DOLAR

39,7257$% 0.16

EURO

45,8826% 0.2

STERLİN

53,5046£% 0.1

GRAM ALTIN

%

ÇEYREK ALTIN

%

Malatya AÇIK 31°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

SEKÜLERİZM, MATERYALİZM VE YAPAY DİN ARASINA SIKIŞTIRILMIŞ KADINLAR VE EVLİLİKLER

Elbette çok son derece ciddi ve netameli bir konuya dair kalem oynattığımın farkındayım. Bir anda, birden fazla ve şedit kesimler ve cepheleri karşıma almaktı bu ve yazmadan önce fena şekilde kararsızlıklar yaşadığımın, gitgellerim olduğunun altını çizmek istiyorum.

Konu, her ne kadar netameli olsa da gerçekten irdelenmesi, yazılması ve bir yerden başlanılması gereken bir konu. Harab oluyor yuvalarımız, telef oluyor ve ediliyor kadınlarımız, bacılarımız ve annelerimiz. Evet, sonucunda birer katilde olsa omuzları yıkılan, dinmez ve tarifsiz üzüntü ve pişmanlıkların, yıkılışların ölümsüz filizler verdiği babalarımız…

Bütün bunların birden fazla gerekçeleri var elbette. Türkiye Sosyolojinin doğru, samimi, dürüst şekilde kavranılmamış olması ve ehli olanların her zaman ve her konuda olduğu gibi bir kenara atılıp, itilmesi başlıca sorunlar arasında.

Hukuki gerekçeleri var elbette, başka ülkelerden olduğu gibi bize transfer edilirken ülke ve bölgenin Sosyoloj, Teoloji, Tarihi ve Hukuki gerçeklerinin umursanmadığı…

Yapan din! Ne çok çekti bu ülke yapay din ve dincilerden!

Sözde amaç ve hedefleri aile idi, kadın, huzur, güvenlik, ekonomi ve özgürlük…

Bahsini yaptığımız hiçbir disiplin ile eşgüdüm, sağlıklı, sahici ve çözüm odaklı bir ilişki kurulmamış, bodoslama zücaciye dükkanına girilerek kırılan, dökülen, harcanan, öldürülen sadece kadın olmamış evlilik namına ne var ne yok tamamını bu koca enkazın altına gömmüşlerdi.

Peşin peşin söyleyeyim, AKP’nin hiçbir zaman umurunda olmamıştır Aile, sağlıklı bir soy ve kadın…

Eğitim olarak dibe vurduğumuz, çok ciddi bir kitlenin gündelik yaşadığı bir yerde, cehaletin sınırlarını tayin ve tespit etmekte zorlandığımız bir yerde kadın, bu denli cüretkâr şekilde doldur boşalt malzemesi yapılmamalıydı.

Kadının beyanı esastır üzerinden frensiz, eğitimsiz olması dolayısıyla cahil cesareti, ekonomik güçten yana hepten çaresizliği bilinçli şekilde göz ardı edilerek şikâyetçi olduğu kocasından kat be kat büyük tehlikelerin orta yerine terk edilen ve dolayısıyla bilinçli bir yıkıma götürülen kadınlar ve yuvalar.

Bütün bunlar, Sekülerist ve materyalist yapıların genellikle kötü niyetli girişimleri dolayısıyla ve bir de bunun yanına tamamen kötü niyetli dincilerin yapay ve senkretik din ve anlayışlarını eklemlediğimiz an kırılmaların, yıkımların, ölümler ve dağılmaların sayısı katlana katlana devam ediyor.

Gerek dini ve gerekse seküler bir eğitimden geçmemiş, boşandığı zaman geri kalanların ve sonrasının sağlıklı bir analizini yapmak şöyle dursun, bir gün sonrasının bile öngörüsünü yapamayacak ve dolayısıyla boşanmayı ve ayrılığı makul ve mantıklı bir zeminde sönümleyemeyecek kişileri alev topunun orta yerine terk etti seküler zümre ve yapay dinciler.

Hayatın sadece maddeden oluştuğunu, aslolanın ekonomik güç ve özgürlük olduğunun altını hepten boş bırakan ve az evvel de söylediğimiz gibi eğitim, donanım ve birikim bağlamında hepten savunmasız olanları doldur Allah doldurun, kaçınılmaz sonu ile karşı karşıya kaldık.

Sokak röportajlarına bakın ve dinleyin bu boş ve yalanlarla doldurulmuş modern genç kızları ve kadınları ‘’ ben hizmetçilik yapmak için evlenmiyorum, gelsin yemeğini kendisi yapsın ‘’ dersen her an ve üstelik kaç şiddetinde patlayacağı meçhul birer bombaya dönüştürüldü kadınlarımız.

Şefkatin, merhametin, ahlakın, vicdanın, hayânın, özverinin, sadakatin ve saygının esamesi bile okunmayan, sabrın, tamamen terk edildiği kişilerden kurulan evliliklerin süresine ve ayrılık sonrasının yarattığı fecaatin sınırlarına baktığımız zaman, bahsini yaptığımız sekülerist mantığın, mana ile kurduğu düşman ilişkisinin bir sonucu-na gidişimiz, her ehli vicdan ve ahlakın varacağı nihai noktadır.

Dini, özellikle de bu coğrafya da dinin ne denli ehemmiyet arz ettiğini kavramayan ve genellikle de bile isteye sabote eden bu oluşumlar dini, manayı ve bunlara bağlı sabrı, sadakati, özveriyi, şefkat ve merhameti baltalarken, sonucun, koca bir dağılım ve yıkım getireceğinin elbette farkında ve bilincindeydiler.

Dinciler ve sekülerist kesimin farklı gibi görünen görüntülerinin tam aksine aynı merkezden ve aynı amaç ile türetilmiş ve aynı amaç üzere yönetilen guruplar olduğunu kavrayamamış ebeveynler, sahicilikten ve samimiyetten hepten ırak olduklarını bir türlü kavrayamamaktadırlar.

Mor çatı altında mosmor bırakılan kadınlar!

Seni, koruyup kollayacağız, yeter ki aç isyan bayrağını diyerek temelsiz, eğitimsiz, kültürsüz, donanımsız ve savunmasız kadınların yıkımının ilk ve en şiddetli şeklinin başlangıç noktasının burası olduğu anlaşılmadıkça yakılan, yıkılan ve dağılan yuvalarımızın nihayete ermeyeceği kehanet değildir.

Elbette ki evliliklerimizde sorunlarımız vardı, elbette ki annelik ve babalık algı, yorum ve uygulamalarımız da sorunlarımız vardı ve zaten bu sorunlar ve bu yumuşak taraflarımız üzerinden gelerek işledi, aldattı, kandırdı ve kendi süfli emellerine malzeme kıldı, merhamet ve mana yoksunları!

Oysa telafisi ve tedavisi, ayrılıktan çok daha kolay ve maliyet bakımından çok daha düşük iken, hedefe konulan yuvalarımız ve katledilen kadınlarımız, timsah gözyaşları arkasına saklanmış ‘’ Hedefe emin adımlarla ‘’ sloganlarının duyulmamış olması da bahsini yaptığım hainlik ve hinliğin basamakları arasındadır.

Hem kurumsal ve hem de felsefik bağlamda son derece profesyonel bir tehlike ile karşı karşıyayız.

Ayrıştırılıyoruz, kandırılıyoruz, aile ve yaşam bakımından dibe vurmuş olan Batı hayat tarzını marifetmiş gibi önümüze koyanlar ‘’ Özgürlük ‘’ gibi hepten yanlış yerde kullanılıyor olması dolayısıyla uyuşturucu etkisi dışında zerre kadar bir değer ifade etmediğini ivedilikle kavramak zorundayız.

Anneler ve Babalar!

Hedefte olan sadece sizler değilsiniz! Anne ve baba adayı olan çocuklarımız, onların geleceği, mana iklimine sırtını dayayan ve dolayısıyla son derece sağlam olan aile dinamiklerimiz ve sonucunda bizi biz yapan değerlerimiz ve en nihayetinde toplum ve devlet olma bilincimiz ve harcımızdır, sulandırılan ve öldürülen.

Ailesine, eşine ve çocuklarına yapacağı bir yemeği ve katkıyı ‘’ hizmet ve kölelik ‘’ başlığı altında zihni işgale tabi tutulan kızlarımız ve kadınlarımızı, ciğeri ve dalağı beş kuruş etmezlerin hizmetkarı yapan bu aşağılık oluşumların niyetleri ve hedefleri anlaşılmadığı sürece, her gün bir başka köşe de bir kez daha ölecek ve öldürüleceğiz..

ÖLÜM, SEKÜLERİZİMLE BERABER BAZEN SAKALLA VE BAŞÖRTÜSÜYLE DE GELİR…!

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

 OLAY YERİ İNSANIN GÖZÜNÜN ÖNÜ!

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.