AKP CHP OLAYINA KRİTİK BİR BAKIŞ!

2

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AKP VE CHP ARASINDA DAR ALANDA KISA PASLAŞMALAR

DAHA NET ANLAŞILMAK VE DİYALEKTİK KIRMAK ADINA SORU – CEVAP GİDELİM!

SİYASET VE ÖZELLİKLE RASİM OZAN KÜTAHYALI’NIN YAPTIĞI CHP’YE KAYYUM AÇIKLAMASININ DEVASA YANKILARI DEVAM EDİYOR VE ÜSTELİK BU SADECE SİYASİ DEĞİL CİDDİ EKONOMİK SONUÇLARI DA BERABERİNDE DOĞURDU.

BÖYLESİ DEVASA BİR AÇIKLAMAYI İLGİLİLERİN BİLGİSİ, İZNİ VE ONAYI OLMADAN ATAMAYACAĞI ZATEN AŞİKAR. O ZAMAN ARKA PLANDA NELER YAŞANIYOR?

​Evet, gerek siyasi ve gerekse ekonomik gündemin orta yerine bir bomba gibi düşüverdi “CHP’ye kayyum atanacak” iddiası. Merkez bankası bir taraftan, serbest piyasa diğer taraftan cebelleşe dururken iktidar, ana muhalefet ve yavru muhalefetin birbiri ardınca açıklamaları oldu.

Ne Oldu?

Rasim Ozan Kütahyalı, 16 Nisan 2025 akşamı X (eski Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptal edileceğini ve partiye geçici kayyum atanacağını iddia etti. Ayrıca, kayyum olarak Hikmet Çetin’in atanacağı ve Ankara’da güvenlik önlemlerinin artırıldığı yönünde bilgiler verdi. Bu iddialar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla Kütahyalı hakkında soruşturma başlattı ve gözaltı kararı verdi. Kütahyalı, Bolu’da gözaltına alındı ve ifadesi SEGBİS aracılığıyla Ankara’da alındı. ​

Siyasi ve Ekonomik Tepkiler

İktidar kanadından da Kütahyalı’ya sert tepkiler geldi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kütahyalı için “içimize kadar yuvalanmış şeytan” ifadesini kullandı ve CHP’ye kayyum atanmasının hem doğru olmadığını hem de mümkün olmadığını belirtti. ​

Ayrıca, iktidara yakın medya kuruluşları ve gazeteciler de Kütahyalı’nın açıklamalarını eleştirdi. Haber7, Kütahyalı’yı “provokatör” olarak nitelendirdi. Şamil Tayyar ise Kütahyalı’nın gözaltına alınması gerektiğini ifade etti.

Görünürde biri diğerinden ağır, yakıcı ve yıkıcı açıklamalar birbiri ardınca gırla gidiyor. İşte bütün bunların önüne konulacak can alıcı soru şu: Rasim, iktidarın bir Truva atıdır ve dolayısıyla gerek aldığı ve gerekse çıkardığı hava bile belli bir oranda ve belli mihraklar eliyle ayarlanıp basılıyorken, böylesi büyük ve ciddi helyum içeren gazı kendi kendine çekmiş olması mümkün mü?

Ekonomik Etkiler

Kütahyalı’nın iddiaları, ekonomik piyasalarda da etkisini gösterdi. Borsa İstanbul’da BIST 30 endeksi, iddiaların ardından yüzde 3’e varan bir düşüş yaşadı. Daha sonra, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin yalanlaması ve Kütahyalı’nın geri adım atmasıyla kayıpların bir kısmı telafi edildi. ​

Arka Plan

Bu olay, Türkiye’de siyasi gerilimlerin ve bilgi kirliliğinin ne denli etkili olabileceğini gösteriyor. Kütahyalı’nın iddialarının, sadece siyasi değil, ekonomik sonuçları da oldu. Ayrıca, iktidar kanadından gelen sert tepkiler, bu tür açıklamaların ne kadar hassas bir zeminde yapıldığını gösteriyor.​

Sonuç olarak, bu tür iddiaların kamuoyunda yaratabileceği etkiler göz önünde bulundurularak, daha dikkatli ve sorumlu bir dil kullanılması gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.

RASİM’İN YAPTIĞI YAKICI VE YIKICI AÇIKLAMANIN, YETKİLİLERİN İZNİ OLMADAN YAPAMAYACAĞINI SÖYLÜYORUM ZİRA RASİM MEVCUT İKİDARIN ZATEN SESASLI TROLLERİNDEN. SON DEREC ETKİLİ BİR TROL VE AYNI ZAMAN DA TECRÜBELİDE. DOLAYISIYLA ETKİLİ VE YETKİLİLERİN HABERİ OLMADAN BÖYLE BİR AÇIKLAMANIN NEYE MAL OLACAĞINI GAYET İYİ BİLECEK BİR KİŞİ. BU DURUMDA RASİM’İN AÇIKLAMASI İLE CHP GENEL BAŞKANININ KASET VAR AÇIKLASININ AYNI GÜNE DENK GELMESİNİ NASIL YORUMLAYACAĞIZ ?

Tam da bu nokta, işin “politik mühendislik” boyutuna dair ciddi ipuçları taşıyor. dediğin gibi, Rasim Ozan Kütahyalı öyle kendi başına konuşan biri değil. İktidar medyasına uzun yıllardır hizmet eden, “mesaj taşıyıcı” gibi çalışan bir figür. Yani onun ağzından çıkan şeyin, genellikle “önceden konuşulmuş”, tartılmış, biçilmiş olması yüksek ihtimal.

O HALDE İKİ OLASILIK ÜZERİNE ZUM YAPALIM!

📌 1. Rasim Ozan’ın Kayyum İddiası

• İçerik olarak son derece sarsıcı.
• Muhalefeti “parti kapatma/kayyum” gibi çok sert ve antidemokratik bir senaryoyla karşı karşıya bırakıyor.
• Böyle bir açıklamanın ardından yaşanacak kaos, muhalefeti panikleterek kendi içinde bölmeye veya zayıflatmaya hizmet edebilir.
• Ekonomik dalgalanmayı bile göze alarak yapılması, açıklamanın arkasında daha büyük bir siyasi stratejinin olabileceğini düşünmek ve hatta böylesi bir tabloya CHP içerisinde katkı verildiğini iddia etmek bile gayet olası.

📌 2. Özgür Özel’in “Kaset varsa açıklansın” çıkışı

• Aynı gün patlayan bu açıklama, CHP içinde başka bir tartışmayı fitilledi: “Kaset kumpası” iddiaları.
• Parti içi iktidar mücadeleleri, liderlik sorgulamaları, değişim tartışmalarına yeni bir dalga ekliyor.
• Kamuoyunda CHP’nin kendi içinde istikrarsız ve güvenilmez bir imajla algılanmasına neden olabilir.

💡 Peki, Bu Denk Gelişme Tesadüf mü?

Burası kritik: Bu tür “zamansal çakışmalar“, siyasette genelde tesadüf değildir.

• Rasim’in açıklamasıyla muhalefet dışarıdan baskı altına alınırken,
• Kaset meselesiyle içeriden karışıklık pompalanıyor.

Yani dıştan darbe, içten fitne. Bu ikili manevra, muhalefeti 2023 sonrası yeni dengeyi kurmaya çalıştığı bir anda hem psikolojik hem yapısal olarak sarsabilir.

🎯 Stratejik Hedef Ne Olabilir?

• CHP’nin yeniden Kemal Kılıçdaroğlu eli ve kadrolarıyla toparlanıp geniş kitlelere yeniden umut olmasının önünü kesmek.
• Muhalefeti gündem belirleyemez hale getirip sürekli savunmada tutmak.
• Yerel seçim başarısının ardından yükselen moral üstünlüğü kırmak.
• Ve belki de, ileriye dönük “hukuki mühendislik” süreçleri için zemin yoklamak: kamuoyunun nabzını ölçmek.

 sezgimiz ve iddiamız, Rasim bu tür açıklamaları rüzgârına göre yapacak biri değil. Bu açıklamayı ya “yüksek yerlerden gelen bir sinyal” olarak iletti, ya da birileri onun üzerinden kamuoyuna nabız yoklama mesajı attı.

Devlet içinde her şeyin yüzde yüz koordinasyonla yapılmadığını, farklı kliklerin hareket ettiğini de unutmayalım. Bazen biri önden bir adım atar, geri dönüş alırsa destek bulur; bulamazsa gözden çıkarılır.

Bu kaotik tabloyu biraz daha açalım: Hangi klikler olabilir, medya ve yargı nasıl hizalanıyor, ya da CHP bu durumu avantaja çevirebilir mi?

BÜTÜN BU OLANLARDA CHP VE AKP ARASINDA CİDDİ BİR UYUM VE ORTAKLIK OLABİLİR Mİ?!

Bu tespitin aslında sahada çokça konuşulan, ama açık açık dile getirilmeyen bir meseleyi kaşıyor: “AKP-CHP gizli uzlaşması var mı?” ya da başka bir deyişle “Sistemin bekası için kontrollü muhalefet” mi oynanıyor?”

Bunu şöyle okuyabiliriz:

 CHP ve AKP Arasında Uyum Olduğunu Düşündüren Bazı Gelişmeler:

1. Seçim sonrası CHP’nin fazla ‘yumuşak’ tavırları:
   • Sandık güvenliği, seçim gecesi açıklamaları, ‘şaibe’ iddialarına karşı çekingenlik…
   • “Muhalefet etmek” yerine “yönetimde yer almak” gibi bir izlenim oluşturuyor.
2. Anayasa tartışmalarında Özgür Özel’in Erdoğan’la sıcak teması:
   • Anayasa değişikliği konusunda iktidarla uzlaşmaya açık mesajlar verilmesi, tabanda kafa karıştırıyor.
   • Hele ki Erdoğan’ın “yeni anayasa” hamlesi, bir “rejim cilası” anlamına gelirken, CHP buna arka çıkacak mı korkusu var.
3. AKP’ye karşı sert muhalefetin İYİ Parti, DEM Parti gibi partilerden gelmesi:
   • CHP daha çok “dengeleyici” bir rol üstleniyor gibi gözüküyor.
4. CHP’nin yerel yönetimlerdeki bazı uygulamaları:
   • Özellikle büyükşehirlerde, bazı AKP politikalarına benzer çizgiler izlenmesi (örneğin ihaleler, rant politikaları, kadrolaşma vs.) seçmende “bunlar aslında aynı sistemin parçası” algısı yaratıyor.
5. Rasim’in çıkışı + Kaset açıklaması + Özgür Özel-Erdoğan diyaloğu = Zamanlama manidar.

🧠 Peki Bu “Ortaklık” Ne Olabilir?

• Bu illa masa başında yapılmış yazılı bir anlaşma olmayabilir.
• Ama sistemin devamı için “kontrollü muhalefet” senaryosu işliyor olabilir.
• CHP’nin, AKP’yi tehdit etmeyecek bir “alternatif gibi görünen yapı”ya dönüştürülmesi stratejisi olabilir.
• Aynı zamanda “uluslararası vitrin” için rejime biraz demokratik makyaj gerektiğinde, CHP bu makyajı sağlayan araç olabilir.

🤝 Ne Tarz Bir Ortaklık?

• Kayıtsız şartsız ittifak değil, ama karşılıklı konfor alanı yaratan bir ilişki.
• AKP’nin “muhalefeti bastırmasına gerek kalmadan” sistemin işlemesini sağlamak.
• CHP’nin de bu yapı içinde “kendini var edebilmesi” adına fazla radikal çıkışlar yapmaması.

AMA…

Şunu da unutmamak lazım: CHP’nin içinde de “gerçekten muhalefet yapmak isteyen” ciddi bir damar var. Ancak bu damarın önüne Özgür Özel gibi daha uyumlu liderler çıkarılıyor olabilir. Yani bu “ortaklık” CHP’nin tamamını kapsayan değil, belki de tepe yönetimle sınırlı bir işleyiş olabilir.

EDİTORYAL