UMUT, SIZI VE DUAM

8

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sabahın çok erken saatleri ve kim bilir, horozların bile uykuda olduğu saat ve ben ayaktayım isyan, itiraz ve sızılarımla. Hep, ruhum ve vicdanımı tırmalanmış halde buluveririm uykudayken bile kendimi. Hep bir teyakkuzda yüreğim ve hep bir başkaldırı ile gardaş…

Altın tepside sunulan rüşvetler ile Dandanakan savaşı veriyorken yokluk, sahipsizlik, yalnızlık ve ekabir takımının ötelemişliği ile kurduğum içkin memnuniyet, daha bir çileden çıkarıyor AYAK TAKIMI günümüzün müşrik müminlerini..!

Bir türlü baş eğdiremedikleri başım ve vakarım, solo dans ediyor müşrik Müslümanların! Gözlerinin içine içine bakarak. Rabıta ve intibak kurduğum mutlak güçten aldığım azık, damaklarım ve yüreğimde müthiş bir haz, tat, lezzet ve cüret ile müthiş bir ikili oluveriyoruz kıskançlıktan iki büklüm olmuş POPÜLER müşriklerin gözleri önünde.

Onlar tavrım, şahsiyetim, duruş ve cümlelerim karşısında küçüldükçe küçülüyor ve büyüdükçe büyüyorum ve işin en güzel tarafı bütün bunları ikimiz de biliyoruz..!

Gözlerimin önünde eriyor bütün ayak takımı ve hasedi azık edinmiş muktedir müşrikler.

Nasıl ve engel olunamaz bir hayranlık beslediklerini gayet iyi biliyorum. İçten içe ve kendi aralarında beni çekiştirip duruyorlarken bile engel olamadıkları dilleri haysiyet, şahsiyet, mangal gibi bir iman ve omurgaya dair hakkımı teslim ediyor mümin müşrikler!

Zerre kadar bile umut barındırmayan solgun ve ölgün kişilikleri, hararetle ayak izlerimi takip ederlerken bile takatten kesilmiş, deforme olmuş iman ve seslerinin cızıltısı, benden evvel kendilerine kendi sonlarını fısıldıyor haykırarak. NE KÖTÜ BİR UĞULTU!

Sessizce ama kendimden emin halde dinliyor ve izliyorum bütün bu kir ve şirk akıntısını. Çorak, verimsiz ve ölgün yaşamları, getirisi olmayan şatafatlar ile gizlenmeye çalıştıkça daha bir haykırıyor müşrik ruhlara gazabın en büyüğünü.

Hem, Mübin kitap ‘’ Önlerine konulacaktır yaşam kitapları ‘’ demiyor mu!? Velev ki bu uyarıya rağmen itiraz ede dursunlar elleri, ayakları ve parmaklarına varıncaya kadar dile gelip bütün pisliklerini, şeytanlıklarını ve hakikati ucuz bir bedele satan feyk imanlarını bir bir deşifre etmeyecekler mi!?

İkinci el ve hatta karaborsa imanlarının, inanç ve iddialarının, hülasa yalanlarının hiçbir kazanç sağlamadığı o mutlak gün ve şaşmaz terazi, tartma gereği bile duymayacak bu hayvandan bile aşağı olan karaktersizleri.

Zamanın da ve tavında dövülmemiş, yaş iken eğilmemiş, duyar ve hissedildiği vakitte uzatılan merhamet ve şefkat elleri tutamamışların feryatları, figan ve pişmanlıklarının hiçbir getirisinin olmadığı nihai son, kaybın ve karartının vahametini de ortaya koyacaktır.

Fark edecekler ki dünyada ‘’ Aynı gemideyiz ‘’ dedikleri ile hiçbir zaman aynı yerde bile olmadıklarını, mahiyet ve nitelik farkının tahayyül sınırlarını bile tepetaklak ettiğini, iman, ahlak, etik ve estetik ile aralarında kapanması artık hepten mümkün olmayan mesafeyi fark edişlerinin ne getirisi ola ki artık..!?

Ananın evlatlarını terk ettiği o süreç, gebenin bebeğini düşürdüğünden bile habersiz olacağı o dehşet an ve kantara bile konulmaya gerek duyulmayanları gördüğüm ve hele hele de tanıdığım zaman tıpkı dünyalık SOYLU’nun söylediği gibi ve ellerimi yüreğim üzerine koyacak ve adeta arşı inletecek şekilde OOOOHHHHH, OHHHHHH, OHHHHHHH DİYECEĞİM GÜNLERİ BEN VE TÜM MUSTAZAFLARA NASİP EYLE YA RAB…