DEMOKRASİ ŞÖLENİ VE DAĞ FARE İLİŞKİSİ

10

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tüm ülkenin malumu olduğu üzere altılı masanın açıkladığı Anayasa taslak metin ve içeriği tüm ülkede müthiş bir karşılık buldu. Demokrasinin tüm kurul ve kurallarına dokunulmuş, her bir genel başkan yardımcısının kendi alanına son derece iyi çalışmış ve bu çalışılmışlığı da kürsiden salon ve oradan tüm Türkiye’ye yaptıkları muhteşem aktarım ile adeta gönüllere su serpiştirdiler.

Maddeler arasında

Seçim barajının %3’e düşürülmesi

Cumhurbaşkanının veto hakkının elinden alınması ve meclisin daha etkin kılınması

Yeni hükumeti belirlemeden eskisinin düşürülemeyeceği esası üzerinden istikrar vurgusu

Kesin hesap komisyonunun meclis tarafından kurulması ve komisyon başkanlığının Anamuhalefet partisince yapılması

Başbakan ve Bakanların meclise karşın etkin sorumluluğu

İnsan ve onuru esas alınacak ve Anayasa teminatı altına alınıp devletin koruması hükmüne bağlanması

Muhalefetin, meclis gündemini belirleyen yetkiye kavuşturulması

Yerel yönetimlerin görevden uzaklaşlaştırılabilmesinin mahkeme kararına bağlanması

Hakimler ve savcılar kurulunun ayrıştırılması ve daha etkin ve sağlıklı karar alınmasının kolaylaştırılması

KHK ile OHAL yetkisinin ortadan kaldırılması

Partilerin hazine yardımına kavuşma imkanının verilmesi

TBMM izni olmaksızın parti kapatma davası açılamayacak hükmü

YSK kararlarının da yargı denetimine tabi tutulması

YÖK’ün kaldırılması ve RTÜK’ün özelleştirilmesi hükmü

Her bir maddenin ayrı ayrı hukuki ve demokratik bir meşruiyet ve haklılık ihtiva etmesi ve benzeri biri diğerinden kıymetli demokrasi vurgusu yapan hükümlerin, insan onurunu esas alan maddelerin ön plana çıkarılmış olması, Demokrasi şöleni tabirimizin haklılığının göstergesi kabilinden esasları içermektedir.

Ülke olarak uzun yıllardır demokrasi, insan hakları ve hukuk özlemimizin ayyuka çıktığı bir zaman diliminde bahsini yaptığımız Anayasa deklerasyonu, geleceğe dair umutlarımızı ve yaşam sevincimizin tekrar yeşermesi adına esaslı bir teşekkürü sonuna kadar hak etmektedir.

Demokrasi şenliği ve deklerasyon gününe kendi kabine toplantısını koyarak bu şenliğe gölge düşürmek isteyen akp ve ortakları, EYT’den taşeron ve sözleşmeli personel hakkında ki çalışmaların totalde kocaman bir sıfıra denk düşen açıklamaları dolayısıyla dağ fare bile doğurmamıştır.

Yıllardır TEK ADAM yönetimi ile gerek devlet ve bürokrasi ve gerekse millet olarak nefes dahi alamaz duruma getirilmiş olan ülkemiz, Demokrasi şöleni ve içeriğin deklerasyonu sayesinden bir kez daha umut, heyecan ve inancı kuşanmış ve geleceğe olan umudunu yeniden bileylemiştir.

Deklere edilen Anayasa taslağının ve her bir maddesinin her vatandaş tarafından mutlaka okunması, anlaşılması için çaba ve özen gösterilmesinin yanısıra erdem, hukuk, ilke ve ahlaktan nasibi olan her aydının ve her basın mensubunun da üzerine düşerek yazması, açıklaması ve en ücra köşelere dahi ulaşması için çaba sarf etmesi VACİP hükmünün bile ötessine düşmektedir.

Ülkemizin, bir avuç muhteris tarafından ve de salt kendilerine hizmet eden kararlar alması ve yaptıklarının da hiçbir ahlaki ve yargılsal kontrole tabi tutulmaması dolayısıyla her anlamda uçuumun en son köşesine taşınmış durumdadır.

Bu taslak metin ve seçim, tünele girmezden evvel ki son çıkış ve son seçim anlamını ihtiva ederken, girilecek tünelin, çıkışının olmadığının da altını çizmek istiyorum. Ülke olarak uçurum ve kurtuluş arasında ki vahim bir çizginin hemen dibinde olduğumuz gerçeği gizlenebilir olmanın çok üstünde seyretmektedir.

Tüm siyasi partilerin yetkili organlarıyla birlikte genel başkanlarının bencillik, ihtiras, tutku ve şehvetten alabildiğine uzak durmuşluğu ve bu tip hastalıklı ruh halinin ülkeyi getirdiği vehametin kavramış olmalarrı da her türlü takdir ve teşekkürün üzerinde bir davranıştır.

GELİYOR GELMEKTE OLAN VE GİDİYOR GİTMEKTE OLAN…