SİSİ Mİ DİYECEĞİZ İMAMOĞLU MU DİYECEGİZ

9

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

SİSİ Mİ DİYECEĞİZ İMAMOĞLU MU DİYECEGİZ

Malumunuz olduğu üzere Akp genel başkanı Erdoğan, 2019 Haziran yerel seçimlerinde bu motto ile çıkmıştı İstanbul seçmenlerinin önüne. Nasıl ki o zaman bu söylem Akp patentli bir söylem değildiyse bugün de atılmış adımlar Akp patentli adımlar değildir.

Atılmış adımlar derken kast ettiğimiz, Akp genel başkanı Erdoğan’ın Mısır ve dolayısıyla Cumhurbaşkanı Sisi ziyaretinden bahsediyorum. Erdoğan, daha dumanı üstünde olan ‘’ Sisi mi Binali mi ‘’ söylemi soğumaya bile durmamış ve hemen bir sonra ki seçim arifesinde Mısır ve Sisi ziyaretinin iç kamuoyunda kendi hanesine büyük kayıp, ayıp ve siyasi çizik ifade edeceğini hesap edemedi demek olacak şey değil..!!

İşte tam burada ‘’ Sisi mi Binali mi ‘’ mottosuna mimarlık yapanlar, Mısır ve Sisi ziyaretinin zamanlamasını tayin eden mimarlardır!

Daha net ve daha çarpıcı şekilde ifade edecek olursak şayet Akp’yi kuranlar, kurdurtanlar, iktidar olmaları için evvel ki zaman ve zemini Türkiye sosyolojisinin satın alacağı siyasi, sosyolojik, tarihi ve teolojik bağlamında hazırlayanlar artık miadınız doldu demektedirler.

Bir bakıma siyasi intihar demekti Erdoğan’ın Mısır ve Sisi ziyareti. Zor, çok zor, ayıp ve siyasi kariyere silinmesi imkânsız bir çizik atmaktı Sisi’yi Mısır da ziyaret etmek. Üstelik bu ziyaretin bir iade-i ziyaret olmadığını hesaba katarsak vahametin sınırlarının ‘’ ulus-üstü ‘’ olduğu ve küresel oyun kurucuların devrede olduğu sonucunu çıkarmak bir kehanet değil artık.

ABD menşeli kimi kaynaklar Erdoğan ve Akp’nin siyaseten bittiği ve dolayısıyla yerel seçimlerde alınacak bir oy kaybının hemen sonrası sağ ve solunda ki kimi ağır topların birer birer ama son derece yıpratıcı söylemler sonrası kendisinden kopuşları ve hemen sonrası tuz ve buz misali bir Akp ile karşı karşıya kalacağımızı servis etmekteler.

Bir cümle yukarıda bahsettiğimiz yerel seçimlerin arifesinde ve üstelik ‘’ Sisi mi Binali mi ‘’ mottosunu adeta yalattırırcasına aynı zaman sürecinde Sisi’yi kendi evinde ziyarete zorlamış olmak, bir sonra ki ABD kaynaklarından yaptığım alıntının rasyonel gerekçesini ifade etmektedir.

Bu tez üzerinden baktığımız zaman Erdoğan’ın, seçim mitinglerinde canhıraş tehditleri ve elinde avucunda ne varsa tamamını tam saha pres mantığıyla sahaya sürmesi, oy kaybı sonrasında durumun nerelere ve hangi boyutlara evrileceğini çok iyi biliyor olmasından kaynaklanmaktadır

Küresel aktörler gerek Türkiye, gerek Ortadoğu ve hatta Kuzey Afrika’ya ve oradan Avrasya ittifakına varıncaya kadar yeni ve hatta ezberleri bozan bir yapılanma kararı almışlardır. Özellikle İsrail’in Filistin soykırımını Ramazan ayına tehir etmesi bu anlam da çok önemli işaret fişeği hüviyetindedir.

Ulusal ve yerel bağlamda olacakları okumak!

Yerel seçim sonuçlarından ciddi yaralar almış ve dolayısıyla dağılma sürecine girmiş olan Akp’nin yaratacağı büyük ve ciddi boşluk kimler, hangi saikler ve kodlar üzerinden doldurulacağı, en az Akp sorunsalı kadar ciddi ve büyüktür.

Ucube sistem ve onun yarattığı travma, klasik devlet temayülleri, Anayasa’ya zıt atamalar, bunların hukuki zeminde tekrar ele alınması, kimi atama, uygulama ve tasarrufların otomatikman devre dışı kalması çok büyük sarsıntıları beraberinde getirecektir.

İşte tam bu esnada At izi ile İT ve izinin birbirine karışmaması, kimi ÇAKALLARIN KUZU postuna bürünmemesi için çok dikkatli olunmalı ve Türkiye’nin bir daha ıskalama hakkının bulunmadığı tüm katmanlar tarafında ciddi ciddi düşünülmesi gerekmektedir.

Konuyu, yerel bağlamda, Malatya üzerinden ele alacak olursak şayet hem büyük şehir belediyesi, hem Yeşilyurt ve hem de Battalgazi ilçelerinin Akp için son derece büyük riskler barındırdığı gizlenemez bir gerçeklik halini almıştır.

Adayların yüz akı ile dik bir baş ile özgüven ile sokakları gezemeyişleri ve beraberinde çok ciddi protestolara, yuhalama ve kınamalara düçar olmaları seçim sonucunun hangi yönde tezahür edeceğini gösteren en önemli veri anlamı taşımaktadır.

Her türlü akaryakıt ürünlerinin, en temel gıda maddelerinin nerelere tırmandığı ve bunun yanı sıra asgari ücret ve emeklilere verilen utanç verici zamların çok ciddi şekilde sandığa yansıyacağı Akp’nin zihin konforunu alt üst etmektedir.

Üstelik aynı halk ‘’ Bu felaketlerin bir de seçim sonrası var ki ‘’ türünden çok daha akıllıca, gerçek ve can yakıcı boyutları kavramış olmakla birlikte adayların yüzlerine haykırıyor olmaları, Akp için sonun başlangıcı anlamına gelmektedir.

Gerek selef gerek halef bütün adayların birbirinden farklarının olmaması ve genel başkanlarının ‘’bizimle orantılı çalışacak belediyeler ‘’ tehdidi aynı zaman da başkanların kim olursa olsun genel politik kararların genel merkez tarafından verileceğini ifade etmiş ve dolayısıyla adayların hiçbir değer ve önem ifade etmediğini tüm halka paslamıştır.

Malatya’nın altını ve üstünü yağmalamış Akp ve onun idarecileri, bir defa daha yetki aldıkları zaman Malatya’yı bütünüyle yutacaklarına hiçbir hemşehrimizin kuşkusu dahi olmamalıdır. İşte böylesi hayati viraj öncesi her bir Malatyalı son derece Ahlaki, akli, tarihi ve realist düşünmeli ve yıkıma 5 kala bu süreci çok dikkatli şekilde değerlendirmelidir.

BÜTÜN BU RASYONEL VERİLER SONRASI HALA AKP SAFLARINDA YER ALMAK İSTEYEN VE YER TUTANLAR BİR KEZ DAHA DÜŞÜNMELERİ GEREKMEKTEDİR…!

ALTINI ÇİZEREK DİYORUM Kİ BİTKİSEL HAYATA GİRMİŞ OLAN AKP’YE KAZARA BİLE OLSA VERİLECEK EN KÜÇÜK BİR NEFES BİZATİHİ KENDİMİZ VE VATANIMIZA YAPACAĞIMIZ HAKARET VE İHANET İHTİVA ETMEKTEDİR VE BU ANLAM DA HERKESİ AKLİ SELİM DÜŞÜNMEYE VE GEÇMİŞ SÜREÇTEN İBRET VE DERS ÇIKARMAYA DAVET EDİYORUM.

BİR SONRA Kİ YAZIMIZ DA ADAYLARI TEK TEK KALEME ALACAK VE TABLOYU DAHA BİR ETE VE KEMİĞE BÜRÜNDÜRECEĞİM.

HADİ MALATYA YAP SANA YAKIŞANI…