok ve büyük maharetleri var diye pazara sürülüyor olmasını nereye koyacaksınız?

Hemen hemen her hafta tüm camilerinden sayısız miktarlarda para toplayan, en büyük bütçeye sahip olmasına karşın zerre kadar inandırıcılığı, güveni ve işlerliği olmayan Diyanet denilen kurum ile Kuran’ı, ahlakı, izan, vicdan, tutarlılık, işlerlik, hakkaniyet ve tüm değerler silsilesini bu kurum ile nasıl yan yana getirecek ve ikisini birbiri ile barışık tutmak için ne tür sihirbazlık mahareti göstereceksiniz !?

Gazetecilik denilen son derece önemli bir meslek ile eğilmeyi, yalamayı, omurgadan ve insan olmaktan kaynaklı tüm şerefli payeleri üç kuruş bedel ve sanal bir rütbeye tercih edenlerin büyük büyük! isimlerini yutacak ve bu isimler ile gazetecilik gibi ulvi bir mesleği yan yana getirecek ve sonra kendiniz ve kendi değerlerinizin yüzüne nasıl bakacaksınız !?

Diyanet, İlahiyat, Cami, Minber, Mihrap, imam-hatip, şeyh, molla, mele, alim ve daha bir sürü uçuk kaçık rütbe ve tasvirler arkasına saklanmış ammaaa! hedefe Allah’ı, İslam’ı, hakkaniyet, hukuk, adalet, vicdan, izan, eşitlik, hürriyet, bağımsızlık gibi değerleri koymuş çağcıl lawrenceleri görmedim, duymadım ve bilmiyorum diyerek aynı pislik çukurda debelenmeyi karakteriniz ile uyumlu hale nasıl getireceksiniz ve nasıl getiriyorsunuz !?

Günün yirmi dört saati yalan söyleyenleri ve daha da acınası yalan söylediklerini pekala bildiğiniz kişileri kendinize lider, önder, kurtarıcı ve yine bir sürü sanal payeler atfederek kendinizi kandırma, aldatma, tatmin etme kabiliyet ve yeteneğinizi(!) insan olmaya dair harcamama direncinizi tebrik etmemi mi bekliyorsunuz!?

Tüm bunlara karşın elimden, dilimden ve içimden gelen ne biliyor musunuz !?

ALLAH, TÜMÜNÜZÜN BELASINI VERSİN…