BU MANŞETİ UNUTMAYIN!

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Müthiş bir tezgah ve dumanı üstünde bir PR çalışması ile karşı karşıyayız. Farklıymış gibi, rakip ve muhalifmiş gibi bir görüntü verip yine Erdoğan’ın tezgâhına su, yağ, un, yumurta taşıyan CHP’nin ergenler konsülü, adı konulmamış ve örtülü ödenek sayılacak bir bonus veriyor Erdoğan ve AKP’ye!

Tam bir danışıklı dövüş. Bakmasını bilene, modern bir jelatine ambalajlanmış küflü ama daha ziyade çirkin ve ahlaksız bir ürünü koydular milletin önüne. İstemem yan cebime koy türü, alanın da verenin de bir ‘’ cash in advance – money ‘’ canlılığın verdiği kılıktan kılığa giriyor olmanın, kıvırmanın hızına yetişmenin imkânsızlığı ve dayanılmaz hafifliği…

Yapılan bunca mücadele! Müesses nizamın, cari başkanın ve sistemin nizamnamesinden başka hiçbir amacı ihtiva etmemesine karşın muhalifiz, farklıyız, Atatürkçüyüz, laik, demokrat, aydın ve CHP’yiz yalanının da yine yaldızlı bir ambalaj ile sofraya konduğunu ayrıca söylememe gerek var mı!?hem

Ne CHP’nin, ne Özgür Özel’in ne Ekrem İmamoğlu’nun planı iktidar olmak ya da Cumhurbaşkanı olmak değil!

Bakın, daha dikkatli, sakin ve objektif bakın olaylara. Sahiden AKP ile CHP arasında küçük çocukların ‘’Oynamıyorum küstüm ‘’ türü alabildiğine çocuksu ama çocuksu düşlerden tamamen uzak olması hasebiyle alabildiğine kirli, ahlaksız, istismar ve aldatma odaklı bir kurgunun varlığı çıplak şekilde ortada durmakta.

Hem, CHP’nin, sokağın hiddetini, şiddetini, nefretini ve son derece haklı, ahlaklı, rasyonel ve hukuki tepkisini sönümlemesi ve bir gencin ‘’ Sayın başkan bizleri Taksim’e çağırmanızı, böyle bir çağrı yapmanızı istiyor ve yıllardır bunu bekliyoruz ‘’ deyişinde ki yanıklığın üzerine sünepe kişilik ve karakteriyle su döküp sönümleyen Özgür Özel’in hedefinde iktidar olmanın varlığından söz etmenin imkanı var mı ?

Dahası, bütün şişirmelere, AKP tarafından parası ödenen medya parlatmalarına rağmen toplumsal ciddi bir karşılığı olmayan ve daha beş yıl evveline kadar kim ve ne olduğu dahi bilinmeyen bir kişinin Erdoğan’ın rakibi diye pazara sürülmesi, Erdoğan’ın önüne atılması anlamından başka hiçbir izahı bulunmamaktadır.

Hiç ama hiçbir ankette Erdoğan’ı geçmemiş ve geçebilme olasılığı bile bulunmayan bir kişinin bu denli öne çıkarılıyor olması evvel emirde bir SARAY ve Erdoğan projesi olduğunu görememek nasıl bir körlüktür anlayabilmiş değilim.

Oysa geçmek bir kenara ciddi fark attığı defalarca ama defalarca test ve tespit edilmiş olan Mansur Yavaş’ın ise sistemli şekilde oyunun ve yarışın dışına atılmış olması yine bir CHP ve AKP prodüksiyonu olduğunun farkına varamamak nasıl bir basiret bağlılığıdır anlayabilmiş değilim.

Yakın zamana kadar kandırılan dindar ve muhafazakâr kesimin, milliyetçi kesimin üzerinden saray ve saltanat kuran Erdoğan, artık miadını doldurduğunu bildiği ‘’ Cami, Minare, Başörtüsü ve Başörtülü bacım mottolarının hayli bayatlayıp küf tuttuğunu biliyor olması dolayısıyla ‘’ cash in advance – Money ‘’ taktiğinin yolunu ve yönünü değişime tabi tutmuş durumda!

%7 bile alması mümkün olmayan ve ayrıca Genel başkanının büyük bir muamma olduğu ve dolayısıyla ciddi bir karanlık dehlize dönüşen MHP yerine en az %25’lik CHP, daha kullanışlı ve daha uzun soluklu bir aparat olacağı şüphe götürür mü?!

Partner değişikliği ile yola devam!

Şeytanın istifa ettiği ve edeceği büyüklükte bir şeytanlık ile karşı karşıyayız!

Öylesi büyük ve öylesi şeytani bir plan ile karşı karşıyayız ki her ama her kesimin inandığı, güvendiği ve kefilim dediği kişilerin, parti, yapı, kurum ve kuruluşların ortak, işbirlikçi, basamak, payanda ve aparat olduğu büyük bir plan ile karşı karşıyayız.

Bir kez daha ve üzerine basarak diyorum ki Saray’ın ve Erdoğan’ın hakimiyeti üzerine kurgulanmış bir oyun ve proje devrede olup hiçbir kişi, kurum ve partinin itiraz etmesi mümkün olmayacak büyüklükte vaatler, görevler, ve makamların yanı sıra ‘’ cash in advance – Money ‘’ döndüğü ve koca ülkenin ‘’ Kapanın elinde kaldığı ‘’ batan gemi halinde..

Öyle Ümit Özdağ’ın ceza evinde olduğu, Ekrem İmamoğlu’nun cezaevine atıldığı, CHP ve Özgür Özel’in muhalefet ettiği ve bütün bunların rutin ve doğal şeyler olduğuna inanan bir toplum ve kitlenin düze ve kurtuluşa çıkması zaten mümkün değil.

Evvel emirde Ekrem İmamoğlu Erdoğan’ın bir rakibi değil ortağıdır!

Erdoğan ile Ekrem İmamoğlu’nun rekabetinden açık ara Erdoğan çıkacağını göremeyen ve çakma Erdoğan’a umut bağlayan bir topluma bu satırlar bile 1881 beden büyük geleceğine zerre kadar kuşku duymamaktayım!