NEDEN YEREL KONULARA ZAMAN VERMİYORMUŞUM!

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Kimi okur ve takipçi çevrelerimizin sıklıkla yönelttiği soru başlıklarının en tepesinde bulunan soru, bugün ki köşe yazıma da başlık edindiğim konu ve sorudur. Hem hakikatte böyledir zira yerel konulara ayırdığım zaman neredeyse yok gibidir.

Ama meseleye salt zaman bağlamında bakanların en büyük yanılgısı, herhangi bir konuya ayrılan zaman, beraberinde ciddi bir emek, gayret ve daha bir sürü gerekliliği de zaruri kılmaktadır. Hal böyle olunca konuya verilecek zaman, emek, gayret ve bir o kadar da maddi külfetin ederi olan bir konuya tevdi edilmesi zorunluluğu doğmaktadır.

Gelelim yerel konulara olan soğukluğum, mesafeli duruşum, emek ve zaman ayırmayışıma.

Evet, gerçekten de hem köşe yazılarım, hem MALATYA HABER gazetemiz ve hem de www.malatyahaber.com.tr internet sitemizde yerel konu ve kişilere ayırdığımız zaman ve emek yok denecek kadar azlık, zamansızlık ve değersizliğin alaniyet kazandığı sahalarımızdır.

Neden bu soğukluk ve ilgisizlik!?

Bizim gazetemiz, sitemiz ve yazılarımızdan başka diğer sitelere girerek ele alınmış yerel aktörlerin, manşete taşınmış olayların, köşe yazılarına (!) konu edinilmiş mevzuların diş kırmaya ve baş ağrıtmaya değer bir potansiyel taşıdığını iddia edeceğiniz kaç konu ve kişinin var olduğu sorusunu evvela kendinize yöneltir misiniz !?

ÖRNEKLENDİRELİM Mİ !?

Selahattin Gürkan ve emrine amade kılınmış büyük şehir diye takdim edilmiş ama mahiyeti itibarıyla BÜYÜK KÖY ve BELEDİYESİ olan kuruluşa dair kaç konu vardı da ederi olan, ben de sütunlarıma, gazetemin bırakın manşetine orta ve arka sayfalarına koyma gereksinimi duyacağım..!?

Ya da!

Öznur Çalık mıdır Malatyalının duyması, bilmesi ve görmesi gereken siyasetçi ve aktör!?

Bülent Tüfenkçi demeyin şuracıkta çatlarım vallahi..

Osman Güder ve Mehmet Çınar ikilemini kare kökleri ile çarpsanız bile ortaya kocaman bir sıfırın çıkacağı iddiamı yalanlayanlara gelince ‘’ ben buradayım deneyin görün ‘’ çağrımı avazım çıktığınca bağırıp orta yere koyuyorum…

Evet, bir Hakan Kahtalı fenomeni var ki manşet ve sürmanşetlik kişi ve olayların başat aktörü olan ama bu manşet ve sürmanşetleri şimdi değil, iktidar değişimi ile birlikte ve kafalarınızı şişirircesine sertlik ve sıklıkta manşetlere taşıyacağım sözünü şimdiden vermiş olayım…

Gelelim Türkiye’nin Anamuhalefet partisinin milletvekili ve bir de Genel Başkan yercımcısı(!) olan Veli Ağbaba’ya

Evlere şenlik muhterem. Hangi konuya neden muhalif olduğunu bilen, anlayan ve haklılık ve hakkaniyet payı bırakan kaç kişi vardır sahada!?

Bağırıp çağırarak konuşan ve konuştuğu zaman telaffuz yeteneğinin sıfır olması dolayısıyla genelde cümleleri ama özelde kelime ve harfleri yutuyor olması hasebiyle ne dediği anlaşılmayan bir Veli Ağbaba’nın da sayfa ve sütunlarıma konu olması ne mümkün!? En fazla karikatürize yazılarıma malzeme olabilir…

Hele hele bir de ‘’ CESUR YÜREK ‘’ diye takdim edilmesi yok mu ?! günlerce ve hatta haftalarca hicvi yazılarıma malzeme kılmaya kalksam en az beş haftalık azığım olacağından yana en küçük kuşkunuz dahi olmasın.

Emin olun hemen hemen bütün belediye ve bağlı kurum ve kuruluşlardan basın bültenleri gelmekte ve hepsi içerisinde titizlikle dolaşmakta, Malatya ve halkının hayrına ne var diyerek arzu ve iştiyakla arama ve ayıklamalarım hep hüsranla sonuçlanmaktadır.

Beni ve köşe yazılarımı takip edenler çok iyi bilirler ki bana masa başı haberler gelmez/gelemez ve kimseler göndermeye cesaret dahi edemezler.

Şayet yaptığım haber ve yazıya inanmıyor isem para, telkin ve tavsiye üzerine yazı ve haber yaptırılabilir bir kişi ve karakter olmadığımı vurgulamayı dahi zül addederim.

Aynı hassasiyeti gösteren, haber yaparken hakkaniyeti ve ederi olanların ayıklanmasına özenle yaklaşan, telkin, tehdit ve para ile haber yapmayı karakteri ile uygun bulmayan kıymetli gazeteciler elbette vardır ve hepsine de SELAMLAR VE SAYGILAR SUNUYORUM…