ÖZNUR MU ÇALIK MI

6

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Meraklısının hararet ve ateşini alalım hemen Akp Malatya büyük şehir belediye başkan adayı Öznur Çalık.

Bir evvel ki yazımızı okuyanlar soru başlığını Öznur ve Gürkan ikilisi üzerinden sormuş ve birisini ölüm diğerini sıtma yani her hâlükârda ölüm olarak tanımlamıştım. Zira her ikisinin bu şehre kendi ihtiraslarını, arzu ve tutkularını tatmin etmenin yanısıra fakirliklerinden(!)  kaynaklı mal yığmaları temin ve tatmin etme dışında yapacakları en küçük bir şey bile yoktur.

Aslın da bu yazımda bir başka önemli zehirli sarmaşık olayına dikkat çekmek istiyorum.

Koca bir Malatya’dan bahsediyoruz. Şehrin içinde bir milyon, dışında üç milyon ve toplamda dört milyon Malatyalı varken Öznur, Gürkan, Kahtalı, Çakır, Koca ve yanına üç başka isim daha koyarsanız eğer bu bir avuç ve birkaç kilogram zihin ve birikim nasılda teslim almış şehir ve dört milyon insanı…!

Dört milyon Malatyalı içerisinde kendilerinden başkasının olmadığını, en, en ve en kendilerinin olduklarını ve adeta bu şehrin mührünün ve kaderinin kendi ellerinde olduklarını zihin kodlarımıza nasıl da işlemişler farkında mısınız !?

Koca Malatya, akp il teşkilatı ve diğer bütün partilerin bu bir avuç zihin dışında başkaca isim üretip türetemediklerini, dünyanın bile bu bir avuç ehli maharetin(!) etrafında döndüğünü, koca şehrin bütün hikayesinin yine bu bir avucun kendisi olduğunu, öğrenilmiş çaresizlik kabilinden nasılda kazımışlar düşünce, üretim ve inanç kodlarımıza en kalın çizgilerle…

Her zaman ve her yazımda özenle ve önemle bütün bu iğrenç işlerin arkasında kendisini İslam’a intisap ettiren ama asli itibarıyla CİA ve MOSSAD kuruluşu olan dinci yapının önem ve etkisinin çok büyük olduğunun altını çizip durmuşumdur.

Ancak, koca şehir de CHP gibi bir çınarın bile Veli Ağbaba isminde patinaj yapıp durmasını, yarım asırlık bir başka çınar, Saadet partisinin Canbay ismine bir başka alternatif üretememiş olmasını, MHP gibi bir başka örgütlü yapının adeta kendi kendisini inkar etmiş olmasını, Deva, Gelecek ve İyi partinin ise boş teneke kabilinden kulağı bükülmesi gereken akordu bozuk saz olduklarının ciddi bir tahlile tabi tutulması gerekmez mi!?

Bu nasıl bir kısır döngü Allah’ım!? Nasıl bir teslimiyet, nasıl bir şuursuzluk, körlük ve tıkanmışlık ey ahali!? Bu şehir bu kadar mı yeteneksiz, eğitimsiz, ehliyet ve liyakatten yana nasipsizdir ki bu zalim zinciri kırma noktasında akıl almaz bir ataletin pençesinde kıvranıp durmaktadır.

Oysa bu şehir, iki Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar yetiştirmiş, sayısız ilim ve bilim adamlarını bağrında büyütmüş, koca ülkenin yönetiminde derin izler bırakan bürokratları bağrından çıkarmış büyük bir devinim, dönüşüm ve üretim üssü olan şehir, hepi topu beş ismin karşısında aç biilaç hale dönüştürülmüştür…

Gidip gezelim ve soralım CHP il yönetimine adayınız kim!? Elde var sıfır avuçta var sıfır!

Keza Saadet partisinin bir büyük şehir adayı var mı tüm şehrin yüksünmeden kabulleneceği!?

İyi partiye de uğrayalım elinde avucunda geçer tek akçen var mı diye!?

MHP ise kendisini, Vatan diye benimsediği Akp’ye adamış çoktandır…

Tek tek saymayı ve gezmeyi bırakalım bir tarafa ya hu, tümü, bütün muhalif(!) partiler bir araya gelse bile yeterlilik, teveccüh, umut ve ışık kabilinden neleri var eteklerinde!? Bir kez bile istifade edilmediği halde salt konuşula konuşula, ağızdan ağıza çiğnetilerek çürütülmüş İbrahim Gezer’den başka sunabilecekleri ikinci bir ismin hikayesini yazamamış tüm muhalif partiler, aslında akp’nin kripto destekçileri değilse nedir!?

Çıkalım sokağa ve her bir partinin il başkanlarını soralım Malatyalı hemşehrilerimize, bir tekine dair olumlu tek cümle edene denk gelebilecek miyiz!? Hangi ederi olan proje, plan ve projeksiyonu koymuşlar Malatyalının önüne!? Hatırı sayılır ve hafızalarda yer edinmiş kaç hitapları ve cümle öbekleri olmuş Malatyalının özen ve saygı gösterdiği…

Tamamını koy aynı çuvala ve gönder tarihin siyaset çöplüğüne…

Ama bir başka proje var önümüzde parıl parıl parlayan!!  ( algısal parıltı ) ve il başkanının ismi okşandıkça okşanan ve dolayısıyla ‘’ Dünya’nın merkezi benim ‘’ edasıyla kibirlenen Yeniden refah ve onun il başkanı Bilal Yıldırım pazarlanıyor mide bulandırıcı pazarın tam orta yerine…

Geçenler de bir yerel tv kanalına çıkmış kibir abidesi ve diyor ki; gelin ortak bir aday bulalım ve halkın karşısına bu ismi, bu abiyi ve ABLAYI çıkaralım demez mi!?

Gelin bu cümlenin satır aralarını okuyalım mı ?!

İki ana başlıkta toparlamak mümkün bu cümleyi.

1: Ablamız başımızın tacı, ondan başka hikayemiz yok ve ne yaparsak yapalım bu ablaya mecbur, muhtaç ve mahkumuz..!!

2: Her ne kadar birileri beni pohpohlayıp pazara sürüyor olsa bile benden bir cacık olmaz. Ben, geçen seçimlerde doğup büyüdüğüm ilçemde bile sandığa gömülmüş, oy ve hüsnü kabul bağlamında yerin dibine girmiş iken, bir de büyük şehir belediye başkan adaylığında daha büyük bir fiyaskoyla karşı karşıya kalıp elde ettiğim bütün fiyakama çizik atılırsa şayet,  günlük 6 tablet antidepresan bile kurtarmaz diyor ve ey ablam gel kurtar beni diyor zatı muhterem…

İşte size koca şehrin siyasi fotoğrafını büyükçe ve parça parça gösterdim. Böylesi bir siyasi bitmişlik içerisinde ve cari belediye başkanı Selahattin Gürkan’ın da koca şehri plastik kutu cennetine döndürdüğü bir yerde kurtarıcı olarak PEK MUHTEREM, PEK SAYIN, PEK YETKİN, PEK EHİL ABLAMIZ, CANIMIZ VE MİHMANDARIMIZ ÖZNUR ÇALIK GEL VE KURTAR BİZİ..!

HEM ZATEN ARKANDA KOCA BİR DİNCİ YAPI, ONLARIN MAHİR TİYATROCU HOCALARI VE ELBETTE KORO HALİDE Kİ DUALARI DA SENİN KALKANIN DEĞİLMİ ABLAMI….

YÜRÜ KİM TUTAR SENİ…